Sağlık Bakanı Fahrettin Koca…

Koronavirüs’ten ilk vefat haberini duyurduğunda…

Takvimler, 17 Mart 2020 Salı’yı gösteriyordu…

Hayatını kaybeden kişi 89 yaşındaydı…

Virüsü Çin temaslı bir çalışanından almıştı…

Aradan…

550 gün geçti…

Korona Belası, dünyayı sardı…

4.5 milyon insanın canını aldı…

Türkiye’de vefat sayısı 60 bini buldu, hatta geçti…

Günlük vaka sayısı 20 binleri aştı…

Açılmalar, kapanmalar devam ediyor…

Şimdi de “Yarın neler olacak?” sorusuna cevap arıyoruz…

Korkuyoruz, ister istemez!

Çünkü, hassas bi’süreçten geçiyoruz…

***

Korona ile yaşadığımız uzun süreç…

600 güne koşarken…

Herkesin tam da şu sırada merak ettiği soruları…

İzmir’in 40 yıllık hekimlerinden…

Tabip Odası önceki Başkanı Op. Suat Kaptaner’e sorduk…

***

Özellikle de…

18 yaş altı çocukların aşılanıp, aşılanmayacağını…

Öğrenmek istedik…

İşte, yerinde sorular; anlamlı cevaplar…

***

Temmuz'un ilk günü başlayan Korona gevşemesinin bugünkü sonuçları peşinden sürükleyeceğini (1 Temmuz vaka sayısı 5 bin küsur, bugün 25 binlere gidiyor... Vefat sayısı 1 Temmuz’da 46, bugün 100’ün üstünde...) Bilim Kurulu bunu nasıl öngöremedi?

“Bilim kurulu üyeleri ve Prof. Dr. Mehmet Ceylan hoca defalarca bu şekilde açılmanın getireceği riskleri anlattılar… Ancak, Bilim Kurulu sadece bilimsel önerilerde bulunuyor… Pandemiyi, hükümet yönetiyor… Dolayısıyla tüm olumlu ve olumsuz durumdan iktidar sorumlu…”

***

Şu sıralarda yeniden bir kapanma söz konusu olursa neler yaşarız?

“Tekrar kapanma konusunu Ankara’da hiç tartışmıyor bile... Şu anda hükümet için ekonomik kaygılar öncelikli… Özellikle dış turizm hareketliliği bitmeden kapanmanın gündeme gelmesi zor görünüyor…”

***

Türkiye’de ilk doz aşısını yaptıranların sayısı bile henüz 40 milyonu yeni geçti… İkinci doz aşıyı yaptıranlar ise 29 milyon civarında… Aşı’da neden kriz çıktı? Uzun süre aşı yapılmazsa neler yaşarız?

“Bu olumsuzlukta (aşı karşıtlığı) en önemli etken… Sağlık Bakanlığı, bu konudaki ikircikli duruma anında el koymalıydı; olmadı… Ancak siyasi muhalefet de aşı konusunda çok spekülasyon yaptı…”

***

Vaka ve vefat sayılarının artışına Türkiye nasıl dur diyecek?

“Aşı oranı yeteri kadar artmadan normale geçilmesi yanlış oldu… (Aşılanma belirli bir orana gelirse normale geçilecek) diye bir noktada durabilmeyi başarsaydık; toplum normalleşmek için koşa koşa aşı olacaktı… Normalleşme başlayıp maskeler de atılınca aşıya gerek kalmadı havası oluştu…”

***

Türkiye’nin “Ohhh…” diyebilmesi için iki doz aşı oranı ne olmalı?

“İki doz aşı oranı %75’i bulana kadar normalleşme denilen, aslında pandemi açısından anormalleşme ortamında vaka sayıları artacak; artıyor da… Endişemiz, bir süre sonra hastanelere yeniden aşırı yük binmeye başlamasıdır…

***

Türkiye’nin canını yakan yangınlar, Korona sürecinde ülke sağlığını nasıl etkiler?

“Yangınlar bulundukları bölgenin sağlığını ister istemez olumsuz etkileyecek… Duman solunum yolları hastalıklarını tetikler… Ayrıca Pandemi koşullarına uyumu zorlaştırır…”

***

Son soru... Üç aşısını tamamlayanlar hayatlarını nasıl sürdürmeli? Çift maskeye devam mı? Mesafeye devam mı? Hijyen tabii ki tartışılmaz ama sokağa çıkma konusunda tavsiyeleriniz neler? Bu durumda okulların yüz yüze eğitime başlamasında sakınca olabilir mi?

“Toplumun %75’i çift doz aşı yapılana kadar; maske, mesafe ve temizlik şart… Baştan beri söylüyoruz, kapalı alanlar için aşı veya PCR zorunluluğu bu orana varıncaya kadar mutlaka olmalı… (Toplumun %75’i çift doz aşı olursa okullar açılacak) denirse, herkes birbirini zorlar; aşı olmaya teşvik eder… Şu önemli, (Çift doz aşı oranı %75’e varmazsa tekrar kapanma olacak… Hepimiz bunun sıkıntısını çekeceğiz…) diye kampanya yapmamız şart...”

***

…Ve, en nazik soruyla noktayı koyalım…

“Türkiye’de 18 yaş altı ne zaman aşı olacak?”

İlk cevabımız, Op. Dr. Suat Kaptaner’den:

“Bu işe başlanacaksa, öncelikle öğretmenler, okul çalışanları ve servis çalışanlarının tamamı aşılanmalı… Çocuklar için en azından hızlı test kiti şimdiden temin edilmeli ve her hafta okullar hızlı kitlerle taranmalı…”

Ya Sağlık Bakanı bu soruyu nasıl cevaplandırıyor?

“18 yaş altı için Bilim Kurulu dünyadaki çalışmaları, uygulamaları değerlendiriyor… Biz en azından şunu yapmak istiyoruz; 18 yaş altı kronik rahatsızlığı olan çocuklarımızı, gençlerimizi aşılamaktan yanayız…”

***

Bitiriyoruz…

Neredeyse bir buçuk yıl oldu…

O gün, bu gündür; Türkiye aşı muhabbeti ile yatıp, kalkıyor...

Biontech mi, Sinovac mı?

İki doz yeterli mi, üçüncüye gerek var mı?

Bu sorular yaşantımızın değişmez parçası oldu…

Bu soruların cevabını bileceğiz ki…

Hayatımız “zehir” olmasın!

Bakın…

9.5 milyon nüfuslu “aşı zengini” İsrail’e…

Bi’şi olmaz diyorlardı…

Virüs’ü kapanların sayısı bir milyona yaklaştı…

Hayatını kaybedenlerin rakamı 7 bine koşuyor…

Korona’dan korunmanın A,B,C’si…

Maske… Mesafe ve Hijyen’e bile boş vermişlerdi…

Şimdi…

Her şey başa döndü…

Yeni bir sisteme geçtiler…

Bu sisteme göre…

Etkinliklere katılmak isteyenlerin…

Aşı sertifikasını…

Covid-19'u atlattığını gösteren belgeyi ya da…

En fazla 72 saat önce yapılmış test sonucunun…

Negatif olduğunu gösteren mesajı ibraz etmesi gerekiyor…

Ayrıca…

İster kapalı, ister açık alanlarda olsun…

100’den fazla kişinin katıldığı etkinliklerin tümünde…

Maske takılması istisnasız zorunlu…

İlaveten…

Tüm kamu kuruluşlarında…

Yüzde 50 personel kapasitesiyle çalışacak…

Çünkü…

Korona’dan “gerçekten” korkuyorlar…

Serçe parmağım kadar bir ülke olsalar da!

Nokta…

Sonsöz: “İş aşıya geldiğinde herkes uzman kesiliyor… Google üniversitesinden mezun olanlarla bu salgın bitmez… / Prof. Dr. Mehmet Ceyhan - Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı…”