AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci 31 Mart’ta yapılacak seçim öncesinde projeleri açıkladı. Zeybekci ve ekibinin görselliğe önem verdiği sunumlarla zenginleşen tanıtım toplantısının ana fikri “10 Numara İzmir”…

Gayet sade, anlaşılır ve net ifadelerle ortaya konulan projeler 10 ana başlık altında toplanmış. “Her Yol İzmir’e Çıkar”,  “Dünya’ya Açılmak İzmir’den Başlar”, “İzmir’de Çalışan Kazanır”, “İzmir Tarihe Sahip Çıkar”, “Sahne Işıkları İzmir’de Hiç Sönmez”, “İzmir’de Yaşamak Şehirli Olmaktır”, “Şampiyonlar İzmir’den Çıkar”, “Milano Değil, Barselona Değil İzmir!” ve “Hayat İzmir’de Güzel”  kategorileri altına projeler tek tek dizilmiş.

2014’ün Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın “Hayat İzmir” sloganlı 1414 projesinin aksine az ve kısa anlatımların tercih edildiği proje demetinde geçmiş dönemlerde İzmir’e vaat edilen işler dikkat çekiyor.

Tanıtım toplantısında, İzmirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin“evimizin bodrum katında yazıldı” diyerek anlattığı 2011’in “35 Projesi’nden” kesitler de var. Bunların en başında Binali Yıldırım’ın, “Çılgın Projem” dediği İzmir Körfez Geçiş Projesi yer alıyor. Herkesin bildiği gibi bu proje yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. İzinleri alınan ve tüm teknik çalışmaları biten projeye İzmir’e geldiği günden bu yana sahip çıkan Zeybekci kararlılığını sürdürüyor.  Yine Çanakkale-İstanbul ile Ankara-Antalya Otoyolları, İkinci Çevreyolu Şehir Bağlantıları ve Tünelleri, Çandarlı Limanı, Marina ve Yat Limanları, Stadyum Projesi, Arkeoloji ve Medeniyetler Müzesi Projeleri de tanıdık.

İzmir’de genel olarak kime sorarsanız sorun en önemli sorun “ulaşım ve altyapı yetersizliği” olarak görünüyor. Tüm anket ve kamuoyu araştırmalarında çıkan bu sonuç Zeybekci ve ekibinin de dikkatini çekmiş ki kent genelinde önemli alt-üst geçit, yeni yol çalışmaları projelendirilmiş.  İkinci bir çevreyolu ile ulaşımın rahatlatılması elbette Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına yapacağı bir iş değil. Mevcut halini bile hükümetin yaptığı yolun daha büyüğünü belediye yapamaz. Bu da çok net! Projeler içinde yer alan Gaziemir Batı ve Doğu Çevreyolu Projesi en önemli icraatlar arasında yer alabilir. Çünkü Zeybekci’nin sunumda özellikle havalimanı güzergâhına yönelik vurguları dikkat çekti. 

Ulaşımı karayolu dışında raylı sistem ve deniz ulaşımı olarak da ayıran Zeybekci’nin yeni raylı sistem projeleri biraz karışık görünüyor.  Mesela,  “Buca-Fuar ve Havalimanı Metro Hattı” denilerek projelendirilen 15 kilometrelik 11 istasyonlu çalışmanın ayrıntıları yok. Zaten Havalimanı’na giden ve Buca’dan geçen bir İZBAN hattı var. Projeler arasında yer alan “Göztepe-Gaziemir Metro Hattı” işi de bir o kadar karmaşık.  Bir de “İzmir Otogar-9 Eylül Üniversitesi Metro Hattı” projesi var. Büyükşehir Belediyesi’nin karayolu tünel projesi yürüttüğü güzergâh Zeybekci’nin proje demetinde raylı sistem ile geçilmeyi hedeflenmiş.   Bir de “Otogar-Bayraklı Şehir Hastanesi-Kâtip Çelebi Üniversitesi Metro Projesi” var ki o da çevreyolu maliyetinde bir iş!  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hükümete yıllar önce önerdiği Narlıdere-Urla Yüksek Tekneloji Güzergâhı ile Halkapınar-Otogar Güzergâhı da projeler arasında yer alıyor. Daha önce “yatay” yerine “dikey” tramvay hatlarını İzmir’e sunan AK Parti bu kez tramvay güzergâhlarını birleştirmeyi düşünmüş. Bu yüzden Karşıyaka- Alsancak arası ile Karşıyaka- Çiğli Sasalı arasında güzergâhın uzatılması planlanmış.

