Nedim ATİLLA
Körfez’de daha sık yaşanacak böyle şeyler…
20 Ocak 2018 Cumartesi

Miktad Kadıoğlu, tivitır aleminde her yazdığını kaçırmamaya özen gösterdiğim benim için gerçek bir fenomen…  Birçok başka sosyal medya fenomeni gibi takipçi satın almasına gerek olmayan bir bilim insanı. Her yazdığını çok önemsiyorum. Her yaptığını da… Mesela geçenlerde otomobilini sattı, örnek bir davranış olarak yerine bisiklet aldı. Bisikleti alındığının haftasına apartman boşluğundan çalındı tabii. Miktad Hoca’ya tivitırda da yazdığım gibi, aslında ne bu İstanbul’un insanı o, ne de bu dünyanın.

Miktad Kadıoğlu gurur duymamız gereken bir Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü… Ama bırakın gurur duymayı başta hırsız müteahhitler olmak üzere bilimden hoşlanmayan herkesin istenmeyen adamı…

Mesela bir panelde “Marmara depreminde kaç kişi öldü?'' diye soran Kadıoğlu, ''20 bin civarında'' cevabına alınca. ''Hepsi yalan, 1 kişi öldü. Araba fabrikasında bekçi düştü fay hattına öldü. Geri kalan herkesi binalar öldürdü. Hala yanlış yerde arıyoruz sorumluyu. Bizi öldüren cahilliğimiz'' demişti. Kıyamet kopmuştu tabii..

Bugün Miktad Hoca’dan söz etmenin nedeni İstanbul’a bir türlü yağmayan karın asıl nedeninin kentin her yerinden fırlayan, Sinan’ın Süleymaniye’sinin silüetini bozacak kadar ileri giden devasa gökdelenler değil.

Geçen Perşembe günü İzmir’de yaşanan deniz yükselmesi... Miktad Hoca’nın deyimi ile “Hidro-meteorolojik afet”…  Aslında İzmir Körfezi’nin fıtratında var bu iş. 1873’te İzmir’de Avusturya Konsolosluğu yapan Carl Von Scherzer’in kitabını okuyun görürsünüz. Körfez’in taşması fıtratta var ama öyle sık da yaşanan bir durum değil. Ama öyle görünüyor ki maalesef daha sık yaşayacağız bu durumu…

Türkiye’de iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen sel hasarlarının neden olduğu son yıllardaki maddi kayıplar, depreme yaklaştı. Sadece yıldırımların yol açtığı can kaybı ise her yıl giderek artıyor. Gazete haberi bile olmuyor yıldırım çarpmaları. Dolu hasarı ise tarım sigortası ödemelerinde birinci sıraya yerleşmiş durumda

Miktad Hoca, “Sosyo-ekonomik yapısı kadar, ekolojik yapısı da çok hassas ve kırılgan olan Türkiye, içinde bulunduğumuz yüzyılın sonlarına doğru Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nde aşırı hava olaylarına en çok maruz kalacak ülkeler listesinde üçüncü sırada gösteriliyor” diyor.

İklim değişikliği senaryolarına göre ortalama hava sıcaklığında görülebilecek 1-2 derecelik artış, aşırı hava sıcaklıkları ve şiddetli yağışlarda bir kaç kat artış anlamına geliyor. Türkiye de son zamanlarda hızla artan hidro-meteorolojik afetlere ait birçok somut örnek bulunuyor.

Hoca’yı dinlemek gerek: İklim değişikliği nedeniyle Türkiye’de çöle benzer bir iklim hâkim olmaya başladı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, Sahra Çölü gibi bölgelerdeki yüksek basınç kuşağının kuzeye Türkiye’ye doğru kayması. Değişen iklimle birlikte yaşadığımız düzensiz, ani ve şiddetli yağışlar ve seller; heyelanları, erozyonu ve çölleşmeyi artırıyor. Kuraklıkla birlikte kıtlık, orman yangınları, sıcak hava dalgaları, çekirge istilası, kene, sivrisinek gibi haşereler ve bunlara bağlı olarak yaşanan uzun mesafeli göçler artıyor. Artan rüzgar fırtınaları ise şiddetli yağmur, dolu, hortum, yıldırım, ani sel, şehir selleri gibi afetlerin daha sık ve daha uzun süreli etkili olmasına neden oluyor.

Küresel ısınma konusunda memleketteki yöneticilerin Miktad Hoca gibi bilim insanlarına kızmaktan başka yaptıkları pek bir şey yok,  orta - uzun vadeli bir proje yok. Yani herkes paçasını kendi kurtaracak bu konuda da...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Serdar Yasa 20 Ocak 2018 Cumartesi 12:37

Gerçekler her zaman acıtır. Kalemine sağlık Nedim ağabey. Ben de Mikdat hocamızın yazılarını takip eden ve bazı yazılarını kesip saklayanlardanım. Saygı duyduğum bilim insanlarından . Yaşananlar ve küresel ısınmaya bağlı olarak bundan sonra yaşanabilecekler adına Büyükşehir Belediyemizin Mikdat hocamızı İzmir e önlemlere dönük konulu bir panel için davet etmesi de yerinde olur sanırım. Saygılarımla.

Yorumu oyla      13      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Filiz SEZER
Filiz SEZER
Etkili fedakârlık ve kayıp milyarlar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva