Mehmet KARABEL
Görün bakın, Bakanlığı da uçuracak!
11 Temmuz 2018 Çarşamba

Pazartesi gecesi, canlı yayında…

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Yeni sistemin bakanlarını açıklıyor…

Sıra…

Yeni adıyla “Tarım ve Orman Bakanlığı”na gelmişti…

Erdoğan’ın yüzüne…

Bi’an için gururla dolu, tatlı bir tebessüm yerleşti…

“Bekir Pakdemirli” dedi…

Salonda alkış koptu…

Ne yalan söyleyeyim; beklemiyordum…

Hoş, kendisi de beklemiyordu…

Nitekim, sabah ilk demecinde samimi duyguları beni haklı çıkardı:

“Benim de dün haberim oldu… Böyle bir beklenti içerisinde değildim… Biraz şaşırdım…”

Mütevazı İzmir delikanlısı…

Başka ne demesini beklerdiniz ki…

Buram buram İzmir kokan…

Janti… Prezantabl… On parmağında on marifet…

Gerçek bir İzmir ve Ege aşığı…

Onca görevinin arasında…

Dolu dolu beş yıl Ege TV’de her Cuma “Ege Finans” programının…

Daimi konuğu oldu…

Bi’kez olsun, “mazeret” beyan edip…

Canlı yayına gemlemezlik etmedi…

Aslı Eren buna tanıktır…

Ciddiyet ve siyaset…

Baba yadigarı genlerinde var…

Şimdi, o iş dünyasının sonuna kadar güvendiği…

İzmir Delikanlısı…

Artık “Tarım ve Orman Bakanı”

***

Çok özel bir ailenin, beş çocuğundan biriydi…

Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu…

Yüksek Lisansı’nı Başkent Üniversitesi'nden…

Doktorası Celal Bayar Üniversitesi İktisat Bölümü'nden…

Hani, iki gündür tezvirat yapıyorlar ya…

“Ekonomist Tarım ve Orman Bakanı oldu…” filan diye…

Boş laf…

Bunu söyleyenler…

Bekir Pakdemirli’nin; gıda, tarım, hayvancılık, teknoloji ve otomotiv alanlarında serbest girişimcilik yaptığını bilmiyorlar…

Ve bir özel ayrıntı daha:

Kendi ağzından:

“Çiftliğimiz var... Üzümümüz, incirimiz, tavuk kümeslerimiz var... Yani tarımın her tarafına dokunmuş bir aileyiz... Zor olmayacak diye düşünüyorum… Tabii görevlerin hepsi zor… İnşallah zoru hemen yaparız, imkansız da biraz zaman alır…”

***

Aynı zamanda pilot… Deniz kaptanı ve amatör telsizci…

Ayrıca sörf ve rafting yapıyor…

Uçağa atlayıp…

Gökyüzünün engin maviliklerine kanat açarken diyor ki:

“17 yaşımdan beri uçuyorum… Bulutların arasındayken, çok çok önemli kararlar almak konusunda hızlı davranabiliyorsunuz... Bunun politikaya modelleme konusunda bana faydası olacağına inanıyorum…”

Bakanlığı ilan edilirken…

BİM, Turkcell ve Albaraka Türk Bankası’nda…

Yönetim Kurulu Üyesiydi…

Amma velakin…

Her şey bi’yana…

Siyaset bi’yana…

Siyaset, O’na merhum babasından adeta miras kalmıştı…

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

Türk Siyaseti’nin en renkli simalarından biriydi…

Rahmetli Turgut Özal’ın sırdaşıydı…

İzmir doğumluydu, ÖDTÜ mezunuydu…

Dört dönem Manisa Milletvekili olarak görev yaptı…

Siyasetin her kaldırımını çiğnedi…

Ulaştırma, Maliye ve Gümrük, Devlet Bakanlığı ve…

Başbakan Yardımcılığı yaptı…

Yıllar önce THY’nin ilk Amerika uçuşuna…

Davet ettiği gazeteciler arasında…

Ben de vardım; hiç unutamam…

Ve kadere bakın ki…

76 yaşında, kendi üretimi…

Traktör ekipmanı zeytin toplama aparatının tanıtımını yaparken…

Hem de tarlanın ortasında…

Başına, traktörün “bom” denilen kaldıracı çarptı; hayatını kaybetti…

Bekir Pakdemirli, acı üstüne acı yaşadı…

Ablası da bir elim kazada can verdi…

***

Bekir Pakdemirli

O iflah olmaz içindeki siyaset ateşi ile…

Yıllar önce AK Parti İzmir Teşkilatı’nda…

Ar-Ge’den sorumlu İl Başkan Yardımcısı oldu…

2011 Genel seçimlerinde…

Altıncı sıradan milletvekili adayıydı...

Son Başbakan Binali Yıldırım’ın gözbebeğiydi…

Herkes bilmez…

“35 İzmir 35 Proje”nin hazırlanmasına…

Büyük katkı koydu…

Ama seçilemedi, İzmir’in vekili olamadı…

Kırılmadı, yüksünmedi…

Yaşı gençti…

24 Haziran erken Genel Seçim’de hareketlendi…

Aday adayı oldu…

Listeye giremedi…

İşte, o an bi’şeyler olacağını hepimiz hissetmeye başladık…

Neden biliyor musunuz?

Aday adaylığı sürecinde…

Tam 60 gün önce…

“Sonsöz TV”ye canlı  yayın konuğu oldu…

Ve bakın Ekonomist Dr. Bekir Pakdemirli o gün neler dedi:

“İzmir’in iş ve aş problemlerini çözmek gerekiyor... İzmir çok daha iyi şeyleri hak ediyor… Biz hizmetleri siyasi düşüncelerimizi kenara koyarak istemeli, talep etmeliyiz… İzmir’i daha yaşanabilir bir hale getirmeliyiz... İnsanlar İzmir’e aşık... Yavaş yavaş bizim büyük firmaların merkezini İzmir’e taşımamız lazım… Biz İzmir’i insanların doyduğu, sadece emeklilerin tercih etmediği bir kent haline getirmeliyiz…”

***

“İzmir’i anlamak için iyi bir İzmirli olmak gerektirir... İzmir hep muhalif kalmıştır… Daha farklı bir ses vermeyi, farklı bir telden çalmayı bilen ama doğru, güzel konuşmayı da yapan, çok modern insanların olduğu son derece eğitimli bir şehirdir… İnsanlarımız yerelde iktidar olan CHP’ye (Şimdiye kadar ne yaptın?) diye sormalıdır… İnkar etmiyorum CHP’nin de yaptığı iyi işler var ama İzmir buna örnek değil…”

***

“Biz aile olarak hep demokrasinin yanında olduk… Babam da darbe sonrasında idam edilen Menderes Ailesi’nin yanında bulundu… Aydın Menderes’in eğitimini üstlendi… O dönem idealist bir genç olarak tarihe geçen davranışta bulundu... Milletin iradesinin, demokrasinin yanındayız…”

***

Biliyorum, kendisi okurken gözleri nemlenecek…

Ama…

İzmir sevdalısı Bekir Pakdemirli’nin…

Neden “İzmir’in Bakanı” olduğunu…

Bu canlı yayından daha iyi ne anlatabilir ki?

***

Gurur veren bir not ile bitirelim…

Alaçatı’ya yapılacak havalimanına Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli’nin adı verilecek… Dilerim, kurdelayı kesmek, İzmir’in çiçeği burnunda bakanı, kardeşim Bekir Pakdemirli’ye nasip olur…

Sonsöz: “Pilot ya… Görün bakın, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı da uçuracak…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 8 yorum var, 8 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Alper İrfan BAY 3 Ekim 2018 Çarşamba 11:51

Sayın yazarın samimi şahitlik ve tespitlerine teşekkür ediyoruz. Tarım Bakanlığında çalışıyorken ara verip bir dönem yapı dair başkanlığı yaptığım İstanbul Ticaret üniversitesinde karşılaşma mesai imkanım oldu. İnovasyon yönü canlı bir bilim insanı idiKuyumculuk bölümünün tesisinde mesaimiz olmuştu çok istifade etmiştik.babasının oğlu olarak bizimde umutlarımız yüksek..Bu kez oğlu ile aynı Bakanlıktayız..Merhum Babası gibi istişare, şura ve meşvere kültürüne hassas olursa UYUYAN TARIMI uyanırabilir..YIllardır Tarım yönetişiminin köküne musallat olan SİNSİ AYRIK otlarını temizleyebilirse başarılı olur.Bir de 33 yıllık zirai deneyimle konuşuyorum..Bir kurum illaki o sahanın mensuplarınca yönetilmemeli.Örneğin; veteriner camiasına mümkün olduğunca başta il müdürlükleri olmak üzere hiç bir idari görev verilmemeli..sadece TEKNİK saha çalışanı veya birim şefi olarak çalışmalılar.ASİMETRİK meslek mensupları her zaman ÇOK DAHA verimlidir... KIRSAL HAYATIN 1. Problemi ŞEHİR HUKUKUNUN kırsala henüz temayüz etmemiş oluşudur. Yani GÜÇLÜLER HUKUKU hakimdir kırsalda..Köye dönmek arzusu bu acı hakikat karşısında romantik his olarak kalmaktadır 2-Arazi Toplulaştırılması faydalı bir adımdır ancak yetmez.. KÖKLÜ bir MÜLKİYET REFORMU ihtiyacı vardır..KÖY Muhtarlıkları STANDARDI yükseltilmeli gerekirse Kaymakamca KAYYUM la yönetilmelidir. 3- KOOPERATİF kanunu çok eskidir KÖKTEN revize edilmelidir..KOOPERATİF BİRLİĞİ TEKELİ kaldırılmalıdır. 4- KIRSAL MİMARİ; güvenlik, ekoloji. Kırsal turizm, zirai planlama, ulaşım vs sebeplerle KÖKTEN REFORME edilmelidir..5-Kooperatifçilik HAP kıvamında KÖKTEN YENİLENMELİDİR./Zirai saha kökenli her şey ( LOJİSTİK- Markalama- medya depolama vs) ZİRAİ X kooperatiflerince iktisaden yeniden yapılanmalıdr.. TÜM BUNLARIN ÖNCESİNDE İÇ ANADOLU Dış cidarı ZİRAİ ANA HAT olarak ilan edilmeli yük ve yolcu aksı bu ana omurgaya göre planlanmalıdır. BÖYLECE Metroplolit şehirleşme kontrol edilmiş İstanbul gibi metropollerinde MEGAPOL yani korku şehri haline dönmesinin önü kesilmiş olacaktır..Bu hatat tarihi şehirler ve tarihi ekolojik miras korunurken...YENİ EKO- RESÜTİF insani ve sosyal yerleşim yerleşimler üretilmelidir. HoMOJEN gerçek adil ve kalkınmış ANADOLU bu AKS ve AKSİYON üzerine KOOPERASYONEL bir ruhla kurgulanmalıdır. Herkese selam ve sevgiler

Yorumu oyla      9      5  
Mister No 11 Temmuz 2018 Çarşamba 23:56

Ailecek Israil destekli BIM´de yönetim kurulunda bulunuyorlardi. Küresel sermayenin adami bizim tarimi ucuracakmis. Gelde gülme.

Yorumu oyla      9      5  
umut fakirin ekmegi 11 Temmuz 2018 Çarşamba 16:18

Ustun meziyetler saymissiniz ama herseye bir kisinin karar verdigi sistemde ne kadar donanimli olursaniz olun birsey yapamazsiniz icat cikarma derler kapikulu isterler

Yorumu oyla      9      5  
ŞZ 11 Temmuz 2018 Çarşamba 13:42

ön yargılı olma! ya uçuramazsa, Gençliğimizde biz de ECEVİT ŞÖYLE YAPACAK, BÖYLE YAPACAK dedik, sonra apış aramıza bakmak durumunda kaldık. sen de bizim durumumuza düşmeyesin...

Yorumu oyla      9      5  
seyirci 11 Temmuz 2018 Çarşamba 13:38

Görün bakın denmiş Görüp bakacağız.

Yorumu oyla      9      5  
Lombak 11 Temmuz 2018 Çarşamba 12:29

İzmirlinin küresel zehir tacirleri korumasında cv geliştirenleri baş tacı etmeyeceğini umuyorum.Biz patatesin sorunlarını hastalıkta aradık. Adamlar fişi dışarıdan çekmiş resmen. Bildiğim kadarıyla Zekeriya Temizelin de tarım alanında yatırımları var ama onun yerli üretimle ilgili bir kaygısı var. Bekir Pakdemirlinin durumu bir ziraat fakültesinde tüm bilimsel toplantıların Cargill sponsorluğunda yapılıyor olmasına benziyor. Şimdi nasıl kafayı kaldırıp "tarımda Türkiye'nin doğruları nelerdir' diye soralirsin? Küreselciler bir kül serper. Doğruyu bulamazsın. Umarım söylediklerimde yanılırımda mesela tohumu koruyan bir politikamız olur bu bakan sayesinde.

Yorumu oyla      11      6  
Necdet 11 Temmuz 2018 Çarşamba 10:41

haklısınız abisi de Celal Bayar Üniversitesini uçurmuştu

Yorumu oyla      11      6  
Işık Teoman 11 Temmuz 2018 Çarşamba 10:00

MCCAİN ŞİRKETİ Ulusal bir tarım politikamız yok. “Tarım”, “Orman”, “Hayvancılık”, “Köyişleri”, “Gıda”, “Su” bakanlığının adının sürekli değiştirilmesinden de bunu anlayabiliriz. En son… “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” ile “Orman ve Su İşleri Bakanlığı” birleştirilerek “Tarım ve Orman Bakanlığı” adını aldı! Başına -merhum Ekrem Pakdemirli'nin oğlu- Bekir Pakdemirli getirildi. Çoğu kişi ağabeyi Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli'nin FETÖ'den tutuklu olmasıyla ilgilendi. Benim ilgimi çeken şu: Seçimden önce gündemde patates-soğan fiyatları vardı. Hatta slogan atılıyordu; “patates-soğan, güle güle Erdoğan!” Taze Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, dünyanın en büyük dondurulmuş patates üreticisi Kanada merkezli küresel McCain Food şirketinin Ortadoğu danışmanı idi! Endüstriyel hazır gıdalar Türkiye pazarına Pakdemirli'nin “başarısı” ile girdi! Ziraat mühendisi olmayan Pakdemirli'nin bakan yapılması; -Özal ile başlayıp Erdoğan ile devam eden- tarımı yok eden küresel politikaların devam edeceği anlamına gelmez mi? Bu da en az FETÖ kadar tehlikeli değil mi?

Yorumu oyla      15      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva