He zaman derim ki; “Çevreye, doğaya, yaban hayatına duyarlı insanların başımın üzerinde yeri var”. Dün gece izlediğim bilgi yarışması arasında tek bir reklam girdi ki “İşte buuu. Böyle mesajlar verilmeli” dedim ve coştum. Ünlü tiyatro oyuncusu Selçuk Yöntem “Evlerdeki enerji tüketiminin yaklaşık olarak yüzde 50’si hayatımızı oldukça kolaylaştıran beyaz eşyalara ait. Beyaz eşya satın alırken, hem doğayı hem de aile bütçesini korumak için en yüksek enerji verimliliğine sahip A ve üstü enerji sınıfı ürünlerini tercih edin” dedi. Reklam “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE DUR DE” mesajı ve firmanın ismi ile son buldu. Yaptığım araştırma sonunda dünya çapında önemli bir marka olan bu yabancı şirket, 3 yıl önce başlattığı kampanya ve görsel reklamlarla insanlar üzerinde “ENERJİ TASARRUFU” duyarlılığı başlamış. Türkiye’de de ÇEVREye duyarlı kampanyalar yürüten takdire şayan şirketlerimiz var. Aslında, iklim değişikliğine, küresel ısınmaya karşı tüm büyük şirketlerin sosyal sorumluluk çalışması başlatması gerekir.

İklim değişikliğine yolaçan etkenler

Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), küresel iklim değişikliğinin ana nedeninin sera gazı emisyonlarında insan faaliyetlerinin aşırı artışının yol açtığına dikkat çekiyor. 257 bilim insanının görev aldığı IPCC örgütü, 5 yılda bir devletlere iklimlerdeki gelişmelerle ilgili rapor sunuyor. 2013 yılındaki raporda “Küresel Isınma çok ciddi boyutlara ulaştı. Dünyanın yağış alan bölgelerinde aşırı yağışlarla sel felaketleri sonucu büyük can kayıpları, kurak bölgelerde ise daha yoğun kuraklık sonucu bitki ve hayvan türleri yok olabilir” bölümü en can alıcı tarafıydı. IPCC istatistiklerinde, dünyada gereksiz elektrik kullanımı yüzde 49, sanayileşme yüzde 23, ormansızlaşma yüzde 14, yanlış tarım çalışmaları ise yüzde 12 olarak belirlenmiş.

Her yıl 500 bin buzağı ölüyor

Diğer reklam ise ulusal gazetelerde şu sıralar çok sık gördüğüm yeni doğmuş bir inek yavrusunun fotoğrafının üzerinde “Benekli’ye iyi bakın” yazılı. Bir banka reklamı. Hayvan üreticiliği ile yaşamını sürdüren çiftçilere yönelik bir mesajdı. “Her yıl benekli gibi 500 bine yakın buzağıyı kaybediyoruz. Yeni doğan buzağıların ağız sütüyle beslenmesi, aşılanması ve buzağı kulübesine alınarak bakımlarının yapılması yaşamaları için hayati önem taşıyor. Alacağınız bu önlemlerle buzağılara hayat verin, hem siz kazanın hem ülkemiz kazansın” bilgisi aktarılıyor. 500 bin buzağı. Korkunç bir sayı. Bir canlı olarak düşünün, insan yaşamının sağlıklı sürdürülmesindeki önemini düşünün veya Türk ekonomisindeki kaybı düşünün. Her bakımdan önemli.