Değerin maddi temsili olarak paranın ve değer kuramının kriziyle birlikte değerler sisteminde çöküşün öncülleri ortaya çıkmaya başladı.

Artı değerde sürekli genişlemenin ve sınırsız sermaye birikiminin yol açtığı çatallanma, sistemi dengeden çıkardı.

Dünya’da üretilen gayrisafi hâsılanın tam üç katı borç yaratan sistem krizde ve dengeye dönemiyor.

Bu gerçeği “Amentü” gibi hergün tekrarlamak gerekiyor.

Durum böyle iken, Covid-19’un yol açtığı epidemi, yeryüzünde kaotik bir dönem başlattı. Söylenen ve yapılan herşeyin doğru veya yanlış olabilme potansiyeli barındırdığı bir dönemi...

Çin, salgının merkezindeydi; resmi verilere göre, salgınla baş etti, duruma hâkim…

Avrupa, salgının etkisi altında… Özellikle kıta Avrupası salgının hedefinde…

ABD, salgının yeni merkezi olma yolunda ilerliyor…

Rusya, sessiz ve sakin…

Yeryüzünün geri kalanı sanki teferruat…

Küreselleşmeyle ortaya çıkan üç kutuplu Dünya düzeninde, virütik hesaplaşma sürüyor.

Trump yönetimi, küresel kapitalizmin kaybedenler safında, nal topluyor. Avrupa da sanki hizaya sokuluyor.

Batı, birinci kutup olup kapitalizmin daha ziyade geleneksel yapısını temsil ediyor.

İkinci kutup Çin, yeni Dünya düzeninin kazananı gibi duruyor… Bilişim dünyasının aktörleri, perde arkasında Çin ile ittifak kurmuş olabilir; emareler var.

Üçüncü kutup, dijital devrim… O kutup, Çin’de yaşanan süreçleri de kontrol ediyor olabilir...

Bu hengâmeden salgın koşullarında çıkacak olan uzlaşma veya daha büyük kavga, geçiş döneminin nasıl olacağına dair bilgi verecek.

Dünya’yı hangi güç odakları, hangi sistemle yönetecek? Giderek gündelik hayatın bu sorunun etrafında şekilleneceğini öngörmek gerekir.

Ancak, her halükarda, değişimin ve dönüşümün yönünün dijital devrim olduğunu hiç akıllardan çıkarmamalıyız.

Türkiye’ye gelince, Corona’dan sonra, 18 yıldır Erdoğan ve AKP öncülüğünde yaşadığı siyasal islam deneyimine son verecek gibi... O cenahta tükeniş tam yol…

Doğu ile Batı arasında, üç kıtanın buluştuğu coğrafyada bir köprü gibi uzanan Türkiye, Dünya’nın yeni düzeninde nerede duracağına, muhtemelen, yeni siyasi kadroların öncülüğünde karar verecek.

Yeni siyaset yolda… Sil baştan yapacağız…

“Neler oluyor?”

Bunu anlamak için, sistemde süren krizin getirdiklerinin doğru analizine ihtiyaç var. Ve illaki doğru sorular sormaya…  

Yeni bir dil kurmak ve hayatı yeniden söylemek lazım.