Gaziemir’in Sarnıç mahallesinde yaşayan tapu mağdurlarının verdiği mücadeleyi yıllardır izlerim.

2B arazilerinden dolayı çok büyük sıkıntılar yaşayan 420 parselde hayatlarını sürdüren, sürekli ecrimisil ödemek zorunda kalan yaklaşık 20 bin kişi, bunca zamandır hep tapularını alıp huzura kavuşmanın hayalini kuruyor.

Siyasetçiler, kendi çaplarında tapuların hak sahiplerine dağıtılması için çalıştı.

Kimi oy avcılığı yaparak söz verdi, sıra karar aşamasına geldiğinde olumsuz tavır takınmaktan hiç rahatsızlık duymadı.

Kimi yalandan mağdurlarla birlikte hareket ediyormuş gibi göründü.

TBMM’ye gidince, gerçek kimliğine döndü!

Sonuçta, 60 yıldır verilen mücadelede, şu an itibariyle kesin sonuç alınmış değil.

Diğer bir deyişle, Sarnıç sakinleri, tapularına henüz kavuşmadı.

Gaziemir’in eski Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol gibi, mevcut Başkan Halil Arda da Sarnıç dosyasını elinden hiç düşürmüyor.

Başkan Arda, akıllı bir stratejiyle sorunun üstüne gitti ve tünelin ucunda ışık göründü gibi.

***

4706 sayılı kanun kapsamında, üzerinde yapılaşma bulunan Hazine arazilerinin belediyelere devredilebiliyor.

Belediyeler de devredilen arazileri, hak sahiplerine teslim edebiliyor.

Başkan Halil Arda, yasanın çıktığı 2005 tarihinden önce yapılan evlerin, hak sahiplerine ait olduğunun kanıtlanmasına yeterli olan elektrik, su faturası gibi belgelerin içinde bulunduğu ve Milli Emlak Müdürlüğü’nde kaybolan 5 dosyanın bulunması için ortalığı ayağa kaldırmıştı.

“Devlette evrak nasıl kaybolur?” şeklinde yükselen bu haykırış medyada büyük yankı bulunca…

Milli Emlak’ta da kayıp evraklar bulunuverdi.

Meğer evrakları, kişisel dosyaların içine koymuşlar!

O nedenle 5 klasör evrak, sır olmuş!

Her neyse!

Sonuçta evraklar bulundu ya…

Gerisi hikaye…

***

Başkan Halil Arda, 14 aydır Sarnıçlıların kanayan yarasına derman olmak için verdiği büyük mücadeleyi anlattı.

Başkan Halil Arda diyor ki:

“AKP’li meclis üyelerimizin de katılımlarıyla vatandaşlarımızda pek çok toplantı yaptık. Bu toplantılarda AKP’nin A’sını, CHP’nin C’sini konuşmadık. Ortak amacımız, mağdur vatandaşlarımızın tapularına kavuşmasını sağlamak. Biz belediye olarak bir nevi emlakçılık yapacağız. Milli Emlak Genel Müdürlüğü, dosyaları değerlendirip onay verirse, kurum, 420 parseli belediyemize devredecek. Biz de belediye olarak arazileri, hak sahiplerine usulen satacağız. Kurulacak komisyon, en alt limitten arazilerin vatandaşa ulaşmasını sağlayacak. Bu işten para kazanmak gibi bir niyetimiz kesinlikle yok.”

Vatandaşa araziyi Belediye’nin satacağını, ancak ücretini Milli Emlak’a yatıracağını hatırlatan Arda’yı dinlemeye devam edelim:

“Evet, bu satışlardan belediyemize yüzde 20 oranında aktarım olacak. Ben işin parasında pulunda değilim. Tek kuruş komisyon (!) dahi almadan vatandaşlarım için emlakçılık yapmaya razıyım. Yeter ki Sarnıçlı mağdur kardeşlerimiz tapularını alsınlar. Milli Emlak’ın söz konusu parselleri bize en kısa zamanda devredeceğini umuyorum. İnşallah umutlarımız boşa çıkmaz. Gönül isterdi ki hiç bizi aracı yapmadan, Milli Emlak, doğrudan Sarnıç mağdurlarına satış yapsın. Ankara’daki süreç hızlanır, arazi bize devrolursa, hemen satışları yaparız. Çünkü konuya hakimiz ve satışları hemen yapacak durumdayız. Tüm gücümüzle, her şeyden önce bu sorunu çözmekte kararlıyız.”

***

İşte böyle…

CHP’li milletvekilleri, kim bilir kaç kez Sarnıç dosyasını gündeme taşıdı…

AKP’li milletvekilleri, kim bilir kaç kez çözüm sözü verdi…

Bugüne kadar maalesef çözülemedi Sarnıç meselesi…

Galiba ufukta güzel günler göründü.

Bir gazeteci olarak ben de artık Sarnıç’taki mağduriyeti, üzüntüyü, kahrı değil…

O güzel insanların mutluluklarını yazmak istiyorum.

Göreceğimizi umut ettiğimiz mutluluk fotoğrafında emeği olan kim varsa…

Hangi partiden olursa olsun…

Hepsine teşekkür edeceğim.

Umarım ve dilerim ki, o mutluluk yazısını yazmak için çok fazla beklemem gerekmez.