Bugün çok önemli bir gün...

Casusluk iddiası ile yargılanan ABD’li rahibin duruşması var.

Günlerce Türkiye’nin gündemini işgal eden rahip...

ABD ile diplomatik gerginliğe yol açan rahip...

“Dış güçler”in önemli argümanı rahip…

Görelim ne olacak?

Suudi gazeteci Kaşıkçı kayıp...

Nerede kayıp?

İstanbul’da, yani Türkiye de.

Kaybolan bir insan...

Hem de şöhretli bir insan.

Nerdeyse bütün dünya ile ilişkisi olan bir insan.

Ölü mü diri mi belli değil.

Ekonomi çöktü…

İlginç olan “talimatla” ekonominin düzeleceğini zannetmek veya öylesine beyanlarda bulunmak.

Askerlikte:

“Yürüyüş kararı sayılacak” denince, takım başlıyordu saymaya.

Onun gibi bir şey...

“Fiyatlar inecek…” dendi mi, iniyor.

İşi büyütelim ve “ekonomi düzelecek” talimatı ile düzeliyor maşallah…

Üretmek yok.

Fabrika yok.

Yatırım yok.

Para politikası yok.

İhracat-ithalat dengesi yok.

İsraf hadsiz hesapsız…

Talimatla ekonomi düzelecek.

Sonuç:

Hukuk zorda.

Ekonomi zorda.

Sosyal hayat zorda.

İç ve dış işler zorda.

Toplumsal hayat zorda.

Niçin?

Cevabı net:

Parlamenter Sistem olmazsa olacağı budur.

Çünkü:

Parlamenter sistem, hukukun, ekonominin, sosyal hayatın, hak ve özgürlüklerin, iç ve dış politikanın “sigortası”dır…

Şimdi:

Parlamenter Sistem’e dönüp, varsa eksiğini gidermek dururken muhalifi-iktidarı TBMM’nin içtüzüğünü elbirliği ile değiştirip uygulanamayan sisteme uydurmaya çalışıyorlar.

Hoca yüzüğünü kaybetmiş…

Arıyor…

Sormuşlar “Hayrola hocam?”…

“Yüzüğümü kaybettim, arıyorum” demiş.

Nerede kaybettin?

Bodrumda.

Burada niçin arıyorsun?

“Orası karanlık, burası aydınlık” demiş.

Neyi nerde kaybettikse onu orda aramalıyız…