Müzik Önerisi: Umut- Yeni Türkü

Bir ters bir yüz…

Örgü gibi değil mi hayatlarımız? Kaderin ağları balıkçılarınki gibi öylesine dökülüvermiyor üzerimize, bir ters bir yüz örüyor sanki ağları başımıza.

Her şey güllük gülistanlık giderken talihsiz bir kaza, beklenmedik bir tatsızlık, görülmedik bir virüs, hesapsız bir fırtına, derinden bir sarsıntı, amansız bir hastalık, kitapsız bir mikrop, umulmadık bir taş, plansız bir veda altını üstüne getiriveriyor hayatı bir anda…

Ne başın ne sonun bilindiği bu dünyaya, ölümsüz sandığı yaşamına fırlatılmış insanlık bir acıdan bir sevince bir mutluluktan bir umutsuzluğa geçiş yaparken kendisiyle büyük bir çatışma yaşıyor. Kimisi nazarın ve kem gözlerin kimisi hayatın cilvesini kimisi ise kaderinin kurbanı ilan ediyor başına gelenlerin müsebbibini.

Şimdiyi yaşayalım diye diye geçmişe takılıyor keşkeleriyle, karamsarlıklarıyla mücadele ediyor. Şimdiyi unutup geleceği kafaya takanların ise endişeleri kaygı dolu düşünceleri belirsizliğin sisli bulutunda bile dağılamıyor. Labirentte kapana kısılan ve peynire ulaşmayı uman fareler gibi isteklerin peşinde deli divane bir oraya bir buraya koşuyor. İstediği hedefe kavuştuğunda sanki onun için hiç uğraş vermemişçesine en başa dönüyor, açgözlülüğü bir sonraki isteğine doğru hayvani içgüdüsüyle ağzının suyunu akıtarak ömrünü yemeye devam ediyor.

Hâlbuki ömür dediğin bir gün, o da bugün… Nefes al, etrafına bak, gözlerini kapa, kendini dinle, sahip olduklarına şükret… Sevdiklerini sarmala, kızgınlıklarını unut, küskünlüklerini arkada bırak…

Başa geleni çek, sana geleni fark et. Evrenin senle konuştuğu nadir anlardan farklı dillerden biridir belki de, sana fısıldıyordur bir sonraki evreye hazırlıyordur kim bilir…

O zamana kadar başkalarının başına gelmeyen senin başına gelmişse bir ders veriyordur hayat sana sessiz sedasız… Başka bir yol göstermeye çalışıyordur, bir es vermeni bekliyordur, durup düşünmeni, unuttuklarını hatırlamanı, umursamadıklarını dikkate almanı, içine dönüp yüreğine kulak vermeni bekliyordur.

Bir düşünü, hedeflerini ve hayallerini hatırlamanı, onlara ulaşman için vereceğin mücadeleyi daha kusursuz daha değerli hale getirmeye çalışıyordur. Gerçekleştirdiğinde kıymetini daha iyi bil, kendini daha yüce kutsa daha coşkulu kutla diyedir bütün olanlar. Gülü koklamaya az kalan o bir anlık zaman diliminde eline batan acı veren dikenlerdir yaşadıkların. İsyan etmeden bir dur, kulak ver, dikkat kesil, dinle… Bir düşü sadece bir tanesini bile gerçekleştirme olasılığın ve o uğurda yaptığın yolculuğun daha ilginç hale getirir yaşamını. İçinde bulunduğun tekdüzeliğin bir sonraki basamağıdır belki de mucizelerin başlangıç noktası.

En kötüsü yaşam enerjisinin sona ermesidir. Her geri çekilme ileri atılmak için yapılan bir hamledir. Kem gözleri, hayıflanmayı, şikayet etmeyi, söylenmeyi, umutsuzluğu, sorunların içine yığılmayı bir kenara bırak.

Yüreğin sesi bazen avaz avaz, bazen sessiz bir çığlık gibi içini yırtar böyle zamanlarda. Onu dinlemiyormuş gibi yapsan da o içindedir. Yüreğin sesinden kaçamazsın. Onu iyi dinlemek, ona zamanı öğretmek gerek. Bir annenin çocuğa gösterdiği sabrı ona da göstermek gerek. Beklemeyi bilmesi gerek. Onu mutlu edeceğini söyle. Yüreğini kendi ellerinle okşa…Kendini sev.

Unutma en karanlık an şafak sökmeden önceki andır. Karanlığı ise umut aydınlatır.  Umudun bastonu ise yaşama olan inancın ve sevincindir.