Engin ÖNEN
Rodos'u gezerken
16 Ağustos 2019 Cuma

Bayram tatilinde şeytana uyduk ve bir tura katılalım dedik. Şeytana uymakla kalmayıp, bazı arkadaşlarımızı da ayarttık. Önce “bayramda bir yere gidilmez, kalabalık, sıcak vb” deseler de sonra ekip oluştu. Ve düştük Rodos yollarına.

Çok zamandır merak ederim Rodos’u. Şövalyeler şehri. Yunanistan’ın dördüncü büyük adası.

Osmanlı defalarca denediği halde Rodos’u almakta zorlanıyor. Şehrin savunma sistemi o kadar güçlü ki, iç içe üç ayrı suru ve aradaki hendekleri aşmak neredeyse imkansız. 1522’de Kanuni Sultan Süleyman büyük mücadele ile ve büyük kayıpları göze alarak Eğri Kapıdan Rodos’a giriyor.

Büyük bir donanma, topçular ve askerler kullanılıyor. Buna rağmen kale içinden bazılarının işbirliği ve tünel kazıcılar önemli rol oynuyor bu fetihte.

Adalar içinde en fazla Türk/Osmanlı eseri olan ada diye anılıyor Rodos. Gerçekten öyle. Camiiler, çeşmeler her yerde karşımıza çıkıveriyor. Girit, Sakız, Midilli, Samos gibi adalar çok daha önce Yunanistan egemenliğine geçtiği halde, Rodos, Simi ve Kos gibi 12 Adalar olarak anılan bölge, uzun süre İtalyan hakimiyetinde kalıp, 1948’de Yunanistan’a bağlanmış.

Bu arada Rodos ve Kos’ta diğer adalardan farklı olarak belli sayıda Türk nüfusu, Yunan egemenliğinde de Adalarda varlığını devam ettirmiş. Ta ki 1974 Kıbrıs Harekatına kadar. Kıbrıs Harekatı, Kos ve Rodos’ta yaşayan Türkleri tedirgin ediyor. Çoğu Anadolu yolunu tutuyor.

Tedirginliğe rağmen kalanlar oluyor. Bugün halen Rodos’ta 3500, Kos’ta 1500 civarında Türkün yaşadığı söylenmekte. Bir Türk köyü de halen varlığını sürdürmekte. Restoranlarda Türkçe isimler.

Adalarda ana sektör turizm. Turizmin en büyük müşterisi Türkler. Bu yüzden eskisi gibi, Türklere karşı soğuk tavır pek görülmüyor doğrusu. Uzun süredir sempati öne çıkmış bulunuyor. Çünkü Adalarda turizm Türkler sayesinde çarkı döndürüyor.   

Tavernalarda Türk Yunan dostluğu öne çıkıyor. Kardeşiz biz.

Uzolar içiliyor, şarkılar ve danslar. Arkadaşım “biz geldik diye mi ağırlıklı olarak Türk şarkıları söylüyorlar” deyince, “bunların hepsi Yunan şarkıları, biz söz yazmışız” diye karşılık veriyorum.

Şarkıcılar Yunanca sözlerle müşterileri coşturmaya çalışırken maslardan ezbere katılanlar oluyordu. Telli telli, olmazsa mektubun, haber uçtu devlete beş yıl yattım hapiste, şinanay yavrum şinanay nay, mavi mavi, gel gel sarışınım gel, daha neler neler. Şarkıların kardeşliği.

Garson Türkçe sözleri duyunca, daha bir yakın davranıyor. “Ben Arnavut” diyor. Sonra başka bir garson. O da Arnavut.

Kelebekler vadisi, İsa’nın Azap Yolu, güzel koylar derken, Kos’ta öğle yemeği. Garson yine birkaç sözle de olsa Türkçe hitap etmek istiyor. Yine Arnavut yakınlığı masaya yansıyor. Komünist rejim sonrası Arnavutluk’tan Yunanistan’a yaşanan göç böyle bir eğilime yol açmış.

Eski dekanımız arkeolog Ersin Doğer hocamızın anlattıkları geliyor aklıma hemen. Midilli’de bir restoranda, bizim gibi o da bir Arnavut garsona rastlar. “Ben de Arnavutum” deyince garson merak eder, Ersin Hocanın ne iş yaptığını. Profesör olduğunu duyunca bir tuhaf olur. “Türkiye’de Arnavutları profesör yapıyorlar mı?”

Sonra bizim Mehmet Akif hoca Midilli’ye gideceği zaman, Ersin hocanın tavsiyesi üzerine aynı yere gider. Akif hoca, Ersin hocadan selam götürünce, dayanamaz garson (ki sonra işletmeci olmuş sanırım) ve teyit etmek ister. “Gerçekten Ersin bey profesör mü?”

Adalarda son durum bu.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mehmet ergaz 16 Ağustos 2019 Cuma 22:14

Güzel bir yazı olmuş kalemine sağlık

Yorumu oyla      4      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva