CHP'de kurultay takvimi işlemeye başladı; İzmir Örgütü'nde başkanlık ve delege yarışı hızlandı...

Kimler neler yapıyor? Yerelde iktidar CHP'nin belediye başkanları delege ve ilçe başkanı seçimlerinde "etkin" olacaklar mı?

Derken...

İlk "çoban ateşi" haberi, koca başkan Aziz Kocaoğlu'nun hayli etkin olduğu veya bir kesim tarafından öyle sanıldığı Bakırçay Havzası'ndan geldi... Altıoklu Parti'nin Dikili, Aliağa ve Menemen ilçe başkanları, CHP Foça'nın ilçe reisi Günal Biçer'in konuğu oldu... Kıdemli başkan Biçer'in, "Bu toplantının altında bir sebep aranmasın" sözleri beni gülümsetti... Aşkolsun başkan, CHP'de "siyaset kazanı" fokur fokur kaynarken, bu size göre "hayırlı olsun" ziyaretinde aranızdan bi'tane mevkidaşınız bile, "N'olacak seçimlerde Bakırçay'ın tavrı?" diye sormadıysa bence o koltuğu bıraksın(!) daha iyi...

Yalan mı?

Delege ve başkanlık yarışı ile ilgili "iz bırakan" bir diğer işaretin adresi Urla...

Hem belediye başkanlığında hem de siyasette "gözünü budaktan, sözünü dudaktan" esirgemeyen kişiliği ile tanıdığım Sibel Uyar'dan geldi...

Kurultay sürecine değinen Urla'nın kadın patronu, "Ben CHP üyesi sıfatımla oyumu kullanacağım... Belediye başkanı olarak örgüte müdahalem asla söz konusu olamaz..." diyor...

Sibel Uyar niçin bunları söyledi?

Biri ya da birileri, "Bayan başkan delege ve ilçe başkanı seçimlerine ağırlığını koyacak, her şeyi o belirleyecek!" mi dedi? 

"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz..." özdeyişini hatırlatmanın tam zamanıdır...

CHP'de il ve ilçe kongrelerine belediye başkanlarının kısmen de "müdahil" olması kaçınılmazdır!

Çünkü bu "doğal güdü" partinin genlerinde var...

Parti disiplini filan havagazı... Sonunda belediye başkanı da bir politikacıdır... Sadece o kentin tüm sakinlerini hangi siyasi partiden olursa olsun kucaklamakla yükümlü olduğu için beş yıllığına yakasındaki parti rozetini çekmeceye koyar...

Yedi yıl önce...

Aziz Kocaoğlu, CHP Bornova Kongresi'nda, "Aziz'i burada boğacağız" diyenlere karşı gardını alıp, tarihe geçen, "Kim adam, kim şalgam gösterdik" konuşmasını yapmadı mı?

Aynı Kocoğlu, 2015'in son günlerinde, "Bana kumpas kurmuşlardı" diyerek, seçime 48 saat kala Alaattin Yüksel'den yana "tavır" demiyorum "ağırlığını" koymamış mıydı?

CHP İzmir o günleri unutmadı...

Bu nedenle...

Altıoklu partinin Bakırçay ilçe başkanları hiç bana, "Vallahi çay partisi yapıyorduk" masalı anlatmasın...

Ayrıca...

Urla'nın icraatlarını takdir ettiğim "dişi panter" reisi Sibel Hanım'ın da, "Vallahi tarafsızım" gibilerinden açıklama yapmasına gerek yok...

Kocoğlu'na gelince...

Bence, yine...

"Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" diyerek...

Bazı ilçe örgütlerine adı "müdahale" olmasa da minik "göz kırpışları" olacaktır...

Özellikle de...

Referandumda "evet-hayır makası"nın iyice daraldığı Kemalpaşa, Kiraz ve Bergama'daki ilçe seçimlerinde...

Sonsöz: "CHP'ye bereket, anca hareketle gelir..."