Nedim ATİLLA
Enaniyet, liyakat, kardeşlik…
24 Temmuz 2016 Pazar

Darbe girişimi üzerine okuduğumuz yazıların sayısı bini geçmiştir herhalde… Ama en doğru iki tespite dikkat çekelim. İlki İlber Ortaylı’dan… Kendi adına yüz tane sahte sosyal medya hesabı uydurulmuş olan İlber Ortaylı yazılan saçma sapan laflardan o kadar sıkılmış ki, Pazar günkü yazısının dibine açıklama koymak zorunda kalmış… llber Hocamız,  15 Temmuz darbe girişimiyle olarak "Darbe girişimi gecesi maalesef ne 27 Mayıs 1960, ne 12 Mart 1971, ne de 12 Eylül 1980 olaylarına benzemeyecek şekilde dehşetengizdi" diyor. Sonra da ekliyor; "Lütfen bu gecenin etkisiyle asker düşmanlığına gidilmesin. Bu grup bizim bildiğimiz ordu değildir. Nihayet bir yurdun savunması asayişin de ötesinde bir mekanizma ve birikim ister. Ordunun iç terfi düzeni orduya ait bir olaydır" diyor.

Darbeci haşhaşiler için verdiği tanımlar ise şöyle: Her halükârda John Kerry'nin "Parlak olmayan bir planlama" diyeceği kadar perişanlık söz konusuydu... Darbeci grubun bir “enaniyet” içinde olduğu anlaşılıyor; karizmaları ve kerametleri kendilerinden menkul, herkes onlardan aşağı ve herkes onlara tabi olmak zorunda. Kapalı grupların en büyük çelişkisi, kendilerini beğenirken etraftakilerin nefretinin başladığını görememeleridir…

Burada İlber Hoca’nın kullandığı “Enaniyet” sözcüğüne dikkat. Şeriatçı Haşaşilerin anlayacağı bir dil bu: “Enaniyet” Kişinin kendisine müstakil bir benlik vermesi, hem kendi varlığını hem de etrafındakilerin varlığını Allah'tan bağımsız görmesi, davranışlarını, bakış açısını bu zihniyete göre düzenlemesi anlamına geliyor.

Bu psikopat sürüsünün anlayabileceği bir dil… Ama okumazlar ki…

***
Balyoz ve  Ergenekon davalarını en özenli şekilde ince ince araştıran  FETÖ'nün kurmaca davalarıyla kariyerleri perişan edilen subayların davasını en iyi şekilde yazan gazeteci Sedat Ergin’di… Daha sonra Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak atanan Sedat Ergin çok uzun bir aradan sonra kaleme aldığı köşe yazısında, "O albaylar gitti darbeci askerler geldi" başlıklı köşesinde detayları aktarırken, "Bakın geçen 6 yıl içinde YAŞ’ta kurmay albaylıktan amiralliğe terfi eden denizci subayların darbe girişimi içindeki rolleri nasıl seyrediyor” diye tek tek yazdı.

Sedat Ergin; darbe girişiminden 6 gün önce casusluk davasında kumpas soruşturmasında amiraller için gözaltı kararı çıktığını anlatıyordu:  İzmir Cumhuriyet Başssavcılığı tarafından, "İzmir'deki askeri casusluk soruşturmasında çeşitli usulsüzlükler yapılarak sahte delil üretildiği" iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında 10 ilde başlatılan operasyonda, 2 amiral ve 4 binbaşı hakkında gözaltı kararı verildi. Bir binbaşı gözaltına alınırken, 2 amiral ve 3 binbaşı ise rapor aldıkları için gözaltı işlemi uygulanamadı…

**

Dün  CHP’nin Taksim Meydanı’nda düzenlediği mitingi  TV’lerden izledik. Kemal Kılıçdaroğlu hitabeti zayıf konuşmasında içeriği çok güçlü mesajlar verdi.

CHP’nin 10 maddelik manifestosunda katılmayacağımız madde var mı?

Manifestoda “Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi demeliyiz” dendikten sonra “Darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk delveti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.” Denildi.

En önemli maddelerden biri de, “Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır Bu darbe girişimini devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Devletin yeniden inşaası zorunludur             şeklindeydi.

***

Bu arada liderlerin Beştepe davetini kabul etmeleri de sevindirici... Bugünlerde kardeşlik dostluk çok önemli…  Şu günlerde kardeşlik, dostluk, hoşgörü duygularımız daha da güçlenmiş durumda...

Toplumsal yaşamda iyimserliğin, barışın ve huzurun egemen olduğu günlere doğru gideceğimizi umut etme zamanı.

En büyük dileğimiz, ülkemizin, istikrar, huzur, barış ve mutluluğa yeniden kavuşarak, gelişme ve kalkınmasını sürdürülebilir kılınması…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Erken seçim hangisine yarar?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Endüstriyel futbol öğütüp yutuyor!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva