Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda “AK Parti Genel Başkanı” sıfatıyla belediye başkanlarını adeta mesaj yağmuruna tuttu.

Şöyle seslendi: “Vatandaşlarla sık sık bir araya gelin. Onlarla temastan kaçınmayın. Gönüllerini alın. Herkes sahaya insin, gereği neyse yapsın”…

Daha bir dolu söz, açıklama ve ifade vardı. Konunun muhatapları ise tam karşısındaydı. 2014 yerel seçimlerinden bulundukları il ve ilçelerde, beldelerde sandıktan zaferle çıkanlar pür dikkat kendisini dinledi. Erdoğan’ın açıklamaları ülke ve Dünya gündemi içinde biraz geri planda kalsa da toplantıdan yansıyanlar anlamlıydı.

Erdoğan’ın başkanlara bir mesaj serisi daha vardı ki o da bir hayli dikkat çekici…

“Gösterişli makam odalarından uzak durun. İlçe belediye başkanları makam araçlarında çakar, koruma ekibiyle dolaşıyor. Son model, lüks araçlara biniyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir”

Sonrasında, “Belediye imkanlarını kullanarak teşkilatlara baskı yapmayın. Belediye başkanı teşkilatsız, teşkilat ise belediye başkansız olmaz. Aradaki dengeyi-teraziyi iyi ayarlayın” sözleri döküldü.

Cumhurbaşkanının elbette birçok mesajı daha vardı. Ekonomik durumdan yatırımlara, imar konularından şikayetlere kadar onlarca konu bu toplantının konuları arasında yer aldı.

Gelelim bu sözlerin muhataplarına…

Sizce toplantıda bulunan kaç belediye başkanı ve yerel yönetici Erdoğan’ın sözlerini doğrudan üstüne aldı. Yoksa içinden, “Yok canım daha neler, bana söylemiyor” diye mi geçirdi. Ya da, “şu il-ilçe belediye başkanının arabası da benden lüks, makam odası da benden büyük” mü dedi? Cumhurbaşkanı kürsüden talimatları kurucusu olduğu ve bugünlere getirdiği teşkilatın mensuplarına ardı ardına sıralarken kaç tanesi “görevime dönünce şunu yapmalıyım/yapmamalıyım” diye düşündü?

Belediye başkanları bu dönem görevde oldukları üç dolu yılı tamamladı. Erken seçim olmazsa 2019’un Mart ayında seçmenin karşısına çıkıp sandıktan çıkacak sonuca razı olacaklar. Bu yüzden de Erdoğan başkanlara şöyle bir uyarıda bulundu: “2014 yerel seçimleri önemli ama asıl hedefiniz Kasım ayında yapılacak genel seçimler olmalıdır”…Çünkü genel seçim ile birlikte yeni bir dönem başlayacak. Yüzde 51’in önemli olduğu bu seçimde lokomotif yerel yöneticilere büyük görev düşecek.

Yıllardır yerel yönetimleri ve politikayı yakından takip eden birisi olarak ifade etmek gerekirse belediye başkanları en çok eleştirilen siyasetçilerdir. Kimisi iş/istihdam, kimisi çalışma ekibi, kimisi de iş tutuş biçimi nedeniyle gündeme gelir. Belediye başkalarını seven olduğu kadar sevmeyen de çoktur.

AK Parti’nin yerel seçim sonuçlarına göre İzmir’de üç yıldır idare ettiği yedi belediye başkanı var. Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar MHP’den AK Parti’ye geçtiği için doğrudan sandıktan çıkan isimler arasına girmiyor. Bugün bakıldığında Ödemiş,  Kemalpaşa, Torbalı, Selçuk, Kınık ve Menderes AK Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor.

Başbakan Binali Yıldırım’ın liderliğinde 2014’te yarışa giren AK Parti, eski metropolde belediye başkanlığı koltuklarını CHP’ye kaptırsa da çeperlerden mesajı İzmir seçmenine gönderdi. Üç yıl içinde yapılan hizmetler seçmeni ikna etmeye yeter mi bilinmez ama başkanların beklentilere yanıt vermesi gerekiyor.

Erdoğan’ın gösterişli odalar, çakarlı makam araçları, koruma elemanları vurgusunu Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhakeki yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısıyken İzmir’de yapmıştı. Demek ki burada, bir yerlerde sorunlar var. Ve bu durum genel merkeze, üst makamlara iletiliyor.

İzmir’e şöyle bir ışık tutalım;

Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu 2004-2009 yılları arasında başkanlık yapan Yakup Karaca tarafından yaptırılan belediye binasında oturuyor. Karaca’dan sonra bir dönem başkanlık yapan CHP’li Rıdvan Karakayalı da bu binayı kullandı. Uğurlu göreve gelir gelmez devasa makam odasını daraltarak bir bölümünü toplantı odası haline getirdi.

Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer ise altında dükkanlar, içinde büroların bulunduğu bir iş hanında vatandaşa hizmet veriyor. Makamı da odası da yıllardır aynı. Burayı daha önce uzun süre başkanlık yapan CHP’li Süleyman Kaya da kullandı.

Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar da henüz yeni bir bina arayışına girmedi. O da uzun yıllar ilçede başkanlık koltuğunda oturan CHP’li İsmet Kormaz’ın oturduğu yerde duruyor. Hatta diğerlerinin aksine Devlet Malzeme Ofisi’nden (DMO) alınan makam aracına biniyor.

Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez eski CHP’li Belediye Başkanı İsmail Uygur’dan kalan makam ve belediye binasını kullanırken yeni dönemde sık sık kültür merkezindeki odasında düzenleme yaparak çalışmalarını sürdürüyor.

Selçuk Belediye Başkanı Zeynel Bakıcı ilçede eski Belediye Başkanı CHP’li Vefa Ülgür’ün makamını ve kullandığı odayı devam ettiriyor. O da Saliha başkan gibi makam aracını yerli malı kullananlardan.

Ödemiş’in bir dönem arayla yeniden göreve gelen Belediye Başkanı Mahmut Badem hem belediye binasını yeniledi hem de makam aracını. Soranlara ise “mesafeler uzak, yerli malı araç yola dayanmıyor” diyor. Geçici olarak kullandığı kültür merkezindeki makam odası da yeni yerindeki makam odası da Ödemiş’te eski makamından biraz lüks. Onu da soranlara aradan geçen 7 yıla ve değişen şartlara bağlıyor.

AK Parti’de belediye başkanları arasında en dikkat çekici makam odası Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’ya ait. Soylu, ilçede üç dönem başkanlık koltuğunda oturan CHP’li Ergun Özgün’ün odasını kullanıyor. İlçe merkezindeki bina da aynı. Burada dikkat çeken ve bir ara ülke gündemine bile konu olan Özdere sahilindeki yeni hizmet binası. Meydan Projesi’ni revize eden başkanın makam odası görülmeye değer! Özel işlemeli masa ve sandalye, gösterişli perde ve tavandaki avizeleriyle adeta mini sarayları andırıyor. Başkan özel misafirlerini ve mesaisini harcadığı sahil kesiminde görüşmelerini burada gerçekleştiriyor.

Tabi ki her belediye başkanı, siyasetçi mesajları değerlendirecek ve ona göre davranacak olgunluğa sahip. Koca bir dönemi sadece Bayındır’da belediye başkanlığını alarak geçiren AK Parti’nin İzmir’de bu dönem yedi belediye başkanı var. Başbakan Binali Yıldırım ve İzmir’i yakından tanıyan bakanlar yerel temsilcilerle yakından ilgileniyor. CHP’li ve MHP’li belediye başkanlarına oranla çoğu zaman bir dedikleri ikiletilmiyor. Ve son olarak asıl sınav bu isimleri 2019 yerel seçim sürecinde bekliyor.

SON SÖZ: Kişiliğini makamdan alanlar makamdan sonra kişiliksiz kalırlar.