Türk Milleti’nin yarattığı…

Yakası-bağrı açık bi’sürü özdeyiş vardır…

Önce komik gelir herkese…

Dibine kadar inin; “çok doğru” dersiniz…

Bunlardan biri…

“İşin cılkını çıkarmak”tır!

Severiz hepimiz, bir işin cılkını çıkarmayı!

Ne demektir bu?

“Bir işi uygun gidişinden, yolundan ayırmaktır…”

Ya da…

“İşi tadında bırakmamaktır…”

Bizim sektörde mesela…

“Saat 22.30’da başlayan TV dizisini, araya bol bol reklam kuşağı koyarak gece yarısı bitirmektir…”

Örnekleri siz çoğaltın…

***

Türkiye bir “kaçak yapı” cennetidir…

Taaa, 1948’den beri…

Önüne gelen istediği yere ev, gecekondu yapar…

Devlet Baba da…

Tam 71 yıldır affeder…

Ne kaçak konut yapan usanmıştır…

Ne de Devlet Baba, onları affetmekten vazgeçmiştir!

Hangi “baba”?

Aynı yaramazlığı yapan evladını…

“71 yılda 15 kez affeder?”

Neredeyse 4.5 yılda bir “af” çıkarsa…

O çocuk yaptığı yaramazlıktan vazgeçer mi?

Devlet Baba dediğin kudret…

Hem dedeyi hem babayı, hem torunu…

Üstelik…

Silsile halinde…

Aynı suçtan neden affeder?

***

Bu güzel ülke…

“Köyden indim şehre…” hikayesinin…

Vazgeçilmez dekoru “kaçak yapı”ya önce göz dikiyor…

Sonra dört yılda bir affediyor…

Olacak şey değil, ama oluyor bu memlekette…

***

Devlet Baba’nın sık sık başvurduğu…

“İmar Affı” nedir?

Gelmiş geçmiş hükümetlere göre şudur:

“Kaçak olarak yapılan yapılardan yasada belirtilen koşullara uygun olanlarının affına İmar Affı denir…”

Anayasa Mahkemesi ise…

İmar Affı’na biraz “farklı gözle” bakıyor ve diyor ki:

“Suç sayılan eylemi değil, cezayı ve ceza davası açılmasını ortadan kaldırır… Af, bağışlamadır ve hiçbir zaman eylemi meşru görme değildir... Dayandığı olayların Anayasa’ya uygun olduğu, hukuk dışı bulunmadığı ve bunun sonucu olarak meşru ve suç sayılmaması gerektiği bir mana taşımamalıdır…”

O zaman…

Devlet Baba, 71 yıldır bu işe neden “af” demiş?

Ah, bu siyaset…

Gözün kör olmasın emi…

***

Allah’tan son “af”ın adı “barış” oldu; milletçe rahatladık!

Bakanlık dedi ki:

“Devlet, vatandaşı ile kucaklaşacak…”

Peki, nasıl kucaklaştı?

Şöyle kucaklaştı…

31 Aralık 2017’den önce ruhsatsız ya da…

Ruhsat ve eklerine uygun olmayan şekilde…

İnşa edilmiş olan yapılar barıştan faydalandı, yapı kayıt belgesi aldı…

Bu sayede…

İskan belgesi olmayan yapılar “iskan belgesi”ne kavuştu…

Elektrik su ve doğalgaz abonesi oldular…

Hepsinden önemlisi…

Yıkım kararı alınmış olan konutların yıkımları durduruldu…

Tahsil edilemeyen para cezaları iptal edildi…

Kazançlı çıktılar mı?

Çıktılar…

Güzel mi?

Güzel…

***

Afedersiniz; neresi güzel?

Arkadaş, sizin, bizim, hepimizin hakkı olan…

Hazine arazisi üstüne 30 yıl önce ev yapmış…

Oğlan evlenmiş, bir kat daha çıkmış…

Kızı başgöz etmiş, bir kat daha çıkmış…

Tapu yok,

“Nohut oda, bakla sofa” derken…

Plan, proje filan hak getire…

İşini bilen bir inşaat kalfası yeter…

Kaldı ki…

Memlekette gecekondu yapmak için biriket’ten bol ne var?

Kaçak olduğu için…

Yıllarca kanca atıp, elektrik tırıkladı…

Su getirdi; “Dünyada beleş mekan, ahrette iman” dedi…

Keyfine baktı…

Şimdi, Devlet Baba ile el sıkıştığı için…

Artık, bir tapu kayıt belgesi var; iskanı var…

Resmi bi’şekilde satabilir…

Çünkü, artık o toprak parçası O’nun malı oldu…

İstediği gibi, kiraya verir; dahası satar…

Bir anda…

Para havuzunda yüzer…

Ancaaaak…

***

Asıl film burada başlıyor…

Devlet Baba neyi unuttu?

“İmar Barışı Uyanıkları”nı unuttu…

Her devirde olduğu gibi…

O açıkgözler…

“İmar Barışı” gibi bir projeye de tüy diktiler!

Bunu cinliği nasıl yaptılar?

Şöyle yaptılar…

Geçen yıl 8 Haziran’da başlayan…

Daha sonra altı ay uzatılan “İmar Barışı” sona erdikten sonra…

Özellikle İzmir Bornova’da…

Barış, resmen suistimal edildi…

Geceyarıları…

Pek çok yeni “kaçak yapı” topraktan bitiverdi…

Neden?

“Devlet Baba, yine affeder bari yeni bir yerimiz olsun!” diye…

Oysa…

Devlet Baba söz vermemiş miydi?

“İmar Barışı’ndan sonra yapılan tüm kaçaklar yıkılacak!” diye?

Geçiniz…

Yaz tahtaya, al haftaya…

***

Bu açıkgözlere İzmir’de ilk kim karşı çıktı?

Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ…

Cesur bi’adım attı…

Kararlı bi’şekilde dedi ki, gözdağı verircesine:

“İmar Barışı, bazıları tarafından ne yazık ki suistimal edildi... Bu tarihlerden sonra pek çok kaçak yapı inşa edildi ve bunlar için yıkım kararı çıktı… Şu anda yıkmak zorunda olduğumuz 5 bin 171 kaçak yapı tespit ettik… Hukuki sorumluluğumuz büyük… Ağustos’ta bunların 25’ini yıkacağız…”

Başkan İduğ, mazaret dinlemeyecek…

Bütün Bornovalılar’a şöyle sesleniyor:

“Bir yerde kaçak inşaata başlandığını gördüğünüz an hemen bize bildirin ki; temel aşamasındayken gereğini yapalım…”

Sormakta yarar var…

Türkiye’de kaç şehr-i emin?

Bunu yaplamaya cesaret eder?

Başkan Dr. Mustafa İduğ…

Tüm yürekli belediye başkanlarına örnek olsun…

Nokta…

Sonsöz: “İki parmağının ucunu gözüne koy… Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir! / Hz. Mevlana…”