Anadolu’da çok kullanılan anlamlı bir tabir vardır.

“El verdi” denir.

Sözlük anlamı yardım etmek, yol göstermektir...

Bizler günlük halk dilinde...

Gücünü, sahip olduğu önemli bir özelliği...

Faydalı olması adına seçtiği bir kişiye iletmek olarak kullanırız.

Bu da nereden çıktı şimdi derseniz...

Aziz Başkan anımsattı bana bu deyimi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu...

Anadolu insanıdır...

Tokat Erbaa’ğın toprağını, suyunu, harmanını iyi bilir.

İnsan sarrafıdır.

Zor güvenir.

Çağdaş demokrasiye sağlam inancı,

Cumhuriyet değerlerine güçlü bağı olduğu gibi...

Feodal değerleri de vardır.

Devletçidir.

Gelenek, görenekleri önemser.

Olmazları, olurları keskindir.

Sözünü dinlerseniz çok babacandır,

Tadından yenmez.

Karşı gelirseniz fırtınalar kopar,

Esintiden durulmaz.

Oldukça tutumludur, israfı sevmez.

Çok zekidir, matematiğe bayılır.

Hesap kitabı müthiştir..

Sağlamcıdır...

Alengirli işleri de hiç sevmez.

***

Atadan babadan CHP’li...

Yarım asırlık da İzmirlidir.

Son derece çalışkandır.

Paradan anlar.

Ticaret melekesi güçlüdür.

Neyin kazandıracağını bilir.

Siyaseti iyi okur.

Dengeleri tartar.

Kimin kaybedeceğini görür.

Kimin, nasıl kazanacağını da...

40 yıllık ticaret hayatı tecrübesine...

15 yıl süren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı eklendiğinde...

Gerçekten de akil insan olmuştur.

***

Aziz Kocaoğlu’nu beğenin, beğenmeyin...

Sevin, sevmeyin...

Şöyle bir gerçek var...

Şu anda İzmir’i...

İzmir’in dinamiklerini...

Duruşunu, hassasiyetlerini...

Artılarını, eksilerini, varlarını, yoklarını...

İzmirliler’in reflekslerini...

Duygu ve düşüncelerini...

Şikayetlerini...

Beklentilerini...

Teoride ve pratikte...

Maddi, manevi...

En iyi, en yakından ve en doğru tahlil edecek isimdir.

An itibarıyla,

İzmir’in nabzını en iyi tutan kişidir.

Bugün İzmir’i dağ taş, köşe bucak...

Aziz Kocaoğlu’ndan daha iyi bilen,

Daha güçlü teneffüs edecek bir Allah’ın kulu  yoktur.

***

Açık konuşalım...

Başkan Kocaoğlu’na kızabilirsiniz.

Hatta çok kızabilirsiniz.

Dostluklarında vefasız bulabilirsiniz.

Başarılı olmadığı işleri sorgulayabilirsiniz.

Takım oyunu kuramadığını,

Dar alanda kısa paslaşma sevdiğini,

Kafasının dikine gittiğini,

“En iyi ortak akıl, benim aklım” diye düşündüğünü,

Tek adamlık psikolojisine kapıldığını...

Yıllar içinde yorulduğunu, yıprandığını dile getirebilirsiniz.

Ama hakkı teslim etmek gerektiğinde de...

Var gücüyle herkesten çok çalıştığını...

İzmirliler'in değerleri söz konusuysa taviz vermediğini,

İzmir Modeli ile kenti koruyan bir yaklaşımla...

Yerelde kalkınmayı öne çıkaran...

Örnek bir anlayış geliştirdiğini...

Kente yaptığı kalıcı yatırımları...

Sağduyulu, vicdanlı kişiliğini...

İzmir’in ve İzmirlinin yaşam biçimini koruma mücadelesinde,

Yedi düvelle çarpıştığını...

Göz ardı edemezsiniz.

Çalıp çırptığını...

İzmirliyi sattığını...

İzmir’i sevmediğini...

Bazı siyasi figürlerde görülebildiği gibi,

Perde arkasından başkaları tarafından yönetildiğini...

İplerinin aslında bir başkasında olduğunu...

Çıkar odaklı yaşadığını...

‘Kullanışlı’ bir Başkan gibi davrandığını...

Asla, asla ve asla söyleyemezsiniz.

***

Bunları uzun uzun niye anlatıyorum?

Çünkü Aziz Başkan...

Dün akşam TV’Den adlı televizyon kanalında canlı yayın konuğuydu.

Gazeteci Mehlika Türkmenoğlu'nun sorularını yanıtladı.

Uzun sohbetin asıl gündemi...

1 Ekim tarihinde yapacağı basın toplantısında açıklayacağı karar oldu.

Başkanlığa “Tamam mı, Devam mı” diyecekti?

Tekrar aday olacak mıydı?

Yaptığı açıklamaların satır aralarından ben öyle anladım ki...

Aziz Başkan’ın gönlünde...

Bir kez daha aday olmak yok.

Ama İzmir için çok ciddi endişeler de taşıyor.

Öncelikle 15 yıl boyunca insanüstü bir çabayla...

Türkiye’nin içinde bulunduğu çalkantılı, ezici, sarsıcı şartlarda...

Tüm gücüyle İzmir için emek vermiş...

397 yılla yargılanarak çok ağır yükler taşımış bir siyasetçi olarak...

CHP’nin İzmir için en doğru isimle devam etmesini...

CHP ile İzmir’i emin ellere teslim etmek istediği çok açık.

Aziz Başkan,

İzmirliler’e MIŞ GİBİ yapacak,

İzmirliler’in hassasiyetlerini kullanarak,

İzmir’i HAM YAPMA ortak paydasında yaşayan,

İzmir iştahlılarına,

Çıkar siyasetinde buluşan her tür zihniyete karşı endişe...

Ve tepki duyuyor.

***

Bu duygu ve düşüncelerdeki Aziz Başkan...

6 ay sonraki yerel seçimlerde aday olup olmayacağı sorusuna...

İlk defa çok açık bir yanıt verdi.

“ADAY OLMAZSAM, HARÇ OLURUM” dedi.

Sahada CHP için soluksuz çalışacağını...

İzmir’i taşıyabilecek, güveneceği bir isme...

Her türlü destek olacağını deklare etti.

İzmir’i kucaklayamayacağı kanaatinde olacağı bir CHP Büyükşehir adayına da,

“Kefil olmayacağını” açıkça söyledi.

“Kefil değilim demem. Ama kefil de olmam” dedi.

Aksi bir tavır sergilememekle birlikte...

Benimsemeyeceği bir CHP İzmir Büyükşehir adayına...

“Harç olmayacağını”...

Sahadaki şahsi gücünü paylaşmayacağını...

Dolaylı yoldan anlatmış oldu.

Öyle bir durumda ilçeleri gezeceğini söyledi.

Lisan-ı münasiple,

İzmir için yeterli bulmayacağı bir Büyükşehir adayına,

El vermeyeceğini açıkladı.

***

Aziz Kocaoğlu “İzmir kesinlikle CHP’nin arka bahçesi değil” diyerek...

Genel Merkezi belediye başkan adayı seçimlerinde uyardı.

Yerel seçimlerde partiden çok, aday isimlerinin öne çıkacağının altını çizdi.

CHP’nin İzmir’deki en güçlü rakibi AK Parti’ye yapacağı en büyük iyilik...

Aziz Kocaoğlu’nun sesine kulak tıkamak olur gibi görülüyor.

Bu şartlar altında Başkan Kocaoğlu,

CHP’nin olası yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayına...

El verecek mi?

Aday olmayıp, harç mı olacak?

Birlikte yaşayıp göreceğiz.