Nuray KAYA
Cephe
14 Ekim 2019 Pazartesi

"Ruhun kemiğe değdiği yerde bilemezsin ne savaşlar veriliyor" diyordu nerede okuduğumu hatırlayamadığım bir yazıda.  Sizi de sarstı değil mi?

Her  insanın içinde en az bir savaş cephesi var. Cephe  gerisinde planlar, stratejiler mevcut.  Hücum ederken önden sürülen, gözden çıkarılan duygular, zamanlar ve  insanlar var.

Goethe, “İnsan kendini yalnızca insanda tanır” der  misal. Muhtemelen "Bir insanda tüm insanları  görürsünüz" diyen Monteigne için de durum benzerdi.

Ne anlatmak istemişlerdir sizce?

Ya da  şöyle sorayım:

Bir  insan sizce kaç insanın toplamıdır?

 Hayatın  kara deliği çoktur  ve her birimiz içimizde en az bir kara delik taşırız.

Şanslı olanlarımızın sınavı iki kişilik oluyor. Taraflar değiştirebilecekleri için birlikte mücadele ediyor. Değiştiremeyeceklerini ise kabullenip orta yolda buluşuyor.
Peki egomuz sınav notumuzun üstüne çıkıyorsa?
Yeni olan her şeye, eskiden kalma duygularla, yaralı bir hayvan öfkesiyle saldırıyorsak?

O noktadan sonra bu savaşın kazananı olmuyor. Tüm cepheler yerle yeksan...

Üstelik  çok sevdiklerimiz tarafından incitilmemiz, haksızlığa uğratılmamız, değersizlik duygusu hissetmemiz karşı tarafı  kötü  ve  bizi  iyi yapmıyor elbette.
Çünkü  anlam veremediğin o kaos, belki de bir taraf olmadığın savaşın ortasında kalma diyedir. Sana verdiği değerdendir.

 Zamana güvenmek ve anlayış gereklidir.
Diyeceğim şudur ki, bazı hikayelerde her iki taraf da aslında gerçekten çok güzel insandır. Çünkü  insanın  özü değişmez. Buna rağmen öncelikler, beklentiler, hayaller farklıdır.

Saygı duymak gerek.

Hikayenin de  hikayenin esas kahramanlarının da sınavı belki de budur.

 İlişkinin payına düşen bedeli  zaman, en adil şekilde mutlaka bölüştürecektir.
Denklemi çözmek için basit düzeyde matematik bilgisi de yeterlidir ayrıca.
Çünkü kalbimiz gerçek duyguyu sahtesinden ayırır.

HEM AKIL  HEM DUYGU

Hissettiğin  gerçektir. Tüm dünya aksini iddia etse de  sen hissettiğine inan. Aldığın tüm kararlarda kalbinin sesiyle aklını harmanla.
Duygular  hızlı değişebilme, ortama ve şartlara kolay uyum sağlayabilme, hata yaptırabilme  özelliğine sahiptir. Güvensizdir. Tekinsizdir.

Akıl ise terk etmez. Korkup kaçmaz. Mücadelecidir.
Duygusal kararlar önünde sonunda akla evrilir. Bu yüzden kararsız anlarında acele etmemeli insan. Cevap gelecektir.
Aklıyla duygularını uyumlu şekilde buluşturanlar her şeyi bizzat yaşayarak öğrenmez.  Romanlar, öyküler, şiirler, sanat hele hele tarih kitapları bunun için vardır.
Çünkü denge her şeydir ve  nefret,  insanın en güçlü duygularından biridir. Bir  ağaç kurdu gibi kimseye görünmeden, sinsice ilerler. Tehlikesi de buradadır.
Yıkımın şiddet, gövden ve de  ruhun toparlanamayacak hale geldiğinde ortaya çıkar. Allak bullak olursun.  Bir ağacı toprağından ayırmak  cinayettir, üstelik haklısındır da...
Tüm bunlar nedeniyle hayat, tercihler toplamı falan da değildir. Bu hem bizler hem içinden geçtiğimiz tüm hikayeler ve tanış olduğumuz niceleri adına  çok acımasızca olur.

Çünkü bazen yaşadıklarımız bize rağmendir.  Hayat tam da böyle bir yerdir.

Yaşarken, dillendirirken gurur duyduklarımız kadar  karanlıkta bırakmayı seçtiğimiz, biri sobeleyecek diye korkup sakladığımız,yok saydığımız, tanımlayamadığımız duygularımız da vardır.

Bir bütün olarak insan değil miyiz?

Hata yapma, yanlış anlama ve anlaşılma, kırma, kırılma, pişman olma, yalan söyleme, utanç duyma paylarımız da elbet vardır.

Yeter  ki insan, öğrenci ruhunu hiç kaybetmesin. En büyük açlığımız öğrenme açlığı olsun. Sofradan hiç tok kalmamak dileğiyle...

En içten sevgilerimle....

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Melike Güven 8 Şubat 2024 Perşembe 13:04

Harika bir yazı! Kalemine, yüreğine sağlık…

Yorumu oyla      2      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva