Her ne kadar Barış Manço’nun “Nane Limon Kabuğu” şarkısında adı geçmese de…

Eğer…

Soğuk algınlığı sizi esir almışsa…

…Ve dahi hapşırmaya da başladıysanız…

Aklınıza ilk gelen o “Ihlamur” var ya…

200 lirayı bulan fiyatıyla…

Uçuyor, uçuyor…

***

Aslında…

Öyle şifalı bitki ki, iyileştiğinizde “ıhlamur”a dua edersiniz…

Biz milletçe “çay gibi” kaynatarak içiyoruz…

İçinde manganez’den tutun, C vitaminine kadar her bi’şi var…

İdrar ve balgam söktürüyor…

Soğuk algınlığını, öksürüğü kökünden hallediyor…

Gribe yakalandınız; için bi’fincan hamama girmiş gibi terletiyor…

Bağırsak kurdunu yaşatmıyor, sancılarını gideriyor…

“Gözüme uyku girmiyor” diyen bir bardak içinsin mışıl mışıl uyuyor…

Gözünüze kompres yapın; hem dinlendiriyor hem çapak gidiyor…

Ihlamur katılmış suyla saçınızı yıkayın, “Bu benim saçım mı?” dersiniz…

***

Peki, bu kadar şifalı ise bu ıhlamur…

Az üretilip zor bulunduğu için mi, kilosu 200 TL.’den gidiyor?

Ne münasebet?

Dağ-taş ıhlamur ağacı…

Türkiye’de ıhlamur üretimi ise 100-150 ton arasında değişiyor…

Kıymetini bilmediğimiz için, Bulgaristan’dan ıhlamur almaya başladık…

Eskiden ıhlamurun girmediği ev yoktu…

Şimdi ıhlamur’a elini süren çarpılıyor…

***

Gram altın 160, çeyrek 260, Cumhuriyet de 1.059 liradan satılırken, ıhlamur’un kilosu 250 liraya yelken açtı…

Yani, yükte hafif pahada ağır; al alabilirsen…

Türkiye’de piyasa denetemi “sıfır” olduğu için…

Ihlamur satana, “Yav, neden bu kadar pahalı?” diye soramıyorsun…

Üstelik geçen yıl kışın başında ıhlamur 100 liraydı…

Şifa yudumlayayım derken, kazığı yiyoruz!

Anlayacağınız, garip bir durum…

***

Kahvehane işletenler bile artık ıhlamur’u kiloyla değil, 100 gramlık paketle almaya başladı…

“İçme, seyret daha iyi…”

Oysa…

Çanakkale’den Zonguldak’a… Antalya’dan Hatay’a… Bursa’dan Rize’ye kadar her yerde ıhlamur ağacı size gülümser yoldan geçerken…

Çok mu zor acaba?

Ihlamur’un insanoğlu’na bahşettiği şifayı…

İnsanoğlu’nun da ıhlamur’a göstermesi?

Sonsöz: “Bi’şeylerin yok olduğunda değil, varken kıymetini bilelim…”