Tayfun MARO
Ezberler bozulunca
14 Ekim 2019 Pazartesi

Her konuda fikri, malumatı olan insanların toplumsal hayatta söz sahibi olduğu devrin Goethe ile son bulduğu, genellikle kabul gören bir görüştür.

Disiplinlerin ortaya çıkması sonucu her şeyi bilen insanlar geri planda kalırken, konusunda uzmanlaşmış insanlarının söz sahibi olduğu döneme geçildi.

Ancak, bu binyılın şafağında, görüldü ki dijital devrim ve yapay zekânın getirdikleri, iki yüzyıldır süren uzmanlaşmanın ve bilginin belirleyici rolünü yeniden tanımlıyor.

Bildiklerimizin yanlış olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye başladığımız bir çağdayız.

Belirsizin bilimi ezberleri bozuyor. Kesinliklere dayalı bilgilerimiz geçerliliğini yitiriyor.

Mesela, Newton’un bir sabitle değişken olanı ölçmesinin doğru olmadığını artık biliyoruz.

Ekonomide para, istihdam, emek, mülkiyet kavramlarının yeniden tanımlanacağı günler o kadar da uzak değil.

Sosyoloji kavramlarında ya anlam kayması var ya içi boşaldı; artık yeni sosyoloji konuşuluyor.

Bilişimin getirdiği yapay zekânın giderek belirleyici olduğu sistemde, yatay seyreden üretim ve yönetim süreçlerinin inşa etmekte olduğu yatay toplum, sanayi toplumuna dayalı siyaset ve demokrasiye yabancılaşıyor.

Sadece bilimde mi, dinlerde de durum karışık… Dört kitap, üç din ile metafizik dünyamıza hükmeden işleyiş, Deizm etkisiyle sarsılmaya başladı.

Demem o ki, değerler sistemi çökerken ezberlerin bozulduğu bir çağdayız ve Dünya problemleri üzerine söz söylemek enikonu zorlaştı.

Bununla birlikte, tarihsel bir sistem olan kapitalizm çökerken ortaya çıkan kaotik yapıdan kaynaklı belirsizliği kavramakta zorlanan yol göstericiler, bu tükenişi adeta umut olarak toplumlara sunmaya devam ediyorlar.

Geçen yüzyılda çıkış olarak görülen ideolojilerin bu yüzyılda çıkışsızlığı beslediği bir vakıa iken, ideolojik tartışmaları meselelerin merkezine koymak, en hafif deyimiyle aymazlıktır.

Bu yüzyılda, sosyalist, sosyal demokrat, liberal, muhafazakâr falan olmak, insanlığın o kadar da umurunda olmayacak. İdeoloji, bir yanılsama olarak misyonunu tamamladı.

Günümüzde siyasal partiler ve parti siyaseti, insanlığın beklentilerine cevap veremediği gibi, umutsuzluğu büyütüyor.

Sanayi toplumu verilerine dayalı siyaset değişime direniyor. Oysa hiyerarşik hiçbir kurum, kuruluş ve yapının geleceği yok.

Kurtuluş reçetelerinin saçtığı umut geçen yüzyılda kaldı.

Bu yüzyılda, kapitalizm sonrasına dair yeni şeyler söylemek gerekiyor. Fakat geleceğin, sosyalistlerin öngördüğü gibi olacağına dair emareler de iyice bulanıklaştı.

Yeni toplum ve yeni siyaset üzerine yeni şeyler söylemek bir zaruret; direnmenin anlamı yok.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva