Yıllar önce Papa bilmem kaçıncı Benedikt Ülkemize gelmiş, yandaş, cömaatçi ve AB’ci basın zevkten dört köşe olmuştu. Hem de Papazın ilk yurtdışı ziyaretiydi bu. Aman ne onur ne onur…

Papa hazretleri bu ziyaretlerinde Sultan Ahmed Camii’ne de gelmişti. Zangoç Efendi cami de bir “huzur duruşu” gerçekleştirmişti ki sormayın gitsin cemaat neredeyse tekbir getirecekti!

Aman Tanrım, neler oluyordu böyle Papa yoksa gizli mösülman mıydı? Elini ters bağladıydı; sol elini yukarı aldıydı emme olsundu. O kadarlık kusur zangoç efendide de olurdu. Ülkece bir şaşkınlık ki sormayın galan…

Ya Anıtkabir’e ziyaretine ne dersiniz?... Tamam, iş bitmiş, batı medeniyeti önümüzde diz çökmüştü. Papaz’ın Atamızın huzuruna kadar gelmesi de bunun deliliydi.

Eeee, boru muydu, memlekette AKP hükümeti iktidardaydı, görün bakın daha neler olacaktı. Bırakın dünyanın Müslüman olmasını uzaylılar bile gelip cami projesi isteyeceklerdi… Mesih Efendi Hocamız ABD’de boşuna mu duruyordu? Dinler Arası Diyalog- İbrahimi Dinler Projesi boşuna mı uygulamaya konmuştu?…

Ama olmadı tabii, hiç biri beklediğimiz gibi olmadı.

Gevur gevurluğunu, it itliğini yaptı hep.

Benedikt’en sonra Papaz olan da geldi ülkemize, Hoca Efendinin himmetiyle ABD’de iktidar olan gizli mösülman Obama da… Hiç bir şey değişmedi tabii…

Biz saflığımızla kaldık.

***

Neyse, geçtiğimiz günlerde ülkemize bir ziyaret daha oldu. Yine çok önemli bir şahsiyet elbette. Fakat bu önemli adam ne dini bir lider ne de bir süper güç başkanıydı. Zengin bir oğlandı sadece... Zenginliğini de sivri zekâsına borçlu bir müteşebbis.

Elektrikli araba ve uzay yatırımları yapıyor haspam.

Peki, ne zaman geldi ülkemize?

Yerli otomobilimizi yapacak şirketlerimizin açıklandığı günden hemen sonra…

Eee, n’yaptı?

Ne yapacak önce Atamızın huzuruna çıkıp diz vurup baş eğdi. Sonrada bunu sosyal medyada paylaştı…

Durdu mu mübarek, durmadı! Bir hamam sefası yaptı ki sormayın gitsin, sonra da kebap yedi…

Biz de yine bir galeyan. Halkımızda sevinç gösterileri, matbuatımızda ser levhadan haberler falan filan… Coşku yine hat safhada…

Tamam da ne olacak yani?

Ne mi olacak? Elinin körü olacak, dünyanın en önemli genç işadamı ülkemize gelip atamızın huzurundan tivit paylaşıyor, hamama gidip çimiyor ve oradan çıkıp Türk yemeklerine dalıyor, sen hala ne olacak diye soruyorsun! Daha ne olsun goççuum!

Şimdi isterse yerli tomofilin yapımını da ona veririz. Ne olacak ki?