AKP; 15 yılını iktidarda geçirdiği 16.yılını kutluyor... Ülkedeki değişimin zirve yaptığı 15 yıl…

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarifiyle; "Türkiye, yürütme gücünün Cumhurbaşkanında olduğu” bir döneme geçti.

AKP kurucularından eski Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Abdüllatif Şener’in anlatımıyla ise; “Erdoğan hiçbir zaman demokrasiyi amaçlamadı. Nüfusunu ve gücünü sürekli arttırmayı amaçladı. Tek güç olmayı hedefledi”

İki yol arkadaşının vardığı nokta arasındaki fark, uçurumla tarif edilebilecek kadar yakın!

Şener’le yapılan söyleşide, hala internet sitesinde var olan parti programından örnek veriliyor.

 “Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Paris Şartı ve Helsinki Nihai Senedi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin insan hakları alanında getirdiği standartlar uygulamaya geçirilecektir”

Süreci; ‘tek adam haline gelişin serüveni’ olarak adlandırıyor ve varılan noktayı;“Şu anda karşıt düşüncelerin söylenmesi yasak olduğundan, tek yanlı yayın yapılıyor ve bizler işin ayrıntısını öğrenemiyoruz. Asker ve sivil tüm muhalefete yapılan baskılar nedeniyle Erdoğan’ın karşısında gücünü sınırlayacak ne siyasi ne de kurumsal bir yapı kaldı” diye tanımlıyor.

11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değerlendirmeleri de farklı değil. "AK Parti, kuruluş dönemindeki değer ve politikaları kendine yeniden rehber edinip, evrensel demokrasi kriterleri ile kendi değerlerini mezcederek yoluna devam etmelidir"

Üç kurucu üyenin, üç yakın yol arkadaşının ikisi gelişmelere aynı pencereden bakıyor.

Parti içini bilmiyoruz… AKP oldukça uzun süredir iktidarda. Yaşanan süreç içinde görüş ayrılıkları, kopmalar, küslükler vb. olması kaçınılmaz. Şimdi değişimden söz ediliyor ve bunun bir tasfiye hareketi olmadığının özellikle altı çiziliyor.

Abdüllatif Şener’in“Genel Başkan siyaset yapma biçimiyle değerlendirilmeli. 16 yıl; onun kişilik, kimlik ve siyaset yapma tarzı ile ilgili gelişti” den yola çıkarak ‘ya uyacaksınız, ya uyacaksınız’a varmak kolayca mümkün.

Kim ne derse desin ‘değişimin’ tasfiye hareketi olma olasılığının yüzdesi hayli yüksek.