Fi Tarihi’nde bir kız arkadaşım söylemişti…

“Boğa Burcu kızları kısmetlidir” diye…

Kendisi Boğa Burcu ya…

Ben de 30 yıldır bekliyorum…

O “Boğa Kızı”nın kısmeti bana da biraz bulaşsın diye…

Nerdeee o günler?

Neyse…

Şimdi bir başka…

“Boğa Kızı”nı tanımak ve yazmak varmış kısmette…

***

Eskişehir gibi bir güzel kentte…

Eskiyi bırakıp…

Yeni dünyaya “merhaba” demek…

Üstelik…

25 Nisan doğumlu bir “Boğa Burcu” kızı olarak…

Çipil çipil gözlerle…

Hayata gülümsemek…

Olsa olsa bir Tanrı lütfudur…

***

Bana sorarsanız…

O lütufun kıymetini…

Tam 38 yıldır iyi kullanıyor…

“Boğa Burcu”nun en önemli özelliği nedir, bilir misiniz?

Boğa olmayanlar bilmez, anlatayım…

Boğalar’ın hayatı iki devreye ayrılır…

30 yaşından öncesi ve sonrası…

İlk 30 yılda Boğa kendini bir arayış içinde bulur…

Kendinden emin değildir…

Sevimlidir ama inatçıdır…

Uysaldır ama az-biraz da “Tatlı Cadı”dır…

30 yaşından sonra…

Genç yaşlarında kendisine pahalıya mal olan…

Deneyimlerini yerli yerine oturtur…

Yani, o, tam anlamıyla “sonradan açılan” biridir…

Mesleki başarıları hafiften daha geç ortaya çıksa da…

Hayatı “ciddi bir mesele” olarak gördüğü için…

Başarı merdiveninin zirvesinde O’na her zaman yer vardır…

***

O da böyle yapmış…

Çıkmış Eskişehir’den, gelmiş İzmir’e…

Önce bu kadim kente aşık olmuş…

Bir yandan okumuş, avukat çıkmış…

Bir yandan da CHP’de siyaset yapmaya başlamış…

Daha küçücük…

Yaşıtları vitrinlerden modayı takip ederken…

O çoktan Buca Gençlik Kolları’nda çalışmaya başlamış…

Önce Buca Gençlik Kolu İlçe Yöneticisi…

Ardından…

Gençlik Kolu Kongrelerinde İl Gençlik Kolu Başkanı…

Hemen ardından…

2006’daki İl Kongresinde İl Disiplin Kurulu Üyesi…

Sonra sırasıyla…

İl Yönetim Kurulu Üyeliği... İl Başkan Yardımcılığı… Ve İl Sekreteri…

Yaş kaç o sırada?

Tam 30…

Artık “arayış” bitti; ikinci 30 için ziller çalıyor…

***

O çalan ziller…

O’nu önce milletvekilliği adaylığına itti…

Kendinden emin ya…

Balıklama dalıverdi önseçime 7 Haziran 2015 için…

Dokuzuncu sıraya oturdu…

Genel Merkez de aldı, öyle dişli bir kızı 12. sıraya koydu…

1 Kasım Seçimi’nde de…

Bir basamak yukarıya taşımışlardı O’nu…

Olamadı İzmir’in vekili…

Ama, yılmadı…

CHP’ye açılan tüm davalarda partisinin avukatı olarak…

Altıok’u yasalar karşısında korudu…

Kılıçdaroğlu gözlerinden anlamıştı…

İzmir’deki kızın “Siyaset Azmi”ni…

İki dönem CHP’nin çatısı…

Parti Meclisi’nde görev yaptı…

24 Haziran “Baskın Seçim” geldiğinde…

O artık CHP’nin İkinci Bölge Beşinci Sıra…

İzmir Milletvekili Adayı’ydı…

***

Tebrikleri telefonda geçiştirdi, kolları sıvadı…

Yemin ettikten sonra…

İlk işi Tarım ve Orman Bakanı’na…

“İzmir’deki orman yangınları kader mi?” diye sormak oldu…

Duramıyordu yerinde…

Aliağa’da 2 binden fazla işçi yemekten zehirlenmişti…

Rotayı Beştepe’ye çevirdi…

“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay cevap versin…” diyerek…

Şu soruyu sordu:

“İlgili bakanlıklar bu şirketlerin çalışma koşullarını ve hizmetlerini hangi kriterlere göre ve hangi aralıklarla denetliyor?”

Son olarak…

Cesur bir çıkış daha yaptı…

Ak Parti’nin OHAL’i kaldırma sözünü tutmadığı gibi…

Kapsamını ve süresini daha da genişlettiğini söyledi ve ekledi:

“OHAL gitti, sıkıyönetim geldi!”

***

Aynen başlıktaki gibi…

Sıkı bir milletvekili ve özel bir kadın…

Eskişehirli ama…

Aslında İzmirli…

İzmir’i tarif edişinden belli:

“Şiir gibi kent… Umuduyla, özgürlükleriyle, aşklarıyla, özlemleriyle, acılarıyla tutkulu şehir… Nasıl sevmem?”

***

O’na dışardan baktığınızda…

Sessiz, sakin ve mağrur duruşuyla hemen dikkatinizi çeker…

Gerçekçidir, otoriterdir ve hırslıdır…

Düşlediği bir şeye ulaşmak için elinden geleni yapar…

Aman dikkat!

Duygusal açıdan oldukça hassas ve kırılgandır…

Size değer verdiyse, yaşadınız!

Sizin için elinden geleni yapar…

Sadakatsizliğe prim vermez…

İlk bakışta “soğuk görünse” de…

Yumuşak kalplidir…

Yakın arkadaşları iyi bilir…

Çalışkandır ve bir vazifeyi üstlendiği zaman…

Sonuna kadar o işi götürür… 
Kötü anılarını hatırlamak bile istemez…

Çünkü kendini üzmemeye çalışır…

Kendisine haksızlık yapılmasına tahammülü yoktur…

Anında ağır tepki verir…

Ortayı. liseyi, üniversiteyi…

Devlet ve vakıf burslarıyla okumuş…

Parasızlığın ne olduğunu iyi bilenlerden…

Bir gazeteci sormuş:

“Başınız hiç yasalarla derde girdi mi?”

Cevabı pek hoş:

“Avukat olarak asıl kanunların başı benimle dertte…”

Gün gelir de O’nu yemeğe davet ederseniz…

Size tavsiyem…

Masada “patatesli bi’şiler” mutlaka olsun…Burcuna da yansıyan en temel özelliğini söyleyeyim…

Çok nazik ve hoş sohbettir…

Ama kendini hemen öne atmaz…

O’na yaklaşmak kolay değildir…

Ancak…

O’nu bir arkadaş olarak kazandığınızda…

Emin olun…

Daha güvenilir birini bulamazsınız…

***

Yepyeni…

Gıcır gıcır bir İzmir Milletvekili’ne “ayna” tutmaya çalıştım…

38 yaşında…

TBMM’de bu kenti temsil etmeye başlayan…

Özelliği “Dürüstlük”…

Emeli “Yükselmek” olan…

“Olumsuz itirazlara” asla katlanamayan…

CHP’li Sevda Erdan Kılıç…

Bu güzel ülkeye…

Ve dahi İzmir’e hayırlı olsun…

Sonsöz: “Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım… / Mevlana…”