Serbest bölgeler, bilim ve teknoloji vadisi, millet bahçeleri, çevre yolları gibi büyük işler bir belediyenin hükümet desteği almadan yapabileceği işler değil. Bu yüzden Zeybekci’nin proje demetinin büyük bölümünde hükümeti ilgilendiren konular yer alıyor. Bilindiği gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi şimdiye kadar üreticiden yerinde alım yaparak çiftçiye doğrudan 1 milyar TL’nin üzerinde kaynak aktardı. Fakat bunun için bir sanayileşme, ihtisaslaşma yöntemini uygulamadı. Bu yüzden Zeybekci’nin bu alandaki “Belediye Tarım ve Gıda Ürünleri A.Ş” , “Gıda ve Tarım Teknoloji Vadisi”, “Süt ve Süt Ürünleri Bölgesi” projeleri konuyu bir adım daha ileriye taşımayı hedefliyor.

Bu arada İzmir’de 8 adet “Millet Bahçesi” projesi öngörülmüş. Bilindiği gibi bu proje bir yerel yönetim değil genel hükümet projesi. Doğrudan da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fikriyle ortaya çıktı.  İzmir’deki proje alanlarına bakıldığında büyük bölünün hazine arazileri ve askeri alanlar olduğu görünüyor. Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın “askeri alanlar ne olacak” sorusu vardı. Bu soru da projelerle birlikte yanıtını bulmuş görünüyor.  Erdoğan’ın “millet bahçesi” diyerek duyurduğu “Harmandalı’ndaki Çöp Depolama Alanı Rehabitasyonu” Zeybekci’nin projesinde yok!

İzmir bir sanat ve kültür kenti olduğu kadar bu alanda eksiklikler de yok değil. Zeybekci’nin daha önce Binali Yıldırım tarafından da gündeme getirilen şehir tiyatroları, müzeler, festivaller ve konservatuar projeleri dikkat çekiyor.

Kimilerine göre “proje” demek “yenilik” demektir. O yüzden mevcudu geliştirmek ve büyütmek başkadır, yeni icraatlar başkadır. Zeybekci’nin projeleri arasında İzmirlilerin bildiği, İzmir’deki yerel yöneticiler tarafından uygulamaya konulan işler de var. Mesela evde sağlık hizmeti tüm belediyeler tarafından (AK Partililer de dâhil) zaten yapılıyor. Büyükşehir’in “Engelsiz İzmir” Projesi var. Muhtarlık binaları, sokak hayvanlarının korunması, taksi durakları, kapalı pazar yerleri, akıllı otoparklar da İzmirlinin yabancı olduğu şeyler değil.

Bu arada bizzat soru işareti koyduğum bir mesele var.  O da belediye aracılığıyla hastane-sağlık hizmetleri meselesi. Ankara’da belediyeye ait hastaneyi kapatan AK Parti’nin Sağlık eski Bakanı Mehmet Müezzinoğlu İzmir’e geldiğinde, “sağlık belediyenin işi değil” diyerek Eşrefpaşa Belediye Hastanesi’nin bakanlığa tahsisini istemişti. Üstüne, sağlık il müdürlüğünün birçok yazısı ile kırsal alandaki taramalar bile durduruldu. Zeybekci’nin sağlık projeleri arasında “Semt Poliknikleri Kurulması” ve Buca Şehir Hastanesi Projesi” yer alıyor. Hem de 1200 yataklı tam donanımlı bir hastane kurulması düşünüyor. Zeybekci bu uygulamayı Denizli’de hayata geçirmiş ve kurulan poliklinikleri bakanlığa devretmiş.

Kısacası rekabet ve yarış bir iddia işidir.

Denizli’de uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış, Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybekci bir kısmı hükümetin de içinde olduğu proje demetini İzmir ile paylaşmış olsa da artık yol haritasını ortaya koymuştur.

Son kararı ise sandıkta İzmirliler verecektir…