Fatih YAPAR
Burak Oğuz’un özrü
15 Şubat 2020 Cumartesi

Takvim yaprakları 16 Aralık 2019 tarihini gösteriyordu.

Yeni yıla sayılı günler kalmış, herkes gibi o da gelecek yılın planlarını yapıyordu. Aylar önce Cumhuriyet Halk Partisi tarafından aday gösterildiği Urla Belediye Başkanlığı seçimini kazanmış, görevinin ilk aylarını yaşıyordu.

Fakat Urla Cumhuriyet Savcılığı, seçim döneminde de ortalıkta dolaşan bir video kaydı ve bu video kaydı üzerinden yazılan yazılar ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle bazı isimleri ifadeye çağırmış bir dosya oluşturmuştu. Ve sonrasında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devam ettiği FETÖ soruşturması kapsamında akşam saatlerinde tutuklanmasına karar verildi. Sadece CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in avukat olması nedeniyle bildiği ifadeye çağırma işlemi ve yaşanan gelişmeler mesele anlaşılamadığı için Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bile haberdar edilmemişti. Yani süreç o kadar hızlı gelişmişti.

Urla Belediye Başkanı İ. Burak Oğuz’dan bahsediyorum.

Tam 60 gündür tutuklu bulunduğu cezaevinden getirilerek İzmir Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin karşısına çıkartıldı. Oğuz’un açıklamalarını, tanık beyanlarını, kendisine sorulan soruları ve değerlendirmeleri bizzat mahkeme salonunda dinledim. İddianame okuma, yorumlama ve mahkeme duruşmaları takip etme konusunda naçizane az çok birikime ulaşmış birisi olarak söyleyeceğim şudur ki dosya ülkenin içinde bulunduğu siyasi atmosferin de etkisiyle öyle kolay sonuçlanacak bir noktada değil.

Elbette son kararı yargı verecek

Ne diyoruz?

“Adalet mülkün temelidir”

Gelelim meselenin bizi ilgilendiren boyutuna!

Burak Oğuz ifadeye çağrıldığı gün kendisine yöneltilen tam 80 adet soru vardı. Bu soruların yan yorumlamaları ve soru içinde değerlendirmeleriyle 150’ye yakın da yanıtı. Sorguya, olayı başından bu yana takip eden İl Başkanı Yücel’in de bilgisi dahilinde Av. Hüseyin Kelleci girmiş, diğer Av. Umut Köroğlu da destek olmuştu.

Oğuz’a sorgusunda başkanlıktan önce mali müşavir olması nedeniyle, deneyimli Cumhuriyet Savcısı Bekir Küçük tarafından birçok soru yöneltildi. O sorulardan birisi de, “Geçmişten günümüze kadar sigortalı olarak çalıştığınız ya da sahibi olduğunuz mali müşavirlik şirketinin faaliyetleri kapsamında FETÖ/PDY örgütü ile iltisaklı şirket bulunmakta mıdır? Bulunmakta ise şirketlerin ünvanı, kime ait olduğu, aranızdaki ilişkinin durumu ve bağlantılar nasıl oluşmuştur” sorusuydu. Oğuz bu soruya verdiği yanıtta, birçok şirkete mali müşavirlik hizmeti verdiğini söylerken “Egedesonsöz isimli internet haberciliği yapan bir şirket vardı” ifadelerini kullandı.

Ardından gelen onlarca soru ve bir sürü de yanıt…

Bir mali müşavir ya da muhasebeci markayı değil defterlerini tuttuğu şirketin unvanını bilir. Egedesonsöz markasının sahibi olan Smyrna Basın Yayın Gazetecilik LTD.ŞTİ’nin kapatıldığı 27 Temmuz 2016’da mali müşaviri olan Oğuz defterleri kendisinden isteyen Vergi Dairesi Başkanlığı’na ve İzmir Defterdarlığı’na teslim eden kişidir. Zaten gazete kısa süre içinde yanlıştan dönülerek 29 Ekim’de yayımlanan yeni KHK ile resmen açılmıştır. Kaldı ki haber sitesindeki yayınlarına hiç ara vermemiş, Bilgi Teknoloji Kurumu ve Erişim Sağlayıcılar Birliği’nden alınan izinlerle adalet evrak üzerinde de yerini bulana kadar okuyucusuyla buluşmaya devam etmiştir.

Bu süreci yakından bilen ve ayrıntılarına hakim olan Oğuz’un savcılık sorgu tutanaklarına geçen ifadeleri yanlış anlaşılmalara neden olacağı için 1 Nisan 2017 tarihinden itibaren şahsen sahibi ve tek yetkilisi olmam nedeniyle durum tarafımı rahatsız etmiştir.  Oğuz’un ifadesine açıklık getirmesi, ne demek istediğini ayrıntılandırması elzem olduğu için avukatım vasıtasıyla hakkında suç duyurusu hazırlıkları yapmış, davaya müdahillik talebinin tüm belgelerini toplamış birisiyim. Kaldı ki Oğuz, 3 yıla yakın süredir sahibi olduğum kurumun ne mali müşavirdir ne de benim dönemimde bu konuyla ilgili kendisiyle görüşmüşümdür. Adresini bilmediğim, ofisine hiç gitmediğim Oğuz’un iddianamesini de en ayrıntılı şekilde yazan yer Egedesonsöz’den başkası değildir.  Anında gösterdiği refleks ve habercilik başarısıyla iddianame ve tüm ayrıntılarını Türkiye Egedesonsöz’den duymuş, birçok ulusal çaptaki medya kuruluşu da kaynak göstererek haberler yayınlamıştır.

