Oya DEMİR
İstanbul sözleşmesi yaşatır!
23 Temmuz 2020 Perşembe

‘Dünya yüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir' (Mustafa Kemal Atatürk)

İsimler, rakamlar… Pek çok kişi rakamları yazıyor, isimleri yazıyor, şiddete karşı, şiddet yüklü sözler söylüyor. Bir yanda rakamlar, isimler diğer yanda yitip giden hayaller, anılar, hayatlar belki de en önemlisi yarım kalan gülüşler…

Sadece giden mi? Geri de bıraktıkları? Anne, baba, kardeş, arkadaş, çocuk…Kim bilir nasıl büyüdü? Kim bilir neler yaşadı? Kim bilir ne hayalleri vardı? Nasıl ve neden zamansız hayata veda etmek zorunda bırakıldı? Hangisi daha acı; zamansız bir vedanın ateş gibi düştüğü yeri düşünmek mi? O ateşi yok sayıp, gidenin ardından hayatını didik didik edenlerin nasıl insanlıktan çıktığını görmek mi? 

İnsanlık ne zaman insanı terk etti? Yüzyıllardır süre gelen savaşlar, kan davaları, intikam, hırs ve her yeri saran şiddet yüzünden acaba daha kaç ‘insan’ insan eli’ ile hayata zamansız veda edecek? Acaba ne zaman insan olan her birey sorumluluğunu alacak

Bugün şiddete maruz kalan her isim ve her rakamın sorumluluğu bu topraklar üzerinde yaşayan her bireyin… Aileden okula, iş yerinden yaşadığımız mahalleye kadar her yerde bu sorumluluğu almadığımız sürece şiddetin önüne geçmemiz ne yazık ki mümkün değil…

Daha doğmadan renklerle etiketlediğimiz, daha doğmadan prenses ve paşa diye ayırdığımız çocuklarımız ile anne karnında başlıyor herşey… Kızım abine su verden, oğlum erkek adam ağlamaz söylemlerine, sonra da iş hayatında kadınların önüne koyduğumuz cam tavanlara kadar her şeyden sadece biz sorumluyuz…

Yolda, evde, okulda, iş yerinde, tarlada, kamu ve özel sektörde, mecliste,  her kötü sözden, her şiddet içeren davranıştan, şiddet içeren hitap konuşmalarından,  yükselen her sesten, çocuğumuza aldığımız şiddete yönlendiren oyuncaklardan, trafikte sinirlenip küfrettiğimiz her andan sadece biz sorumluyuz…  

Sen, ben, o… Siyasetçi, Milletvekili, Bürokrat, İş Adamı, Eğitimci, Sanatçı, Pazarcı, Esnaf, Güvenlik Görevlisi, Akademisyen vb… Kim olursa olsun, her akan kandan, her akan gözyaşından, her şiddet dolu sözden, her vurmak için kalkan elden biz sorumluyuz. Cinsiyetten, eğitimden, etnik kökenden, ırk ve dinden bağımsız olarak, dünyayı karabulut gibi saran şiddetten, sadece ve sadece ‘insan’ sorumlu…

Sorumluluk Almak
Sorumluluk ne demek? Araştırmak, okumak, anlamak, öğrenmek, dinlemek, bilmek ve anlatmak. Doğruyu ve yanlışı göstermek, bıkmadan, yorulmadan iyi için, insanlık için çaba harcamak…

Başta barolar, sivil toplum kuruluşları, bazı kamu ve özel sektör temsilcileri olmak üzere farklı alanlardan kişiler ve kurumlar sorumluluk bilinci ile gece gündüz çalışıyor. Şiddeti, kadın cinayetlerini, çocuk evliliklerini, tacizi engellemek için durmadan çaba harcıyorlar.

TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu. İstanbul Sözleşmesi Çalışma Grubu bunlardan sadece bir tanesi… Platform yaklaşık 450 sivil toplum kuruluşu ile birlikte mecliste grubu bulunan bütün partilere, genel başkanlara, milletvekillerine  çağrıda bulunuyor: Sözleşmeyi imzayalan ilk devlet olan ülkemizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 14 Mart 2012 tarihinde onayladığı ve kadına karşı şiddetle mücadelede hayati önemi olan İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkılmasını talep ediyor. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu, Sevgili Tülin Erarslan’ın da içinde yer aldığı platform; bir başka önemli çalışmayı daha gerçekleştiriyor sivil toplum kuruluşlarını, toplumun genelini sözleşme hakkında bilgilendiriyor, önemini anlatıyor. 

Bir sorunu çözmenin ve çözümü sürdürülebilir hale getirmenin en önemli adımlarından biri kişisel hak ve özgürlüklere saygı göstermek ve yasa ile güvence altına almaktır. 

Uzun bir süredir gündemde olan İstanbul Sözleşmesi bu güvencelerden en önemlisi. ne yazık ki hala pek çok kişi sözleşmenin içeriğini tam olarak bilmiyor. Neden yaşattığını, amacını, kapsadığı alanları bilmediği gibi yanlış bilgileri de araştırmadan kabul ediyor…

Şimdi birey ya da kurum olarak sorumluluk alıp sorunları değil kalıcı çözümleri konuşmanın ve bu çözümleri toplumun genelinde hayata geçirmenin ve hep birlikte #şiddetehayır demenin tam zamanı… 

Şiddet Sonucu Hayata Zamansız Veda Eden Kadınlar İçin

http://anitsayac.com/?year=2020

İstanbul Sözleşmesi Tam Metni 

https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/docs/khum/KHMIS.pdf

İstanbul Sözleşmesi
İstanbul Sözleşmesi kadına karşı her türlü şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kavuşturulması ve suçluların cezalandırılması temel ilkelerinden oluşmuştur.

İstanbul Sözleşmesi kadına karşı şiddeti bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık türü olarak tanımlar., Bağlayıcı nitelikteki ilk uluslararası düzenleme olan bu sözleşmenin ilk imzacısı Türkiye’dir. 

Sözleşme, 2014 yılında ilk olarak 10 ülkenin onayıyla yürürlüğe girdi. Bugüne kadar 46’sı Avrupa Konseyi üyesi olan 53 ülke ve ayrıca Avrupa Birliği, İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladı.

İstanbul Sözleşmesi:
- Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak.

- Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak.

- Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak.

- Kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;

- Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva