Yaşlı dünyamız 2016’yı geride bırakırken, Ege sporu da ülkemiz gibi iyi anılarla terk etmiyor  yılı. Ege sporunda geride kalan yıl hiç de beklendiği gibi geçmedi.  Hayal kırıkları hüzünler,  sevinçleri gölgede bıraktı.

Futbolda doğru dürüst sevinmeye hasretiz yıllardır…  İzmir’in ağzına bir parmak, bir yıllık, bal çalan Bucaspor’un kısa süren Süper Lig serüveninin ardından Süper Lig’in adını bile unutmaya başladık neredeyse.  Yılların klasik sorusu, “İzmir’in neden Süper Lig’de takımı yok” söylemi bile eski sıklıkta dile gelmez oldu.

Yılın son günlerinde gelen Göztepe’nin TFF 1. Lig liderliği kuşkusuz ümitlerin yeşerdiği, ülkemizin içinden geçtiği karanlık tünelin ucundaki  küçük bir futbol moral ışığıydı.

Yılın geri kalanına bakarsak:

Salon sporlarında şampiyonluklardan uzak bir yıl geçirdik. Bir yıl önce Pınar Karşıyaka'nın Spor Toto Basketbol Ligi, Arkasspor'un Voleybol Efeler Ligi, Salihli Belediyespor ve Bornova Anadolu Lisesi'nin Voleybol 1'inci Ligi, Göztepe'nin ise Hentbol Erkekler 1'inci Ligi'ndeki şampiyonlukları, 2016'da tekrarlanamadı.

Potada Pınar Karşıyaka Ufuk Sarıca ve güçlü yabancılar yerine daha mütevazı bir kadro ve yeni bir teknik heyetle çıktığı serüvende geçmişi arattı. Kaf Kaf’ın inişli çıkışlı bir grafik izlediği FIBA Şampiyonlar Ligi’de teselli olamadı. Karşıyaka’ın içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın dışında sponsoru Pınar’la kurduğu bağımısz yapısı, başka desteklere ulaşamayınca ligin dev bütçeleri arasında ezililip gitti. Filede ise Arkasspor, ekibi yenilerken, kadroya daha fazla kendi bünyesinden oyuncu monte etti. Ancak geleceğe yönelik bu yatırımın meyveleri sakatlıkların, dış organizasyonlara katılan oyuncuların yokluğu üzerine geçen yıl alınamadı. Salihli Belediyespor ve Bornova Anadolu Lisesi tek sezonluk maceranın ardından yıl içinde küme düşme acısı yaşadı. İzmir salonlarda yine “sen – ben-bizim oğlan” ı oynarken belirle aktörleriyle sahne aldı. Buna karşın salon sporlarında Best Balıkesir, 2016'da tarihinde ilk kez Spor Toto Basketbol Ligi'ne yükseldi. Seramiksan ise yıllardır sürdürdüğü istikrarlı ve kararlı çalışmaları Voleybol Sultanlar Ligi'ne çıkarak tamamladı. Ne var ki iki takım da ilk yıllarında devreyi düşme korkusuyla tamamladı. Potada Türkiye Basketbol Ligi'ndeki Sinpaş Denizli ve Gediz Basket ise ligden çekildi.

Göztepe’nin yıllar sonra hentbolda kulubü Avrupa arenasına  taşıması salon sporlarının önemli olaylarından biri olarak takvimlerde yerini aldı.

Futbolda TFF 1'inci Lig'in en kıdemli takımı olan Karşıyaka, 13 yıllık maceranın ardından 104.yılında 2.lig’e düştü. Ligde Denizlispor son maçta fark yediği mücadelenin ardından adeta şans eseri ligde kalırken, sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan Göztepe’nin son haftalarda korku yaşaması ilginçti. Balıkesirspor, play off’un ilk turunda elenirken,  Spor Toto 2'nci Lig'den Manisaspor, tek sezonluk aradan sonra TFF 1'inci Lig'e döndü. Ancak şampiyonluk şöleni dahi ilginç olaylara tanık olan Manisaspor, sorunları aşacak bir yönetim modeli bulamayınca 2016'yı yine düşme hattında tamamladı.

Yılın flaş transferleri ise Altınordu’dan çıktı. Cengiz Ünder Başakşehir’de Süper Lig yıldızları arasına girme yolunda adım atarken, Çağar Söyüncü de Bundesliga’da Freiburg formasını başarıyla giymeyi sürdürdü.

Transfer yasaklısı Bucaspor 2'nci Lig'de, küme düşmekten son anda kurtuldu. Bu yıl ise teknik adam değişiklikleri, sorunlar, anlaşmazlıklar ile sürekli gündemde kalan Fırtına artık eskisi gibi esemediğini ortaya koydu. 2:lig’in başarı öyküsü kuşkusuz Tahir Şahin’in Menemenspor’u ve “kadro dahi çıkaramayacak” kuşkusu ile lige başlayan Karşıyaka oldu. Menemen Suat Kaya ile 2017’de de rotadan şaşmamayı amaçlarken, yılın son günlerinde Soner Tolungüç’ün taraftarın yoğun ricasına karşın görevi bırakması Kaf Kaf’a soğuk duş oldu. Yeşil kırmızılılar hem futbolcu hem de teknik adam olarak Karşıyaka geçmişi olan Turgut Uçar’la şans arayacaklar.

Spor Toto 3'üncü Lig'de Altay Özgür Ekmekçioğlu yönetimi ile transfer yasağını kaldırırken, yıllar sonra taraftararını da tribünlere çekmeyi başardı. Seri teknik adam değişikliklerinin ardından Cüneyt Biçer’le istikrarı yakaladı. Siyah beyazlılarda Cihangir Marmara’nın vekili olan Ekmekçioğlu’nun bu kez genel kuruldan güven oyu alarak başkanlık koltuğunu koruması yılın önemli gelişmelerinden biriydi. Geçtiğimiz yıl Kızılcabölükspor, Tire 1922 ve Bodrum Belediyesi Bodrumspor, play off oynasa da üç takımdan hiçbiri hedefine ulaşamadı. Bodrum bu sezon başarılı çizgisini sürdürürken, yılların ardından lige dönen Afjet Afyonspor’un grubun zirvesini ele geçirmesi ve kupadaki flaş sonuçları dikkat çekti. Denizli’nin tek alt lig umudu olan Kızılcabölükspor’un yılın son günlerinde 4. büyük olarak gösterilen Trabzonspor’a kafa tutması ise bir başka ilginç gelişmeydi. 

Geçen yıl Turgutluspor, Çine Madranspor ve Ayvalıkgücü Belediyespor, 3'üncü Lig'den amatörlüğe düşerken yerlerine Ege takımı olarak Muğlaspor ve Afjet Afyonspor ve Kütahyaspor geldi. Cumhuriyetle yaşıt, kentin adını taşıyan İzmirspor ise Bölgesel Amatör'den yerel lige düştü ve İzmir Süper Amatör’e geriledi.

2016 Rio Olimpiyatları’nda İzmir bayrağını dalgandıran sporculardan biri İzmir Deniz Ticaret Odası’nın desteğinde özverili çalışmalar ve uzun bir maraton sonucunda RS:X kategorisinde olimpiyat barajını aşmayı başaran Dilara Uralp’tı. Dilara genel klasmanda 23. Olurken, olimpiyatlar yarışan tarihin ilk kadın Türk rüzgar sörfçüsü oldu.

ikisi Foça’dan yetişip Galatasaray’a transfer olan İzmirli yelkenciler Deniz ve Ateş Çınar kardeşler ve Cimnastik literatüründe kendi adıyla anılan 3 harekete sahip tek sporcu unvanını elinde bulunduran İzmir Büyükşehir sporcusu Ferhat Arıcan da Rio’daydı.  Ferhat da Cumhuriyet tarihinin olimpiyatlara giden ilk erkek cimnastikçisi ünvanını aldı.

18 yaşındaki İzmirli okçu Yasemin Ecem Anagöz, ülkemizi 2016 Rio Olimpiyatları'nda temsil eden bir başka Büyükşehir sporcusuydu.

İzmir'de büyüyüp Büyükşehir Belediyespor'da yetişmesine rağmen spor hayatını Yalova'da sürdüren Buse Tosun da olimpiyatların İzmirliler’i arasına adını yazdırdı..

Ancak tıpkı Buse’nin yetiştiği Kız Güreş Takımı’nın kapatılması gibi, olimpiyatların tek Türk altınının sahibi Taha Akgül’ün bir zamanlar İzmir Büyükşehir güreşcisi olması ve “maaşı masraf oluşturduğu” gerekçesiyle takımdan uzaklaştırılması haberleri spor gündemini bir hayli oyaladı.

Yeni yıla yeni umutlarla girmek güzel. Evrene pozitif enerji yollamak gerek. Ancak biraz da gerçekçi olmakta yarar var. Sosyoekonomik anlamda giderek zorlaşan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bunların 2017’de kent ve bölge sporuna yansımaması olanaksız. İzmir kurumlarına, asırlık çınarlarına el birliği ile sahip çıkmadıktan sonra, yükü belli bir iki finansörün sırtına yıkıp, sadece uzaktan eleştirmeyi sürdürürse, kulüp yönetimlerini ehil ellere teslim etmeyip, sağdan soldan esen rüzgarlara kapılırsa, birer kent hazinesi olan asırlık armadaları geleceğe taşıyacak uzun vadeli planları uygulamaya koymayıp, günlük yaşamayı seçerse… En önemlisi de kent hatta Ege olarak güçbirliği yapmak yerine  birbirinin ayağından çekip, anlamsız kavgayı sürdürürse… Gelecek yıl sonunda da bu yılı ararız.

Kalın sağlıcakla. Mutlu yıllar.