Oğuz’un avukatları ve ailesi bir yanlış anlaşılmanın olduğunu düşünerek şahsımla bağlantıya geçmiş, Oğuz’un durumu düzeltmek istediğini tarafıma iletmiştir. Savcılık sorgusundaki atmosferin etkisiyle Egedesonsöz’ün yaşadığı durumu ayrıntılandırma fırsatı bulamadığını, aslında kurumun mağdur olduğunu ve yeniden açıldığını bilmesine rağmen tutanaklara eksik geçtiğini söyleyen avukatları hatanın düzeltileceğini vurgulamıştır. Bunun en yakın ve birinci şahidi partinin İzmir’deki en yetkili ismi İl Başkanı Deniz Yücel’dir. Oğuz, kendisini belli zamanlarda ziyarete giden eşi Burcu Hanım vasıtasıyla da benimle iletişime geçerek meseleyi düzelteceğini söylemiştir. 

Ve Oğuz hakim karşısında adını ve aylık gelirini söyledikten sonra savunmasına başlamadan hemen önce aynen şu cümleyi kurmuştur:

“Ege’de Sonsöz internet gazetesi ile ilgili kayıtlara açıklamalarım geçmiş. Gazetenin bağlı olduğu şirketin defterlerini geçmişte tuttum. 15 Temmuz hain darbe girişimi gerçekleştikten sonra gazete 27 Temmuz’da yayınlanan 668 Sayılı KHK ile kapatılıp 29 Ekim’de yayınlanan 675 sayılı KHK ile yeniden açıldı. Şirketin itibarı daha sonra iade edildi. Ben kapatılma kararı verilirken şirketin mali müşaviri olduğum için evrakları benden istedikleri için ilgili kuruma teslim etmiştim. Savcının bana sorgusunda şirketlerle ilgili sorusu sorulunca aklıma o durum geldi. Burada bir yanlış anlaşılma söz konusudur. Düzeltilmesini istiyorum. Kayıtlara geçmesini talep ediyorum”

Peki bizim açımızdan mesele kapandı mı?

Elbette hayır!

Yanlışları büyük bir sağduyu içinde düzeltme kabiliyetine sahip kurumun yöneticisi olarak bu süreçte olaylara soğukkanlı yaklaşan İl Başkanı Yücel ve Oğuz’un avukatlarıyla birlikte ailesine teşekkür ediyorum. Devletin yetkili makamlarında bulunanlar ile bu kentte aktif siyaset yapanların da parti gözetilmeksizin bilgilendirildiği süreci elbette yakından takip ediyoruz.

Son sözlerim de sağduyusunu kaybetmiş, gözlerini kan bürümüş, önlerine ‘gazeteci’ ünvanını monte etmeye çalışan ama kimlikleri bir türlü şantajcı, kasetçi ve kumpasçılıktan öte gidemeyen asalaklara…

Burak Oğuz’un iddianameye yansıyan ifadelerine mal bulmuş mağribi gibi atlayan zatı muhteremler Oğuz’un durumu düzelteceğini duruşmadan önce  “büyük gazetecilik” başarısı olarak duyurmuş. İyi de kardeşim burada gizli saklı bir durum yok ki. Başta Egedesonsöz ailem olmak üzere yazar kadromuza ve durumu “bu şantajcılara mahkemede hesap sormayacak mısınız” diye soran meslektaşlarımıza zaten dilim döndüğünce anlattım.  Oğuz’un durumu düzelteceğini, yanlış anlaşılmayı gidereceğini, mahkeme salonunda izah edeceğini anlatan benim. En az 40 kişiyle konuştum. Oğuz’un doğru olanı yapması için birisinin baskı kurmasına gerek yok ki. Bunu bana çok sayın Süleyman Gencel sorsa ona da söylerdim.

Kurumsal meseleleri şahsi bakış açısıyla değerlendirmeyi sevmeyen birisiyim. O yüzden Egedesonsöz gibi bir markayı ağzına dolarken adımı anan kasetçi arkadaş sana da söylüyorum.

Beni çok iyi dinle!

Seninle de kısa süre içinde yakından ilgilenip sana geniş zaman ayıracağım.

Benim adım Fatih Yapar!

NOT: Bu yazıda ismi yer alan gerçek ve tüzel kişilere bir daha asla yanıt verilmeyecek, muhatap alınmayacaktır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Yavuz D. 17 Şubat 2020 Pazartesi 11:12

Sizler, bizler hepimiz orada burada FETÖcü ararken gerçek FETÖcüler devletin hala en kritik kadrolarında cirit atıyor. İzmirliler olarak bizler sizleri çok iyi tanıyoruz. Bu kentin aydınlık yüzüsünüz. Yola devam.

Yorumu oyla      3      4  
Baba Muhalefet 15 Şubat 2020 Cumartesi 13:00

Sözünü ettiğiniz, "sağduyudan yoksun, gözlerini kan bürümüş, şantajcı, kasetçi,kumpasçı,asalak gazeteci türü" bu son 18 yılda ürediler, her köşebaşında varlar ve dezenfekte edilmeleri nice 18 yıla mal olacaktır.

Yorumu oyla      5      6  
Vatandaş 15 Şubat 2020 Cumartesi 08:53

En doğru kararı okuyucu ve EGEDE SON SÖZ takipçileri karar verecektir siz ilkeli yayın hayatınıza devam ediniz başarılar diliyorum

Yorumu oyla      5      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva