Bugün aslında Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'e yapılan hazımsız erkek şiddetini yazmamak da vardı...

Bakarsınız belki literatüre böyle bir tanım girer.

"Hazımsız Erkek Şiddeti ..."

Karşısına da - Bakınız Vefa Ülgür - diye eklenir...

29 Ekim akşamı Selçuk'taki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına...

Kasabanın bitirimi havalarında, kadehini mezelerin yanına koyup da gelmiş gibi katılan...

Milletin en güzel bayramında, yüzleri gülerek Cumhuriyet'i kutlayanların arasına dalıp...

Altı ay önce Selçuk Belediye Başkanı seçilen, İzmir'de zaten bir elin parmağı kadar olan kadın Başkanlardan Filiz Ceritoğlu Sengel'i iteleyen...

Dans etme bahanesiyle sırıta sırıta üstüne yürüyen...

Araya girmeye çalışanları ısrarla itip, CHP'li Başkan Sengel'in zorla tuttuğu elini kırar gibi sıkan...

Fatih Yapar'ın deyimiyle Selçuk'ta "Burası benim çöplüğüm, buraların horozu da benim, daha ölmedim" diye gezinen Vefa Ülgür...

Şaka değil, onbeş yıl boyunca Selçuk Belediye Başkanlığı yapmış biri.

CHP'li bir isim, adam suretinde bir partili.

Nasıl profesörü, doktoru, avukatı, akademisyeni fark etmiyorsa...

CHP'li, AKP'li, MHP'li şunlu bunlu da fark etmiyor.

Geçenlerde de CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu nasibini almıştı hazımsız erkek şiddetinden hatırlarsanız.

AKP Aydın milletvekili Mustafa Savaş, protokolle birlikte yürüyen Çerçioğlu’na omuz atmak suretiyle kendini Binali Yıldırım’ın yanına konuşlandırmıştı.

Yerel seçimlerde mat olduğu kadın rakibi Çerçioğlu’nu fiziksel şiddet kullanarak devirmeye kalkmıştı.

Keza Vefa Ülgür’ün de Selçuk’ta parti içinde Başkan Sengel’e karşı benzer bir kuyruk acısı olduğu biliniyor.

Kaba hırsın, yontulmamış aklın eyleme geçen halleri...

Gördüğünüz gibi her kesimden geliyor, kadınları her yerde buluyor.

***

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Vefa Ülgür’ün hareketi üzerine "Kimin yaptığının önemi yok. Bu düpedüz vandallıktır" demiş.

Parti içi disiplini işleterek gereken her şeyi yapacaklarını söylemiş, "Bu sadece partili bir belediye başkanına değil, kadına yönelik şiddetin ta kendisidir. Kadınlara yapılmış bir saldırıdır" açıklaması yapmış.

Bu olayı tüm yönleriyle ele alıp sorumluların gereken cezayı alması için ellerinden geleni yapacakları sözünü vermiş.

Yazının başında aslında bugün hazımsız erkek şiddetini yazmak istemezdim demiştim...

Özellikle de Türkiye'de herkes Ödemiş’in efelerini konuşurken...

Cumhuriyet kutlamalarının sokaktaki en organik, en samimi hali...

İzmir, Ödemiş’deki zeybek oyunuyla Türkiye'nin gündemine oturmuşken...

Bütün tv kanalları, yorumcular, sosyal medya, köşe yazarları Ödemişliler’in oynadığı zeybeği anlatırken...

Bir cadde boyunca yanyana dizili kadınlı erkekli iki bin kişinin, yani sokaktaki insanların...

Yani Cumhuriyet’in gerçek sahiplerinin, milletin...

Günlük kıyafetleriyle en sıcak, en doğal ve en inanmış halleriyle zeybek oynayışları kalpleri fethetmişken...

Ben çok etkilendiğim Ödemişli o genç kadını…7 aylık bebeği Can’ı kucağına sararak sokakta zeybek oynayan 31 yaşındaki Ece Hekim adlı genç anneyi…

O vakur duruşlu cumhuriyet kadınını yazmayı hayal etmişken...

Araya hazımsız bir erkek şiddeti girdi, yazı bu yöne doğru evrildi.

Sonuç; Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in 96. yıldönümünde herkes Selçuk'taki çirkin vandallığı konuşuyor.

***

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, avukatlık mesleğini sürdüren bir partili.

Hak hukuk konularında ayrı bir hassasiyetle davranması zaten beklenen bir tutum.

"Kadına şiddetin ta kendisidir" diye tanımladığı bu yaşananları ilgili kurullarda mutlaka gündeme getirecektir...

İzmir'de yaşanan...

Cumhuriyet Bayramı'nın görkemine ve neşesine gölge düşüren...

İzmirli bir kadına, CHP'li bir kadın Başkan'a hakaret ederek horozlanan...

"Selçuk benim çöplüğüm" diyenlerin ibiğini kesecektir diye düşünüyorum.

Dilerim ki adalet ve hukuk mekanizması, hazımsız erkek şiddetine başvuran diğer bütün horozların ibiklerini de tek tek keser...

Kadınların başarısını hazmetmek konusunda gösterilen taş devri erkek tutumları hızla çağ atlar.