İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) bu hafta AB desteğiyle düzenlenen çalıştayda İzmirli kadınları bir araya getirdi.

İZİKAD Başkanı Huriye Serter’in davetiyle katıldığım “İş Hayatında Kadın Statüsünün Güçlendirilmesi” konulu çalıştayda iki gün boyunca çeşitli oturumlar düzenlendi.

Çok önemli başlıklar, değişik alanlardan önemli isimler tarafından ele alındı.

Fark yaratan kadınlar başarı öykülerini anlattı, deneyimlerini paylaştı.

Dinleyiciler de soruları, görüşleri ve alkışlarıyla katılım gösterdi.

Çalıştaydaki hemen tüm konuşmacılar kadındı…

Dinleyicilerin hemen hepsinin kadın olduğu gibi…

Sadece bir bölümde dört erkek konuşmacı vardı.

“He For She” başlıklı oturuma katılan iki çok tanınmış erkek…

Çığlık atarcasına…

Richter ölçeği yüksek mesajlar verdi…

Sarsıcı konuşmalarıyla salonu etkileyen bu iki ünlü erkekten biri yazar Aşkım Kapışmak, diğeri de Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay idi.Yazar- davranış bilimleri uzmanı Aşkım Kapışmak adeta içini döktüğü samimi konuşmasında kendi yaşam öyküsünden çarpıcı örnekler verdi.

Belki de hiçbirimizin, daha önce hiçbir yerde duymadığı özel anılarını paylaştı.

Konuşmasında kadına şiddete, cinsiyet ayrımcılığına değinen Kapışmak, “Ben bu işleri çok konuşuyorum ama benim babam annem için hala bir ölüm tehdidi, mahkemeden uzaklaştırması var. Benim çığlığını attığım şey zaten evimin içinde yaşanıyor” dedi.

AŞIRI ERKEKLİK DE, AŞIRI DİŞİLİK DE TEHLİKELİ

Aşkım Kapışmak oldukça açık sözlü olduğu sohbetinde şunları anlattı:

“Evimizde şiddet çok çok çok fazlaydı, alkol ve uyuşturucu vardı. İşkence gibiydi, annemin üzerinde sigara söndürülüyordu. Benim yıllarım gece kalkıp annemi kurtarmaya çalışmakla geçti. 7 yaşında annemle birlikte temizliğe gitmeye başladım para kazanmamız gerekiyordu. Annem benim için başka bir şeydi, yüzüğünü satar beni okutmaya çalışırdı. Babam okumayacaksın derdi, ben orada erilliği reddetmeye başladım. Babamla hala görüşmüyorum, sürekli para istiyor tehdit ediyor çünkü. 13 kitabım var Almanya'da yaşıyorum, Nisan ayında New York Times'ta kitaplarım çıkacak, Türkiye'nin her yerinde seminerler veriyorum. Ama babam için hala bir adam değilim, annem için ise adamdan önce bir insanım.

BENİ SADECE ANNEMİN GÖZYAŞI ÜZER

Toplumun bana dayattığı erkekliği reddediyorum, sadece kadın peşinde koşan işi gücü iktidar meselesi olan biri değilim. Bu ülkede üç şey çok konuşulur, siyaset, futbol ve cinsellik. Cinselliği konuşabildiğimizde bu şiddet bitecek. Bana ib…sin de desinler, kadın gibisin de desinler umurumda değil. Bu toplumda kadın gibi erkekten rahatsız olurlar ama erkek gibi kadından rahatsız olunmaz. Transseksüel erkek arkadaşlarım var medya hepsini yüceltti ama kadın olan erkekleri yeriyoruz. Burada bile şiddet var. Beni sadece annemin gözyaşı üzer, başka hiçbir şey beni rahatsız etmez.

Hayatımdaki kırılma noktalarım hep kadınlar oldu, bana rehberlik eden hep kadınlar oldu. Sadece aşk, cinsellik ya da arkadaşlık değil hep güçlü kadınlar oldu hayatımda. Marmara Üniversitesi tekstil bölümünü kazandığımda annemden sonra hayatımı değiştiren ikinci kadını buldum. Hocam Şebnem Erensoy keşke psikoloji üzerine bir bölüm okusaydın dedi. Ben maddi imkanım yok okuyamam dedim, ‘Sana iş bulacağım diğer üniversiteni ben karşılayacağım’ dedi. Beni otistik bir çocuğun yanına verdi, ona yardım etmeye başladım. Amerikan Üniversitesi'nde Davranış Bilimleri'nde okuttu beni, harçlarımı ödedi.

Ben öncelikle eğitilmesi gerekenlerin erkekler olduğuna inanıyorum. Ama eğitime gitmeyen cinsiyetin de erkekler olduğunu biliyorum, çünkü erkekler sonunda para kazanma varsa o eğitime gidiyorlar. Ben kadınların haklarını alacağı bir döneme girildiğini düşünüyorum, metafizik bir kırılma yaşanıyor. Ara kat diye bir dönem başladı dünyada artık ne erillik ne de dişillik tutuyor, erkeksi ve dişi roller değişiyor. Ben şunu biliyorum; aşırı erkeklik de tehlikeli, aşırı dişilik de. Buna adapte olamayan erkekler ve kadınlar yok olacak. Eninde sonunda aydın zihinli, insan odaklı anlayış kazanacak. Naçizane görüşüm herkes evlenmesin, herkes çocuk yapmasın bunun için bir eğitimden geçilmesi gerekiyor.”

KADINLAR AYAKLANMALI

Meslekten tıp hekimi ve estetik cerrah olan, 6 ay önce CHP’den Karşıyaka Belediye Başkanı seçilen Dr. Cemil Tugay da konuşmasında özellikle erkek siyasileri zıplatacak radikal mesajlar verdi.

İki kız çocuğu babası kimliğiyle konuştuğunu belirten Başkan Dr. Tugay, eteğindeki taşları döktü…

Siyasi partilerdeki kadın kollarının kapatılmasını istedi.

“Kadın kolları kadınları oyalamak için üretilmiştir. Kadın kollarına girmeyin, çalışmayın” diye seslendi…

Kadınların erkeklerin kendileri için mücadele etmesini beklemekten vazgeçmelerini istedi, “Erkekler sizin için mücadele etmeyecek” dedi.

Kadınlara erkeklerden daha çok güvendiğini anlatan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın isyan eden sözleri şöyle oldu:

“Sorunun ne olduğu çok açık, erkekler kendilerini daha üstün görüyor. Siyasette kadın kolları diye bir şey var, erkek kolları yok. Neden kadın kolları var? Kadın kolları, kadınları oyalamak için üretilmiş bir şey. Çok eleştirel olarak söylüyorum, kadınlara tavsiyem kadın kollarına girmeyin, kadın kollarında çalışmayın. Kadın kolları kapansın. Kadınların erkeklerden kendi hakları için mücadele etmesini beklemeleri doğru değil, erkekler sizin için mücadele etmeyecek diye düşünün. Bunu kendi kızlarıma, kendi eşime de söylüyorum. Erkeklerin işine gelmez bu... Emin olun çok az erkek ki onlar da kızlarını çok seven erkeklerdir, kadın hakları için bir kadın gibi mücadele edemez. Bu mücadeleyi kadınlar yapacak, öyle yapacaklar ki devletin koyduğu sistem kadınlara hiçbir erkeğin şiddet gösteremeyeceği şekilde değişecek. Bunu ancak kadınlar sağlayabilir. Hukuk başka bir şey adalet başka bir şey, bugün adaleti sağlayan bir sistemimiz yok.

ERKEKLERİ DURDURUN

Kadınlara erkeklerden daha çok güveniyorum, daha dürüstler ve daha özverililer daha fazla çalışmaya hazırlar. İhtiyaçları olan birlik beraberlik içinde cesaretle bu mücadeleyi yerine getirmeleri. Dışarıda sizin sesinizi duymaya hazır birçok kadın var, bu mücadele kadınların mücadelesi. Bunu ancak siz kadınlar başarabilirsiniz, o yüzden ayaklanmalısınız ayağa kalkmalısınız. Bir erkek olarak söylüyorum, kızlarım adına söylüyorum. Ne olur sesinizi çıkarın, bu erkekleri durdurun. Bu görev sizin başka söylenenler sadece hikaye. Kadınları cesaretlendirmek gerekiyor, bunu erkekler yapmayacak, bunu ancak kadınlar başarabilir.”

***

İşte böyle…

İZİKAD’ın çalıştayında çok güzel konuşmalar, çok anlamlı mesajlar vardı.

Daha çok kadınların anlattığı ve kadınların dinlediği bu tür toplantılarda…

Erkek konuşmacıların ve erkek dinleyicilerin de katılım göstermesi verilen mesajların yerini bulması açısından çok önemli diye düşünüyorum.

Çünkü çığlık atan kadınlar kadar…

Aşkım Kapışmak ve Cemil Tugay örneklerindeki gibi…

Çığlık atan erkeklerin de olduğunu bilmek…

Hepimize iyi geliyor.