Bekliyordum; az gecikti ama…

Bomba acayip patladı!

CHP İzmir Olağan Yönetim Kurulu toplantısında…

Disiplin Rüzgarı esti…

Biri eski belediye başkanı…

Biri İzmir İl eski Başkanı…

Toplam dokuz CHP’li arkadaş…

Kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildi…

CHP’nin kendi iç meselesidir, pek karışılmaz…

O nedenle, bu yazıda…

Sadece bir “isim” için kelimelerle boğuşalım…

***

Merak edenler için…

Önce başlıktaki “racon” kelimesini açalım…

Dilimize İtalyanca’dan girmiş…

İki anlamı var:

Birincisi; “kural, yol, yöntem”…

İkincisi; “gösteriş, çalım, fiyaka”…

Bi’de “racon kesmek” var…

Hani, “Kurtlar Vadisi” dizisinde adım başı kullanılırdı…

İşte, tanık olduğumuz olay, aynen öyle…

***

CHP’li kıdemli belediye başkanı Faik Tütüncüoğlu…

Disiplin “virajı”na sapmadan önce…

“Ege’de SonSöz”e konuştu…

“Adayımıza (Ekrem Oran) oy vermedim!” dedi…

Arkası daha ilginç:

“Büyükşehir’de ve belediye meclisinde partime oy verdim ama ilçe belediye başkan adaylığında boş oy attım…”

Bunun adı; “ikrar”dır!

Yani…

“Saklamayarak söylemektir…”

Ceza Yasası’nda bile…

“İkrar”, en büyük delildir…

Başka delile gerek yoktur; çünkü bir itiraftır…

Ve dahi…

CHP’de bir tüzük suçudur…

Bir CHP’li, daha üyelik imzasını atmadan…

Peşin peşin kabul eder…

Neyi?

“Mazaret olmadan partisine oy vereceğini…”

***

82 yaşındaki Faik Başkan…

Açık açık…

“CHP adayına oy vermedim!” diyerek…

Asırlık partisinin tüzüğüne “fiske” atmıştır…

Dahası “racon” kesmiştir!

Partisinin “kurallarına” karşı çıkmıştır…

Değer mi?

***

Faik Tütüncüoğlu, eski bir asker…

Çeşme’nin yerlisi…

Emekli olduktan sonra…

Doğup, büyüdüğü Turizm Cenneti’nde…

Tam 20 yıl (dört dönem) belediye başkanlığı yaptı…

CHP’nin önceki lideri Deniz Baykal’ın…

Çok tuttuğu ve güvendiği bir isim olarak bilinir…

CHP, O’nu 2014’te aday göstermedi…

Muhittin Dalgıç tercih edildi…

O zaman da “tepki” göstermişti…

Belli ki, şimdi de tepkili…

O başka mesele, doğrudan kendini ilgilendirir…

Faik Tütüncüoğlu, geride bıraktığımız seçimde…

CHP adayı için “destek atmamış” olabilir…

Kendi bileceği iş…

Sırf bu yüzden “savunma” yapabilir…

Ama…

“Oy vermedim!” diyebilir mi?

En azından…

Bunu, açık açık ve dahi göğsünü gere gere söyleyebilir mi?

Sorarlarsa…

Pekala, şunu diyebilirdi:

“Attığım oy, Allah ile benim aramda…”

O’nu da yapmadı…

Ya ne yaptı?

“Racon” attı…

Yani, kendi dünyasına göre “oynamaya” kalktı…

***

Çeşme’ye “dört dönem” hizmet vermiş bir başkan…

Hakkıdır…

Yeni adayla ilgili “özgün” düşüncelerini…

Seçimden önce…

İlçe başkanına, il başkanına, milletvekillerine…

Hatta…

Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na aktarabilir…

Belki de yapmıştır…

O’nu dinlememiş de olabilirler...

Ama…

“Adayımıza oy vermedim!” demek, olmaz…

Bunu, Faik Abi herkesten daha iyi bilir…

Disiplin sürecinde…

Faik Başkan, “ceza alır” ya da “almaz”…

O başka bir muhabbet…

Zaten “Ege’de SonSöz”e içini dökerken diyor ki:

“Disiplin kurulu beni çağıracak, çağırması lazım… Parti aleyhinde çalışma diyorlar... Ben (Ekrem Oran) adaylığına karşıydım ama aleyhinde çalışmadım… İlçe belediye başkanlığında boş oy attım ama büyükşehir ve mecliste partime oy attım… Çağırsınlar söyleyeceklerimiz var!”

***

Biliyorum…

Şimdi birileri kalkıp bana 2014 İzmir seçimlerinde…

CHP’yi bırakıp…

DSP’den farklı ilçelerde aday olanları hatırlatacak…

Kabulümdür!

Ancaaak…

Onlar “giderken” istifa ettiler CHP’den…

Hiç disiplin kapısı filan beklemediler ama…

Ne ilginçtir ki,

Bi’şekilde partilerine döndüler…

Hatta 2019’da “aday adayı” olmaları konusundaki arzuları…

Ne hikmetse…

Genel Merkez’de “kabul” gördü…

Onlar da “yuvaya dönmenin” mutluluğunu(!) yaşadılar…

Yaşamaya devam ediyorlar…

Bu “ekstrem” bir örnek, bugünkü “vaka” ile bir tutulamaz!

***

Gülümseyerek, bitirelim…

Rahmetli “Kurtlar Vadisi” dizisinde çok duyardık…

Seyfo Dayı ne demişti:

“Cennet’ten çiçek çalıp cehenneme dikemezsin, Cehennem’den kor alıp cenneti yakamazsın…”

Bi’de Polat Alemdar’dan gönderme atalım…

Şu disiplin olayına:

“İtaatsizliğin raconunu biz koymadık ama biz uygularız… Büyüklerinize böyle iletin…”

Yani?

Bu olayda…

“Racon bitmiştir!”

Nokta!

Sonsöz: “Ne tükenmez hazinesin ey dil; ne devasız bir dert! / Hz. Mevlana…”