‘Biz yaptık’ diye söylemiyorum. Ama şahane bir iş çıktı ortaya. Eksiğimiz elbette vardır.  Hatta yanıldığımız yerler…
Tüm iyi niyetimizle, tarafsız bir vizörden bakıp İzmir’in gündeminin fotoğrafını çekmekti niyetimiz…
Ama görüp görebileceğiniz en organik araştırmaya imza attık.
Gündeme dair her şeyi sormaya çalıştık.

İntegral ’in Mayıs 2016 gündem araştırmasından söz ediyorum.

Ne mi çıktı?
1- Siyasal ve toplumsal kutuplaşma alabildiğine sürüyor. Herkes 1 Kasım öncesindeki mevziisinde, eller tetikte!
2- Mevcut partilerden ve de liderlerden umut büyük ölçüde kesilmiş durumda… İki kişiden biri ‘yeni parti’ diyor.
3- Yeni parti ihtiyacı hat safhada olsa da yeni bir lider henüz zihinlerde şekillenmiş değil.
4- ‘İzmir ile Erdoğan arasındaki mesafe’ kapanmıyor. Dahası Erdoğan’a karşı AK Parti tabanında da itiraz yükselmeye başlıyor.
5- Erdoğan’a oldukça serin bakan İzmir’in Başbakan Yıldırım’a ılıman baktığı ve de kredi açmaya hazır olduğu görülüyor. ‘Yıldırım’ın yönettiği Türkiye’den endişeli değilim’ diyenlerin yüzde 57,5 olması, ‘Yıldırım’ın İzmir’e olumlu katkısı olur’ diyenlerin yüzde 53’ü geçmesi bu tezi teyit ediyor.
6- CHP’illerin yüzde 70’i Kılıçdaroğlu’ndan rahatsız ve de partilerinde lider sorunu olduğunu düşünüyor.
- ‘İkisi de İzmir milletvekili olan genel başkanların hangisini beğeniyorsunuz?’ sorusunda çiçeği burnunda Başbakan Yıldırım’ın kalesinde Kılıçdaroğlu’nu yakalamış olması önemli…
7- Liderler arasında en acınası durumda olan Devlet Bahçeli… Kendi tabanındaki desteği yüzde 6’lara düşmüş durumda… Dahası Bahçeli’nin MHP’de kalmasını daha çok AK Parti tabanı istiyor.
8- HDP’nin izlediği politika İzmir’de çökmüş durumda...
9- Başkanlık sistemi konusunda AK Parti tabanının da ikna edilmeye ihtiyacı var. İzmir’deki destek ancak yüzde 20...
10- Meral Akşener öyle ya da böyle siyasi arenanın yeni aktörlerinden biri olacak gibi görünüyor. Akşener’in yolu MHP’de kesilirse yeni parti kulvarında tabanda en yüksek destek ona geliyor.
11- MHP kurultayına dair soruda aday olmamasına rağmen Oktay Vural’ın İzmir’de Bahçeli’den fazla oy alması da manidardır.
12- CHP’nin başında Muharrem İnce’yi görmek isteyen CHP’liler MHP’nin başında Akşener’i görmek istiyor. Yakın gelecekte olası oy kaymasının habercisi…
13- Başta ben olmak üzere pek çoğumuzun özellikle de Binali Yıldırım’ın başbakanlığının ardından aklına gelen ‘Kocaoğlu’nun genel başkanlığı’ henüz İzmir sokaklarında karşılık bulmuş değil. Yüzde 7’ye yakın bir destek olsa da İzmir halkı halen Kocaoğlu’nu‘belediye başkanı’ olarak görüyor. Bunda kendisinin ‘genel siyasete’ mesafeli duruşunun da etkisi var tabi ki.
14- Metin Feyzioğlu, Ümit Kocasakal gibi son sürecin popüler isimlerinden beklenti siyasette yeni bir yol açmalarıdır.
15- Seçmen yani taban çok uyanık... AK Partililer MHP’nin başında Bahçeli’yi CHP’nin başında Baykal’ı isterken CHP’liler de yeni partiye Abdullah Gül’ün başkanlık etmesini istiyor.
- Başbakanlıktan ayrılmak durumunda kalan Ahmet Davutoğlu’nun yeni partiye başkanlık etmesi gerektiğine inananların daha çok MHP tabanı olması da manidar.
16- ‘Mustafa Sarıgül efsanesi’nin halk nazarında bittiği anlaşılıyor. Önceden her ankette bir şekilde çıkan Sarıgül’ün bindelik rakamlara düşmesi gözden ve de gönülden ırak prensibiyle açıklanabilir.
17- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun başarısız olduğunu düşünenlerin oranı her geçen gün artıyor. Ancak ‘kısmen başarılı’ diyen yüzde 20 ile birlikte halen Kocaoğlu’nun yüzde 50’nin de üzerinde bir potansiyele sahip olduğu görülüyor.
18- Kılıçdaroğlu’na yönelik desteklerini yüzde 70 oranında çeken CHP tabanının Kocaoğlu’na dair sorulara da olumsuz yanıtlar vermeye başlaması ancak ‘değişim’ talebiyle açıklanabilir. CHP tabanı yenilik, yenilenme ve daha da önemlisi ‘başarı’ istiyor.
19- Yarın genel seçim olsa… HDP dışında herkes gücünü 1 Kasım seviyesinde koruyor.
20- Milletin gündemi terör ve işsizlik… Laikliğin tehlikede olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 1,4.
21- Kentin gündeminde ulaşım, altyapı kadar Suriyeli mülteciler bir sorun olarak büyüyor.

*
Listeyi burada keselim. ‘Daha ne olsun?’ diyeceksiniz.

Sonuç olarak;
Siyasette kartların yeniden karıldığı hatta destelerin değiştirildiği bir sürecin tanıklarıyız. Araştırmanın ışığında konuşmak gerekirse; İzmir’in Yıldırım’dan beklentisi yüksek…
Dahası Başbakan Yıldırım ‘Yolun yolumuz, davan davamız’ dese de İzmir Yıldırım ile Erdoğan’ı ayırıyor.
Bunun pek çok sebebi olabilir. En başta da Yıldırım’ın 2011’den bu yana 5 seçimdir İzmir’in sokaklarını arşınlaması… Yıldırım kente kent de Yıldırım’a dokundu bu süreçte. Ve 2014’te ‘belediye başkanı adayı’ olarak 950 bin oy alması da bu yüzdendi.
Öte yandan Yıldırım ideolojik krizlerin ortasında hiç olmadı şu ana kadar. Daha çok ‘merkez sağ bakanları’ gibi icraatlarıyla gündeme gelmeyi yeğledi. Ve tabi ki kente çakılan kamusal çivilerinin hemen tamamında izi ve de imzası vardı. İzmir nankör bir kent değil sonuçta.
Beklenti yüksek, endişe düşük de olsa Binali Yıldırım ile İzmir arasındaki mesafenin de orta-uzun vadede açılma ihtimali var. Sonuçta AK Parti için İzmir endişeli modernlerin kentidir.
Endişeden kasıt cumhuriyet değerleri… Sistem… Bugün için tehlike gibi durmayan laiklik…
Bugüne kadar ideolojik temelli tartışmalardan kaçmayı başaran ve deyim yerindeyse işine-gücüne bakan Yıldırım ister istemez uzatılan mikrofonlara konuşacak…
Kendi adıma şundan eminim.
Ne konuşacağı ve nasıl konuşacağını en yakından takip edenler İzmirliler olacak.

İzmir’in Yıldırım’a tanıdığı krediye ilişkin bir önemli not daha... Bir haftadır kentin her noktasında Yıldırım’ın afişi var. Hani ‘İzmirli başbakan’ yazan… ‘Yıldırım İzmirlidir- değildir’ polemiğine tabi ki girmeyeceğim. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta o afişlerin asıldığı ilk günkü kadar sağlam olması… Yıldırım değil de AK Parti’nin başka bir afişi bu kentin en işlek sokaklarında o kadar süre kalamazdı. Çoktan delik deşik edilir, gözü kulağı parçalanırdı.
Diğer taraftan araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri kuşkusuz yeni parti ihtiyacı… Son süreçte yapılan anketlerin hemen tamamında benzer sonuçlar çıkmış olsa da yeni parti ihtiyacının yüzde 50’nin üzerine çıkması, mevcut liderlerin kendi tabanlarındaki desteği bile kaybetmiş olmaları, yeni parti kadar yeni lider arayışının da tavan yapması önemli bulgulardandır.

Biz çalışırken de keyif aldık.
Kutuplaşma ikliminde bazı kesimlere beğendiremedik tabi ki… Nasıl beğendirelim Başkanlık sistemine desteğin yüzde 20’de kaldığı, Kılıçdaroğlu’nun kendi tabanında yüzde 70 oranında tartışıldığı, Bahçeli’nin siyaseten yerlerde süründüğü, HDP’nin eriyip kaybolduğunu ortaya koyarsan ne İsa’ya Musa’ya yaranamazsın. Ama neyse ki derdimiz kimseye yaranmak değildi. İşimizi doğru bir şekilde yapmış olmanın iç huzuruyla İzmir’in nabzını belirli periyotlarda tutmaya, ölçmeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyorum. 

Araştırmamıza gereken ilgiyi gösteren başta Ege’de Sonsöz, Ege Tv, Milliyet Ege, Haber Türk Ege olmak üzere tüm dost ve meslektaşlara teşekkür ederim.