Harun ÖZDEMİR
Gündeme eşşek düştü!
25 Haziran 2012 Pazartesi

Alaattin Yüksel, beraberinde Mustafa Moroğlu, Hülya Güven ve İl Başkanı Ali Engin varken Ulaştırma Bakanına bir gönderme yaparak “Binali Yıldırım’ı Nasrettin Hoca’nın eşeğine ters bindirir Erzincan’a yollarız” demiş.
Madem mevzuya hiç yoktan eşşek karıştırıldı, dedim, bir anda belleğimde yer etmiş onlarca eşşek fıkrasından bir – ikisini seçip okuyucunun ferasetine sunayım istedim. 
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in her türlü polemiği davetkar eşşek güzellemesine bir göndermek yapmak iyi olurdu. Ama payitahtta esen savaş rüzgarları yazımın konusunu değiştirdi. Alaattin Yüksel ve arkadaşlarının alacağı olsun. Günü gelir, taşı gediğine eşşek fıkrasıyla koyarız.
***
Türkiye uzun zamandan beri Suriye yönetiminden rahatsızdı. Bunu herkes biliyordu. Baba Hafız Esad’ın ölümü Suriye açısından önemli siyasi atılımlar yapma fırsatı doğurdu. Oğul Beşar Esad, geleneksel Suriye politikalarında en ciddi açılımı, Türkiye’ye karşı yaptı. Türkiye’den gelebilecek her türlü tehdidi, sınırları zorlayan dostluk gösterileriyle minimize etmeye çalıştı. Taa ki, Arap Baharına kadar.
Arap Baharı başlamış, İsrail’in sınır komşularının kapısına dayanmıştı. Önemli müttefiki Mısır’da da rejim yıkılma sürecine girmişti ki, Suriye’de de kıpırdanmaların olduğu dünya basınında duyulunca İsrail, Ortadoğu’da dengelerin kendi aleyhine değişeceğinin farkındaydı.
İsrail’in bir başka korkusu daha vardı, Türkiye ile komşu olmak istemiyordu. Suriye’de muhalefet, rejimi devirecek olgunluğa ulaşmadan Beşar Esad ile anlaşan İsrail, muhalefeti erkenden sokağa döktü. Olgunlaşmadan sokağa taşan muhalefet, hem Esad rejiminin hem de İsrail’in işini kolaylaştırdı.
Türk yöneticilerin ön görülerinde Suriye’nin, Arap Baharının en son uğrayacağı devlet olacağı düşünülüyordu. Çünkü Suriye ile hatırı sayılır ekonomik ilişkiler Türkiye lehine gelişiyordu. Bunu riske etmeye gerek yoktu. Belki sona kalan Suriye’de rejim, hiçbir gösteriye gerek kalmadan değişecekti.
Ama öngörüldüğü gibi olmadı.
Türkiye, Suriye’de başlamış ve kana bulanmış sokak hareketlerini durduracak güce sahip değildi; halkın demokrasi taleplerine de ilgisiz kalamazdı. Beşar Esad’la her konuyu uzun uzun görüşen Hükümet, ne yazık ki olumlu bir sonuç alamadı. İki ülke arasındaki ilişkiler giderek bozuldu.
Çatışmalar sertleştikçe Türkiye’deki sığınmacıların sayısı her geçen gün arttı. Konu uluslar arası zeminlere taşındı, sonuç alınamadı. Türkiye, Suriyeli muhaliflerin baş hamisi oldu. Batılı demokrasi ve diplomasinin öncü devletleri, ekonomik sorunlarını veya ülkelerindeki seçimleri gerekçe göstererek Libya’ya gösterdikleri ilgiyi Suriyeli muhaliflerden esirgediler.
Rusya’nın ve Çin’in Suriye’den yana oy kullanmaları Türkiye’nin işini iyice zorlaştırıyordu.
Son haftalarda Türkiye’nin uluslararası forumlarda yürüttüğü diplomasi trafiğinden şöyle bir sonuç çıktı:
Suriye’ye silahlı müdahaleyi haklı çıkaracak bir gerekçe olmadan NATO ve BM’de karar almak çok zor! Rusya ve Çin’in tutuma da belli…
Türkiye komşu ülke olarak haklı bir sebep bulabilirse Suriye’ye askeri bir müdahale yapabilir, uluslararası kamuoyu da buna ses çıkarmaz. Medyatik çıkışlar dikkate alınmazsa, Türkiye Suriye’deki rejimi yıkacak darbeyi vurabilir, dünya da buna sessiz kalabilir.
Türkiye’nin diplomatik girişimlerinden elde ettiği sonuç yaklaşık böyle. O zaman geriye bir tek müdahaleyi haklı çıkaracak bir gerekçeyi bulmak kalıyordu ki, o da bulundu!
Türkiye’nin silahsız bir eğitim uçağı Suriye hava sahasını beş dakika ihlal ederse ne olur? Türkiye’nin silahsız eğitim uçağını düşüren Suriye, isyancılara, Türkiye’ye ve dünyaya nasıl bir mesaj vermiş olabilir? Bu ve benzeri soruları çoğaltıp her birine çok seçenekli yanıtlar bulmaya çalışan dış politika uzmanlarından farklı olarak dikkatleri şu noktaya çekebilir miyim bilemiyorum:
Türkiye; Suriye hava sahasını ihlal eden silahsız bir eğitim uçağını göndermiş olsun. Suriye tarafında da ordu içinde daha önce ayarlanmış komutanların bulunduğu yerde hava sahası ihlal edilsin. Ayarlanmış komutan da Suriye’nin devlet onurunu kurtarmak için her şeyi göze alarak uçağı düşürsün… 
Hikaye bu ya diyelim ki, olay böyle gelişti.
Türkiye, müdahale için haklı bir sebep bulmuş olur mu; Suriye de devletinin onurunu korumuş olur mu?
Sonuç;
Türkiye, ön görüşmeleri yapıldıktan ve dünya kamu oyuna haklı olduğunu iyice anlattıktan sonra Suriye’ye rejimi yıkıcı askeri bir harekat düzenleyebilir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
onder. 12 Ağustos 2012 Pazar 17:38

Turkiye suphesizki bolgedeki en buyuk guc,tum dengeler Turkiye uzerinden kurulmakta,Harun bey in deyisiyle Turkiye mutlak bir sebeb bulacaktir ve mudahale kacinilmazdir,bugun dunyada bunu yapabilecek tek ulkede Turkiyedir,pkk nin son donemlerde yapmis oldugu eylemler bu sebebledir,gundemi degistirip olasi bir sinirotesi harekati mumkun oldugunca ertelemektir,Mudahale teroru iyice sindirecek,Turkiye bolgesel bir gercek guc olucaktir,fakat soru ecimler oncesi hukumet bole bir karar alabilecekmidir

Yorumu oyla      11      5  
Bilal-İzmirli 26 Haziran 2012 Salı 01:09

Çatışmalar sertleştikçe Türkiye’deki sığınmacıların sayısı her geçen gün arttı.....? Aynı sığınmacılar ÜRDÜN de daha çok var fark orada VATANDAŞ Bilala güvenip efelenmek yok.adama önden sen oğlunu al savaşa çık ben arkadan geliyorum deyiverirler.

Yorumu oyla      12      8  
Mustafa Sakomahleli 25 Haziran 2012 Pazartesi 11:59

Fikret Bey çok sertsin; sanki biraz ağır oldu. Senin ağzının ayarı yok, beni de döndürmeyesin

Yorumu oyla      13      6  
Fikret ASLAN 25 Haziran 2012 Pazartesi 10:17

Sn. Hocam uçağımızın düşürülmesi Suriyeyle savaş sebebi olmamalı ancak şerefsiz PKK'nın en büyük finansörü ve destekçisi Suriye'dir ve bu Suriyeyle savaşmamız için yıllardır geçerli bir sebep olarak karşımızda duruyordu zaten. Allah korusun Suriyeyle savaşa girersek Beşar ESED ile aynı mezhepten olan Türkiyedeki ermeni dönmesi bazı vatandaşlarımız Suriye saflarına geçebilir.

Yorumu oyla      15      9  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva