“Bir gün sana dünyada katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim. ”

(Yusuf Atılgan)

Mademki Yusuf Atılgan’ a ait bu sözle kendisini sevgi ve saygıyla andık… O zaman “Aylak Adam” kitabını da gönülden tavsiye edelim tam olsun. Yazarın ilk kitabı olan ve 1958 yılında Yunus Nadi Ödülü’ nü de kazanan kitapta; kurtuluşun gerçek sevgide olduğunu düşünen, işsiz, kendine kalan mirasla geçinmeye çalışan hayatının aşkını arayan Bay C’ nin zorlu hayat hikâyesi, bakış açısı, mücadelesi… anlatılıyor. Ben bu kitabı okurken aklıma hayranı olduğum Oğuz Atay’ ın “Tutunamayanlar” isimli ilk romanı ve özellikle de kitapta sürekli düşünen ve sorgulayan ve bu yüzden de hayata ‘tutunamamış’ Selim Işık’ ı çok anmıştım. Tabii bu vesile ile gururumuz Oğuz Atay’ ı da kocaman sevgi, saygı ve özlemle anmak isterim… “Tutunamayanlar” kitabını okumadığınızı düşünmek bile istemem doğrusu!

Size bir tavsiyem daha var. Kendisini bu yılki Büyük Efes Sanat Günleri’ n de resimlerini görünce tanıma şansım oldu. Şimdilerde de instagram sayfasında yaptığı resimlere baktıkça bakıyor, sayfada kaldıkça kalıyorum. Size Handan Çetin’ den bahsediyorum. Kendi ismiyle açık olan sosyal medya adresinde paylaştığı eserlerindeki kocaman ve anlamlı bakışlara sahip kız çocuklarının duruşları da çok şey anlatıyor gibi. Bakmanız hatta takibe almanız gönülden tavsiye. Eğer arzu ederseniz yine sosyal medya adresine göndereceğiniz mesajla eserlerin fiyatları hakkında da bilgi alabilir, satın alabilirsiniz.

Bu arada!

Öğrendim ki, özellikle de bu yıl yıldızının daha da parlayacağını düşündüğüm Kübalı aktris Ana de Armas (çünkü bu yıl kendisini “Ölmek İçin Zaman Yok” ve “Blonde” gibi iki önemli filmde başrol oyuncusu olarak göreceğiz) bir Netflix yapımı olan “Blonde” filminde Marilyn Monroe olarak görecekmişiz. Merakla beklenen film büyük bir ihtimalle bu sonbaharda büyük bir film festivalinde prömiyerini yaptıktan sonra yılsonuna doğru izleyiciyle buluşabilirmiş. Ayrıca Armas’ ın makyajlı halini görenler karşılarında Marilyn’ i gördüklerini sanmışlar. Bu bilgiyle acayip heyecanlandım.    

Dünyanın ilk sanal baskı resim bienalinin, uluslararası baskı/ resim etkinlikleri düzenleyicisi Engravist katkılarıyla sanatseverlerle buluşacağını geçtiğimiz hafta bu köşeden duyurmuş ve www.engravist.art adresinden ziyaret etmenizi de tavsiye etmiştim. Engravist bu duyuru ve tavsiyemi görmüş ve kendi sosyal medya adreslerinde de yazıma yer vermiş. Gerçekten çok mutlu oldum. Buradan tekrar teşekkür etmek istedim.

Ve yine geçtiğimiz hafta İzmir’ de bağımsız tiyatro kuruluşlarının birleşmesiyle oluşan İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi’ ni tebrik ve takdir ederek bu köşeden paylaşmış olmam onların da sosyal medya adreslerinde yer aldı ve ben bir kez daha çok mutlu oldum. Eğer elimden gelen bir şey varsa her zaman hazır olduğumu da ekleyerek teşekkürlerimi iletmek isterim.

Gelelim haftalık tavsiyelerime!   

Pandemi sebebiyle ara verilmişti ve şimdi kaldığı yerden alınan önlemler doğrultusunda 1- 30 Temmuz tarihleri arasında Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ nde ölümünün 500. yılında “Leonardo Da Vinci’ ye Saygı” sergisi ziyarete açık olacak.

Bornova Aşık Veysel Amfi Tiyatrosu’ nda Mazlum Çimen konseri 1 Temmuz’ da saat 21: 00’ de. Konser ücretsiz ancak alınan tedbirler gereği sınırlı sayıda izleyiciyi konser alanına alabilecekler ve bunun için İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ nin resmi web sayfasından (kültür/sanat linki üzerinden) kayıt yaptırmanız gerekiyor.

Teos Marina 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’ nı marina içerisinde Kurtalan Ekspres konseri ile kutlayacak. Konseri, konser alanında izlemek isterseniz bir teknenizin olması şart çünkü yine bir takım önlemler gereği konser alanına izleyici alınmıyor, sadece teknenizle uygun bir yere park edip öyle izleyebiliyorsunuz. Ancak Teos Marina’ nın sosyal medya hesaplarından da konser canlı olarak izlenebilir. Bilginize.

Bill ve Ted serisinin özellikle de sevenleri tarafından beklenen “Bill & Ted Face The Music”  isimli filmin fragmanı yayınlandı. Serinin üçüncü filminde Keanu Reeves ve Alex Winter 29 yıl sonra yeniden buluştu ve bu kez de zaman yolculuğuna çıkacaklar. Yılın en çok beklenen filmi arasında gösterilen filmin 21 Ağustos’ ta da vizyona girmesi bekleniyormuş.

Daniel Kehlmann’ ın 2017 yılında yayımlanan ve aynı isimle David Koepp’ in yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan “You Should Have Left” isimli gerilim türündeki film prömiyerini pandemi nedeniyle VOD platformu aracılığıyla erişime açtı.  

Sermet Aydın’ ın “Yansımalar” isimli sergisini 3 Temmuz’ a kadar Erva Art Gallery’ nin web sayfaları üzerinden online olarak ziyaret edebilirsiniz. Sergi, sanatçının kendine özgü tarzıyla yaptığı ve büyük ilgi gördüğü eserlerinden oluşuyor.

Zorlu PSM’ nin YouTube kanalından canlı olarak izlemeyi kaçırdıysanız sevilen sanatçı Ufuk Beydemir’ in konserini izleyebilirsiniz.

İstanbul Photo Awards’ ın web sayfaları üzerinden İstanbul Photo Awards 2020 Winners ödüllerini kazanan fotoğrafları görebilirsiniz. Birincilik ödülünü Hong Kong merkezli foto muhabiri Lam Yik Fei kazandı.

Mixer Arts’ ın web sayfalarından “Art On Screen” başlıklı online video sergisini ziyaret edebilirsiniz. Sergide ülkemizden de 6 sanatçının ve farklı ülkelerden de pek çok sanatçının eserleri yer alıyor.

Royal Albert Home konser serisinde bu hafta klasik müziğin ilham verici sanatçılarından hatta 2020 Grammy ödüllerinde En İyi Klasik Enstrümantal Solo Ödülü’ nün de sahibi Nicola Benedetti konserini www.royalalberthall.com adresinden izleyebilirsiniz.

Karikatür sanatının en bilinen isimlerinden Turhan Selçuk’ un Retrospektif sergisini (1940’ lardan başlayıp, 2000’ li yıllara kadar olan dönemi kapsayan) Yapı Kredi Kültür Sanat’ ın katkılarıyla www.my.matterport.com adresinden 3D sanal turla ziyaret etmeyi unutmadınız değil mi? Evet dediğinizi duyar gibiyim.

Çok severek takip ettiğim bir derginin tavsiyesi üzerine 1940’ lı yılların yazında ve İkinci Dünya Savaşı’ nın ikinci yılında, New York’ ta ilginç karakterler içinde değişen bir kadının hayat hikâyesinin anlatıldığı, sürükleyici türden diyebileceğim Elizabeth Gilbert’ in “Kızların Şehri” isimli kitabına başladım ve eş zamanlı başlayabiliriz diye sizinle de paylaşmak ve tavsiye etmek istedim.

Minik Bir Mola Tavsiyesi!

Bu köşeden paylaştığım ilk yazımda “İzmir’ de ne gördüysem/ ne duyduysam/ ne tattıysam/ paylaşacağım demiştim. Geçtiğimiz hafta üniversite sınavına girecek arkadaşlarımızın başarısını artırmak ve gürültü yapmayarak ortak olmak adına sokağa çıkmadık. Umarım her bir arkadaşımızın hem sınavı başarılı geçmiştir hem de sonuçlar istedikleri gibi olur. Tabii ben bu yasak döneminde kendimi tabiri caizse Urla’ ya attım. Size de, kendinizi gerçekten evinizde hissedebileceğiniz kadar temiz, ailenizle berabermiş gibi hissedebileceğiniz kadar sıcak- samimi, uçsuz bucaksız deniz manzaralı odaları ve terasıyla göklere çıkaracak kadar huzurlu ve özellikle sahibi Ethem Beyin ellerinden yiyeceğiniz mantarlı omletlerle size kilo almayı unutturacak kadar da iddialı Ege Konağı’ nı gönülden tavsiye ederim. Aramızda kitap/ tiyatro oyunu vb. eserler çıkarmayı düşünenler varsa teras odası tam size göre. Bilginize!

Haftaya görüşürüz dünyalı her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan.  

El sallayan sarı kafa emojisi. İzmir-İN için önerilerde bulunmak isterseniz [email protected] adresine e-mail gönderebilirsiniz.