Tayfun MARO
İslam âleminin efendisi olmak…
18 Nisan 2019 Perşembe

Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin İslam âleminde liderlik arzusu kimsenin meçhulü değil.

Ancak Türkiye’yi yöneten islamcı iktidar zümresinin kullandığı dilin ne Avrupa ne Rusya ne de ABD’de karşılığı var; Şii dünyasında ha keza…

Türkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE gibi ülkeler arasında oluşan selefi dayanışmanın dili desem, o da değil. Onlardan bir Katar kaldı.

İslam âleminde iktidar gruplarının otokrasiye dayalı yönetim modellerini benimsediği ve Arap toplumlarının da bir itirazı olmadığı bilinir. Kralın baba figürünün islam âleminde karşılığı var. Ancak Sünnilerin yeni bir lider ülke arayışında olduklarına veya Osmanlı döneminin hükümranlık ilişkilerine özlem duyduklarına dair hiçbir emare yok.

Bununla birlikte, Türkiye’de iktidara gelen İslamcılar, İslam âleminin liderliğinde söz sahibiymiş gibi hareket edebiliyorlar.

Lakin Müslüman körfez ülkelerinin Dünya’nın yeni düzeninde petrole bağlı ağırlığı görece azalırken ve Arap âlemi bir İsrail edemezken, bu durumun Türkiye’deki İslamcıların iştahını kabartması olağandır.

Ne ki bu iştah kabartan tablodan görev çıkarmanın sonuçlarıyla baş etmeye Türkiye’nin imkânları yeter mi, orası karışık. En önemlisi, Türkiye’nin buna ihtiyacı var mı?

Türkiye’nin bir gözü batıda bir gözü doğuda; seküler toplum batıya, islami toplum doğuya çekiyor. Bu gerilimi ülke daha ne kadar taşır!

Gerçek şu ki İslami öncülük fikrinin toplumsal tabanı zayıf, liderlik misyonuna ülke ekonomisinin tanıdığı imkânlar sınırlı; yönetebileceğinden çok fazla borcu var.

Bu koşullardan nasıl “lider ülke” çıkar! Birileri sırtımızı sıvazlıyor ama…

İslamcıların güç elde ettiği Sudan, Yemen, Afganistan, Suriye, Libya, Irak gibi ülkelerde iç savaşlar gündelik hayatın kendisi oldu. Türkiye-İran hattında işlerin karışması uzak ihtimal değil. Körfez ülkelerinde ise para bitince ne olacağı belli değil. Dostu El Beşir tutuklandı. Erdoğan’ın dik durmasını söylediği Maduro’nun ülkesi Venezuela’da durum bildiğiniz gibi…

Bu kadar fazla belirsizlik varken ve bölgede kaotik ilişkilerin dinamikleri salt bela üretirken, Türkiye’nin İslam âleminde liderliğe oynamasının, bölgesel güç olma arzusunun getireceklerinin yeterince sorgulanmadığını düşünüyorum.

İslamcılar bu gerçeği kabullenmekte zorlanıyor olmakla birlikte, dinler çağı geçen yüzyılda kaldı. Dört kitap, üç dinin ortaya çıktığı Doğu Akdeniz havzasında, işler daha da karışacak…

Ülke ve bölge destabilize edilirken, 1400 yıldır bitmeyen din kavgalarının orta yerinde, o hengâmede, “olmayacak dualara ‘âmin’ demek” için bunca beyhude çaba niye?  

Hâlbuki yüzyıldır varlığını kararlılıkla sürdüren laik ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgede tam da model olacağı zamanlardayız. Seküler toplumu tarihi bir görev bekliyor.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 20 Nisan 2019 Cumartesi 22:09

Atatürk ve ulus-devlet bilincinin Arap ulus devletlerine ve Arap milliyetçiliğine etkisi nedeniyle zaten İslamın efendisi olması mümkün değil. Biz Türk onlar Arap. Ortak payda din de olsa Tayyip'in böyle bir şansı yok zaten. Çünkü Araplarda da ulus bilinci var. Bunu Suriye'de Tunus'ta Cezayir'de gördük. Venezuela'daki yoldaşlar da Simon Bolvar'dan ilham alarak emperyalizme karşı iyi sınav veriyorlar. El Beşir demişsiniz. Konu El Beşir'in Tayyip'in dostu olması meselesi değil. Sudan Yakın zamanda batı emperyalizmi tarafından Kuzey(islam) Güney(hristiyan) olarak bölünen bir ilke. Kuzey-Güney sınırını ayıran bölgede petrol çıkıyor. Kuzeyde kalan petrol yataklarını Çinliler, Güneyde kalanlarını (hristiyanlar) kalan bölümünü Almanlar ve diğer batılı ülkeler yönetiyor. Bu bir yeraltı kaynağı sömürüsü hikayesidir. Yoksa el-Beşirmiş, yok diktatörmüş yok Amerika darbe yapmış demokrasi gelecekmiş falan bunlar hikaye.

Yorumu oyla      5      5  
Sarı Çizmeli Memed'A. 19 Nisan 2019 Cuma 01:06

Sözünü ettiğiniz tarihi görevi görmekten aciz İslamcı iktidar zümresinin İslam âleminde liderlik hevesi ve girişimleri, "kendi kendine gelin güvey olmak"tan öte gidemeyecek ve geriye kala kala ülkedeki %60'ın yediği ama dış dünyayın güldüğü içi boş "höt zöt"ler kalacaktır.

Yorumu oyla      4      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
80’lik güzeller zamana nasıl ‘dur’ dediler?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
En popüler üçüncü içecek
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva