Eşine ender rastlanır bir “yardım dağıtımı” yaşadık yine!

Memleketimin patatesi…

Ayıptır söylemesi, yerlerde sürünüyor…

Soğan, ondan beter…

Neden?

Çünkü…

Bu iki temel gıda ürünü tarlada neredeyse kuruşla…

Aracılar yüzünden…

Manavda da muz fiyatına!

Tam vatandaş…

“Patates ve soğan da mı yiyemeyeceğiz?” demeye başladığında…

Devlet Baba, sağ olsun bi’kıyak yapıverdi:

“Ben vatandaşımı soğansız, patatessiz bırakmam! Alırım üreticiden alın terinin hakkıyla, dağıtırım vatandaşıma bedava…”

Allah var; sözünü de tuttu…

(Bazı belediyelerin lokal destek dağıtımı hariç…)

Böylesi, “bedava dağıtım”, Devlet Baba eliyle bir ilk’tir…

Belki, geç kalınmıştır ama…

Sosyal Devlet dediğin böyle yapar…

***

Nitekim…

Çok hızlı davrandı, elini çabuk tuttu Devlet Baba…

Tıkır tıkır parasını ödeyip…

Son üç günde 7 bin 500 ton patates ve kuru soğan aldı…

O patates ve soğanları…

Üzerinde Türk Bayrağı asılı TIR’lara yükledi…

Görenler şaşırdı…

“Dünyanın hangi ülkesinde bayrakla patates taşınır?” demeye başladı…

O Ay-yıldızlı bayrakların asılı olduğu TIR’ları…

İnanmayacaksınız ama…

İstanbul Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt Gevrek karşıladı…

İhtiyaç sahibi her aileye 10 kilo kuru soğan ile 20 kilo patates verildi…

Türkiye’de ilk kez…

Patates ve soğan çuvalları için, “tören” yapılıyordu!

Şaşırmaya devam…

Şanlıurfa’da patates ve soğanları Hilvan Kaymakamı poz vererek dağıttı…

***

AK Parti’nin önceki milletvekillerinden Şamil Tayyar bile…

Bu “soğan-patates” dağıtımını kınadı!

Attığı tweet’te şunları yazılıydı:

“Hükümet, salgının tahribatını azaltmak için ihtiyaç sahiplerine patates, soğan ve çeltikten oluşan 2.2 milyon tonluk gıda yardımı yapıyor... Bir hadsiz çıkıp bu insani tavrı şovuna malzeme yapıyor... Bir çuval patatesle poz vermek, neyin nesi? Yapmamız gereken çok iş var, çook!”

***

Bütün bunlar neden başımıza geliyor?

Açalım mevzuyu, kısaca…

Türkiye’nin patates üretimi son 20 yıldır…

4,5 ila 5,5 milyon ton arasında gidip geliyor…

Kuru soğan ise yılda en çok 2 milyon ton üretiliyor…

Bunlar mutfağın vazgeçilmez ikilisidir…

Gübreydi, ilaçtı, nakliyeydi, mazottu derken…

Patates ve soğan üreticisi kazanamaz hale geldi…

Kim kazandı, peki?

Tarlada “kuruşla” alıp, kentte “lirayla” satan kazandı…

Hem de çuvalla…

Az biraz da…

CHP’li belediyeler vatandaşa katkı olsun diye…

Bizim Ödemiş’ten patates alıp…

İhtiyaçlı ailelere bedava dağıttılar…

Ama…

Asla “Patates Şovu” yapmadılar…

Bu yıl ise…

İlk kez merkezi hükümet patates ve soğan alarak…

Törenle bedava dağıttı…

***  

İki buçuk yıl öncesine gidelim mi?

2019 Yerel seçimlerine aylar vardı…

Yine…

Gıda ürünlerinde pahalılık almış başını gitmişti…

Ankara ne yaptı?

“Tanzim Satış” kartını masaya sürdü…

Tüketici bazı gıda ürünlerine çarşıdan/pazardan daha ucuz ulaştı…

Ancak…

Kuyrukların sonu gelmiyordu…

Proje “oturmadı”; AK Parti İstanbul ve Ankara gibi…

Önemli büyükşehirleri biraz da bu yüzden kaybetti…

Yani, diyorum…

Şu sıralarda devam eden…

Valili, kaymakamlı “bedava patates-soğan” atağı…

Bir “erken seçim” habercisi olabilir mi?

***

Bitiriyoruz…

Neyle?

Namlı bir türkü ile…

Aşık Mahzuni Şerif’in ölümsüz eserini…

Laf aramızda…

Selda Bağcan, pek de güzel söyler…

Hatırlayalım sözlerini:

“Yoksulun sırtından doyan doyana…

Bunu gören yürek nasıl dayana?

Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana…

Bilmem söylesem mi söylemesem mi?”

Nokta…

Sonsöz: “Her şey, neye layıksa ona dönüşür… / Hz. Mevlana…”