Dünyadaki hemen tüm ciddi gazetelerde yer aldı bu haber… Dünya Ekonomik Forumu 2018 Küresel Riskler Raporu (The Global Risks Report 2018) açıklandı. Çevreyle ilişkili riskler yine ilk sırayı alırken, sert hasat, yani eşzamanlı tahıl üretiminin, küresel gıda tedarikinin yeterliliğini tehdit etmesi riski de bulunuyor.

Risklerin sistemi tehdit ettiği vurgulanan rapora göre, pozitif ekonomik görünüm  ise liderlere; toplumları, ekonomileri, uluslararası ilişkileri ve çevreyi etkileyen sistemik zaaflarının üstesinden gelme fırsatı tanıyor.

Dünyanın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Rotary de Dünya Başkanı İan Riesley’in bu yıl seçtiği özel alan projelerinde Küresel Isınmaya dikkat çekiyor. Türkiye’deki rotaryenlerin konuya ilgisi sınırlı kalsa da dünyadaki rotaryenler küresel ısınma üzerine kafalarını ciddi ciddi yoruyor ve yerel projeler üretiyorlar.

Dünya Ekonomik Forumu’nun özellikle çevre riskleri nedeniyle dayandığı kaynak BM Dünya Meteoroloji Örgütü (World Meteorological Organization – WMO)…

WMO, El Nino kasırgasının etkisiyle 2016 yılında rekor kıran küresel sıcaklığın 2017 yılında da yükselişini sürdürdüğünü bildirdi. Örgüte göre, Kuzey Kutbunda 2017 yılında devam eden basıncın deniz seviyeleri ve hava durumu üzerinde derin ve uzun sürecek etkileri olacak.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ölçümlerine göre 2016 yılı, El Nino kasırgasının etkisi nedeniyle şimdiye kadarki en sıcak yıl olmuş, sanayi öncesi çağdan 1.2°C yüksek ölçülmüştü.

2017 ise El Nino etkisi olmadan yaşanan en sıcak yıl olurken, sıcaklıklar sanayi öncesi çağdan yaklaşık 1.1°C yüksek ölçüldü.

Paris İklim Anlaşması limitine hızla yaklaşılıyor

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan WMO Genel Sekreteri Petteri Taalas, “Uzun vadeli sıcaklık eğilimi, tekil yılların sıralamasından çok daha önemli ve bu eğilim yukarı yönlü” dedi.

Sıcaklık derecelerinin hikayenin sadece küçük bir kısmı olduğunu, 2017 yılındaki ısınmanın pek çok yerde aşırı hava olaylarına neden olduğunu belirten Petteri Taalas, 2017 yılının hava ve iklim afetleri açısından ABD’nin en çok para harcadığı yıl olduğunun altını çizdi. WMO Genel Sekreteri, başka ülkelerde ise tropik fırtınalar, seller ve kuraklık nedeniyle kalkınmanın yavaşladığını veya geriye gittiğini belirtti.

WMO verileri, 21. yüzyılın şimdiye kadar rekor düzeyde 18 en sıcak yılın 17’sini kapsayan en sıcak hava dönemi olduğunu gösteriyor.

BM Genel Sekreteri’nin Afet Risklerinin Azaltılması Özel Temsilcisi Robert Glasser da iklim değişikliğinin artan ivmesini “gezegenimizin varoluşuna bir tehdit” olarak nitelendirdi. Glasser, “Her biri 1°C’den yüksek olan rekor sıcaklıkla birbirini takip eden 3 yılın, bir de 2017 de afetler nedeniyle rekor düzeyde ekonomik kayıplarla birleşmesi, bize gezegenimizin varoluşuna karşı köklü müdahaleyi gerektiren bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzu söylemelidir” dedi.

Yoksulluk, ekolojik sistemlerin yıkılması ve toprakların uygun olmayan şekilde kullanılmaları ile birleşen iklim değişikliğinin pek çok insanı evini terk etmeye ittiğini de vurgulayan Glasser, sera gazı emisyonları düzeyini azaltmak için daha fazla isteğe ve iklim değişikliğine çok az katkısı olan ülkelerde afet riskini azaltma yönünde somut eylemlere ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.

Küresel ısınmanın başka bir boyutuna daha dikkatinizi çekeceğim bir sonraki yazıda…

Bence hepimizin bir numaralı sorunu budur…