Sürekli okurlarım bilirler siyaset yazmaktan, tahmin yapmaktan hoşlanmıyorum bir süredir. Hatta kendini “siyasi designer” sanan gazetecilerden hiç değilim, bu tiplerden hiç hoşlanmam. Öyle abilerimiz var ki, sanırsınız şehri yönetiyorlar… Siyasete girmek için türlü takla atan meslektaşlarımla da her zaman mesafem var zaten…

O nedenle bugün okuyacaklarınızı politik bir yazı olarak algılamayın lütfen… Bir insani borç olarak algılayın… Murat Bakan’ın CHP’den İzmir’de 1. Bölge 1. sıraya yazıldığını öğrenince çok sevindim ve üyesi olduğum whatsapp gruplarında “Listeler YSK’ya verilinceye kadar hiçbir listeye inanmayın, ama Murat Bakan gerçekten 1. Sıraya yerleşirse onun bu sırayı neden hak ettiğini yazacağım” dedim.

Sonra elinde hangi siyasi argümanları bulundurduğunu bilmediğimiz Tuncay Özkan, Kemal Kılıçdaroğlu’nu yine nasıl bir yöntemle olduğunu bilemediğimiz şekilde “ikna etti” ve 1. Sıraya yerleşti.*

****

Murat Bakan’ın neden 1. Sıranın gerçek sahibi olduğunu anlatayım şimdi size..

Çalışkan ve çalışkan…. En büyük başarısı tabii ki “İzmirli Gönüllü Kadın Saha Grubu” projesi… İzmir’in şehir merkezinde yaşayan emekli öğretmen, avukat, ev hanımı, doktor, mimar, işletmeci, hemşire, mühendis gibi farklı meslek gruplarından oluşan gönüllü kadınlar, Murat Bakan ve eşi Selin Bakan’ın çağrısıyla bir araya geldiler geçen referandum öncesi. Grupta çok sayıda arkadaşım, dostum var… Yakından biliyorum, izliyorum yapılanları…

Referanduma neden ‘hayır’ dediklerini el yazılarıyla yazdıkları mektuplarda anlatan yaklaşık 700 kadın; duygu, düşünce ve gelecek endişelerini kaleme aldıkları mektupları İzmir’in köylerinde yaşayan 100 bin kadın seçmene kendi imkanlarıyla postaladı.

‘Kadından Kadına Mektup’ projesinin ikinci ayağında ise, mektup yazan gönüllü kadınların 223’ü ile sahaya çıkıldı. Bakan ve ekibi her gün; stratejik olarak tespit edilen köylere gitti ve kapı kapı Anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ dediklerini anlattı. Kendi imkanlarıyla tuttukları minibüslerle Bayındır, Bergama, Beydağ, Çiğli, Kemalpaşa, Kiraz, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı’ya bağlı onlarca köye giderek binlerce insana birebir ulaşan Bakan ve ekibi; toplam 106 köye gitti ve 10 binin üzerinde kapıyı çaldı.

Kendi aralarında ‘hayırlı bilet’ kampanyası başlatan Bakan ve Kadından Kadına Gönüllü Ekibi; kendi çevrelerinden yapılan yönlendirmelerle oy kullanmak üzerine memleketlerine gidecek üniversite öğrencilerinin yol masraflarını karşılamak için fon oluşturmuş ve bin 300 öğrencinin gidiş geliş yol masraflarını karşıladılar.

Gönüllü Kadın Saha Grubu, 16 Nisan Referandumu’ndan sonra komitelere ayrılarak İzmir’de çalışma yürütmeye devam etti. Burs Komitesi, Referandum çalışması sırasında ihtiyaç sahibi başarılı öğrencilere burs sağladı; Staj Komitesi, Referandum çalışması ve ‘hayılı bilet kampanyası’ sırasında tanıştıkları öğrencilere staj konusunda yardımcı oldu, Kütüphane Komitesi ise,

İzmir’in köylerinde ihtiyaç önceliği tanınmak suretiyle tamamen kendi imkan ve emekleriyle ‘Cumhuriyet Kütüphaneleri’ kurmaya başladı.

Grup, ilk kütüphaneyi Payamlı Köyü’nde kurdu… Ardından Bayındır’da ‘Mustafa Necati Cumhuriyet Kütüphanesi’ni açtı.  Çamiçi Köyü, Kayadibi Köyü, Altındağ ve Doğanlar’daki kütüphane çalışmaları tamamlanmak üzere… Çeşme, Urla, Buca ve Bornova ilçelerindeki toplam 10 köye kütüphane kurma çalışmaları devam ediyor. Hedef, İzmir’in 600 köyüne Cumhuriyet’in ışığını götürmek…

Bu yazıyı Murat Bakan CHP’li diye yazmıyorum. Hangi partiden kim böyle işler yaparsa yazarım…

***

Yasama faaliyetine bakınca; Murat Bakan TBMM’de 85 kanun teklifi, 42 meclis araştırma önergesi, 607 yazılı soru önergesi vermiş; 55 kere TBMM Genel Kurulu’nda konuşma yapmış…

İçişleri Komisyonu Üyeliği kapsamında, polisler, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar ve sivil memurlar hakkında çalışmalar yapmış. Murat Bakan’ı yakından tanıyan bir arkadaşım “solcu bir milletvekili polis-jandarma tarafından nasıl bu kadar sevilir, saygı görür bilemiyorum” dedi. Ve ekledi: “Murat bey asker ve polis arasında bir efsanedir. “Onlar yoksul halk çocukları” diyerek mecliste verdiği mücadele onu efsane yaptı. Al Rai’deki özel harekatçı polisten, Münbiç’teki Astsubayına kadar herkesten ve her yerden mesaj alan, sorunları olduğunda doğrudan başvuruyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü'ne eşlik eden jandarmalar hep Murat Bey'i sordular… Murat Bey'in tek yaptığı askerin ve polisin özlük haklarına sahip çıkmak...”

Murat Bakan çevreci kuruluşların da yanında yer aldı hep… Bakan, WWF Doğal Yaşamı Koruma Vakfı ile direkt çalışan parlamentodaki tek vekil… Vakfın tüm raporlarını meclise taşıdı.. Keza Greenpeace ile de aynı işbirliği içerisinde çalışmış bir insan…

***

PS: İstanbul’da 3. Sıradayken İzmir’de 1. Sıraya Tuncay Özkan’ın yerleştirilmesine tepki veren çok sayıda arkadaşım “Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumuz İnce’ye ama Milletvekilliği seçiminde oyumuz İyi Parti veya HDP’ye” dediler. Ben Kılıçdaroğlu hakkında Soner Yalçın gibi düşünüyorum: Çok iyi bir insan ama kandırılması da çok kolay biri… Bu nedenle bazı oy dengelerini gözetip oy kullanmak gerek. Bu dengeleri de yazacağım sonra…