Gönül Soyoğul
Eski Türkiye… Eski bayramlar hatırına…
1 Temmuz 2016 Cuma

‘Bayram yazıları’ diye bir kategori vardı bu ülkede eskiden. ‘Yeni Türkiye’de olmayan bir yazı icadı.

Yaşananlar her neyse geride bırakılıp bayramın kucaklayıcı/birleştirici/barıştırıcı nüfuzundan yararlanarak sıralanırdı cümleler. Yuvarlanırdı ağızlarda akide şekerleri misali.

Ve illa ki sonu ‘ağız tadıyla, lokum’ kıvamlı olurdu…

Oysa ki…

Konuşma ve düşünce platformu uzunca süredir insan ağızlarıyla dinamitlenmiş olduğundan…

Her şey uzun zamandır karşılıklı tribünlerin birbirini ıslıklaması üzerine geliştiğinden…

 ‘İncelikli düşünme’ epey vakittir ‘enayice’ kabul edildiğinden…

Bazen dehşete düşüren kabalıklar, ‘çirkin bir hayat’ hayatımızın neredeyse her alanını ele geçirdiğinden…

Öfke ve nefretin, ıslak unutulmuş perişan bir taş bezine benzeyen kokusu tüm ülkeyi sardığından beri…

Hiçbir söz şimdi bu ülkeyi anlatamıyor artık.

Nefretin baş tacı edildiği bu ülke, Yiğit Bulutları, Mehmet Metinerleri, Şamil Tayyarları, Gülben Ergenleri, Kerem Ali Süreklileri, İlknur İnceözleri ve niceleriyle, başka bir bayram yeri yaşıyor artık.

Yas nedeniyle ‘ulusal bayramları’ kutlamayı kaldıranların, 42 canın kanları kurumadan köprü açılışlarını nasıl ‘bayram havası’ ilan edişlerini… Bu ‘yeni’ insan neslini…

Düştüğü yerden bir avuç toprakla sırıtarak kalkışmayı… 

Bu pişkinlikleri, bu seviyesizlikleri… Merhametsizliği…

Kıvranarak, acı içinde izliyor.

‘Kimse ne gerçek mutsuzluk üzerine yazı yazabilir, ne de kimi mutluluklar üzerine,’ demiş ya Albert Camus.

Ne ölenlerden geride kalan yıkık hayatlar üzerine, ne de bu ‘yeni tür’ün mutlulukları üzerine gerçek bir yazı yazılabiliyor. Çare bulmak üzere yapılacak her neysenin dışında gevelenen her laf, sadece ve yazık ki anlamsız kalıyor…

İletişim Yayınları’ndan çıkan “Kurbağalara İnanıyorum”, üç ünlü yazarın; Barış Bıçakçı, Behçet Çelik ve Ayhan Geçgin’in e-posta yazışmalarından oluşuyor… Bazıları gecenin zifiri karanlığında, bazıları şafak sökerken yazılan bu mektuplarda kimi zaman toplumsal bir mesele tartışılıyor, kimi zaman çok sevilen bir yazardan veya kitaptan bahsediliyor.

Kitabın adını veren kurbağaları Ayhan Geçgin bir mektubunda anlatıyor:

“Kurbağaların özelliği, nehirlerin kuruduğu mevsimlerde toprağın derinliklerine gömülüp ölüm uykusuna yatmalarıdır. Tüm bedensel işlevlerini en aza indirip ölüme en yakın halde yağmur mevsiminin gelmesini beklerler. Ve yağmurlar nehirlerin yatağını doldurmaya başladığında, ölüler ülkesinden dönerek on binlerce ağızdan şarkılarını söylemeye başlarlar.”

“Yattığımız ölüm uykusundan eninde sonunda uyanıp hep bir ağızdan şarkı söyleyeceğimiz günler” umudunu diri tutarak, ‘ölüler ülkesi’nin er ya da geç ölümü değil yaşamı kutsayan ‘canlılar ülkesi’ne dönüşeceğini bilerek… Ağzımdan ‘bal’ damlamasa da ‘umut etmeyi hiç unutmayın’ diyerek uzaklaşıyorum yazıdan bayram hatırına… Eski günler hatırına…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
maksude kılınç 12 Temmuz 2016 Salı 11:22

"Yeni insan nesli" doğru bir saptama Gönül. Gerçekten şimdi yeni nesil bir insan türü var. Hoş, insan olup olmadığı ile ilgili kuşkularım da yok değil. Bir çeşit mahluk sanki; sevgisiz, saygısız, anlayışsız, hoşgörüsüz, sabırsız ve paylaşımsız. Eski günler hatırına demişsin, haklısın. Son cümlendeki "yazıdan uzaklaşma" cümleni sevmedim ve huysuzlandım ama yazını sevdim.

Yorumu oyla      11      5  
Sancar MARUFLU 3 Temmuz 2016 Pazar 11:23

Gönül Soyogul çok güzel ve çok doğru yazmış... Yeni Asır da ki bayram ilaveleri heyecanını ve o güzelim bayram yazılarını ve haberlerini COSKUYLA hep birlikte yaşamıştır... Maalesef, Gönül'un yazdıklarını yaşıyoruz artık.. Duygular... Sevgiler... Dostluklar... HOŞGÖRÜ... ARTİK HİC BİR'İ KALMADİ... BOSLUKTAYİZ. EROZYONDAYİZ... AHHH.AH.

Yorumu oyla      11      5  
mehmet f.yavuz 1 Temmuz 2016 Cuma 21:25

:((

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva