Metin ÖNEY
İstanbul ve seçim…
22 Haziran 2019 Cumartesi

Bir hafta kadar İstanbul’daydım.

Hem bu derece önemli bir seçimi yerin de izlemek ve hem de doğrusu Ekrem İmamoğlu’na bir nebze de olsa katkıda bulunmak üzere gittim.

İzlenimlerimi paylaşmak isterim.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, bunca yıl siyasetin içinde bulundum ve onlarca yerel ve genel seçim yaşadım. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi kadar ilgi duyulan ve sonucu heyecanla beklenen bir başka seçime pek rastlamadığım… Seçmen olan olmayan herkes, seçimle kesinlikle ilgileniyor.

Sadece İstanbul’da mı?

Elbette hayır.

Bütün Türkiye bu seçime odaklanmış durumda.

Nereden, biliyorum?

İstanbul’a gideceğimi paylaştığımdan geliş günüme kadar, onlarca telefon ve mail ve face’de sorulara muhatap oldum. Hemen herkes izlenimlerimi soruyordu.

İstanbul’da bulunduğum zaman içinde, hem hemşehrilerimle ve hem de eskiden aynı parti de siyasi çalışmalar yaptığım dost ve arkadaşlarımla görüşme imkanı buldum. Küçük çaplı toplantılara katıldım. Geçmişte başka partilere de oy vermiş bulunan bu kişilerin, şimdilerde heyecanla “Ekrem İmamoğlu…” dediklerine tanık oldum. Hatta bazıları bu seçimle Türkiye’nin siyasal kaderinin de değişeceğine inandıklarını ifade etiller. Bu tespitlerimi iktidar da belirlemiş olsa gerek, son izledikleri “hırçın” politikanın faydadan uzak olduğunu bildikleri halde aynı usulde devam etmeleri her halde çaresizliğin sonucu olsa gerektir.

Ekrem İmamoğlu’nun çeşitli ilçelerde yaptığı mitinglere de katıldım. Coşku çok yüksekti. Bilhassa gençlerin ve kadınların hemen her 10 dakikada bir o meşhur “Her şey çok güzel olacak” diye slogan atmalarını ve zaman zaman İmamoğlu’na eşlik etmeleri doğrusu görülmeye değerdi.

Bir başka tespitim de tüm miting ve konuşmalarında “parti” ile ilgili bir söylemin olmaması idi. Meydanlarda daha çok Atatürk, Türk Bayrağı ve İmamoğlu posterleri dalgalanıyordu.

Cuma günü yaptığı ve projelerini anlatan basın toplantısına da katıldım. Yine tekrarlamak gerekir ki, pek çok basın toplantısı düzenlemiş ve hemen her kademe de görev yapmış insanların basın toplantılarını izlemiş biri olarak, İmamoğlu’nun basın toplantısını çok akıcı bulduğumu ifade etmek isterim. 31 Mart hukuksuzluğu ile başlayan konuşmasını gerçekten hiç duraklamadan ve tabiri caizse kekelemeden yaklaşık bir saat 15 dakika tüm projelerini de içine alacak bir biçimde sürdürdü. Ha keza sorulara da aynı usulle cevaplar verdi.

Kararlılık, hoşgörü, akıcı bir üslup, polemiklere girmemek, konulara hakimiyet tespitlerim arasındadır.

Basın toplantısının sonunda kısa da olsa görüşme imkanı buldum.

Bu görüşmede pek çok kez ifade ettiği gibi hakkındaki iddia ve ithamları kesinlikle ciddiye almadığını vurguladı.

“Gündem saptırma” gayretlerinin, İstanbul seçmenini etkilemediği, aksine, rakip için olumsuz etki yaptığını da vurgulamak isterim.

Planladığım görüşmeleri tamamladıktan sonra İzmir’e döndüm.

Sonuç:

Seçimden sonraki ilk yazımda da ifade ettiğim gibi, Türk siyasi hayatı yeni ve farklı bir “siyaset insanı” kazanmıştır… Bu sadece İstanbul seçimleri için değil Türkiye’nin geleceği için de bir önemli kazanımdır.

“Meyveli ağaç taşlanır” misali, hakkındaki ithamların tutar tarafı yoktur ve rakibin çaresizliğinin ifadesidir.

Aynı zamanda İstanbul seçimi ile Türkiye, inanıyorum ki; bir “soluk” alacaktır. Yeniden “birliğin, bütünleşmenin, beraberliğin” yolunu tayin ve tespit edecektir.

“Uygun insan” bulunduğunda en karamsar zamanda bile yolun aydınlanabileceği anlaşılacaktır.

Bunun için asla umutsuzluğa yer yoktur.

Bazen küçük bir kıvılcım, muhteşem bir aydınlığa dönüşebilir. Türk Tarihi bunun örnekleri ile doludur.

Cesur bir yürek ve inaçlı taraftar, “hukuksuzluğun” yerini, “hukuka” terk etmek zorunda kalacağını gösterecektir.

“Karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu andır” sözü belki de İstanbul seçimleri için söylenmiştir.

İki günün sonunu sabırla bekleyelim.

Hayırlısı…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva