Harun ÖZDEMİR
Yazdan kalma
17 Ekim 2017 Salı

Güneş yazdan kalma bir güne doğuyordu. Toprak henüz mevsimin ilk çiği ile tanışmamıştı. Sıcaklar da yaz tadında değildi. Güneş her geçen gün biraz daha erken batıyor, gündüzler biraz daha geç geliyordu.

Ruhlar yeni bir duygunun sağanağına boyun eğmeye hazır değildi ama nafile. Tek tek dökülen sararmış yapraklar, çoktan beşer onar dökülmeye başlamıştı.

Bağlar bozulmuş, tarlalar sürülere otlak olmuştu bile...

Baharın ve yazın bedenleri ve ruhları saran heyecanı, yerini, sararıp dökülen yaprak hüznüne kaptırmıştı bir kere...

Yüzlerde ne heyecan kalmıştı ne de ışıltı.

Belli ki, sonbahardaydık, kış da yaklaşmıştı.

Hüzün mevsimi bu yıl daha mı erken gelmişti ne!

Birkaç güne bu da belli olacaktı.

***

Hüzün beni yine sarıp sarmalamıştı.

Sadece beni mi; sanki bütün kenti kaplamıştı.

Başımı kaldırıp güneşe uzanmak, onun ışıltılarıyla buluşmak istiyordum. Ama mümkün değildi. Güneşe uzanmaya, ona ulaşmaya çalıştıkça bulut sarmalı güneşi benden biraz daha uzaklaştırıyordu.

Biraz daha yalnızlaştırıyordu.

Biraz daha hüzünlendiriyordu.

Koca kentte de herkesi yalnızlaştırıyordu.

Büyük bir kentte yaşıyordum ama insanlar sararıp dökülen yapraklar gibi yanımdan geçmiyor, adeta savruluyordu.

Sanki savrulan ruhlar da olup bitene razı gibiydi.

***

Hala bir şeyler değişebilirdi. En azından daha sıcak, güneşin daha taze doğduğu yerlere gidilebilirdi.

Sahi, yorgun ruhlar ve bedenler yeni doğan taze güneşte ışır mıydı?

Hüzün duygusu taze güneşle yerini coşkuya bırakabilir miydi?

Hüzün, yerini canlı ve ışıltılı bir hayata terk eder miydi?

Ya da güzel bir haber, örneğin sağlık... Veya yeni doğan bir bebek… Sevenlerin buluşması… Bütün bunlar hüznü giderebilir miydi?

Yoksa…

Hüzün de bir yaşam biçimi ya da yaşamı kuşatan fiziksel dünyaya ilişkin bir yasa mıydı?

Eğer hüzün böyle bir duygu ise…

Ya da sararıp savrulan yapraklardan insana bulaşan bir duygu ise…

İnsanı sarıp sarmalayan bir yorgunluk, belki de yılgınlık ise…

Bu sonbahar…

Arkadan gelen kış zor geçecek gibi…

Umudumuz o ki, ağırlığı altında kaldığımız hüzün duygusu, baharın ve yazın coşkusuna sonbahar ve kıştan hazırlık olsun.

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Süleyman tatar 17 Ekim 2017 Salı 10:48

Çok güzel bir hissiyat ve anlatım sizin bu yöndeki kabiliyetinizi bilmiyordum tebrik ediyorum arada ses vermeniz benim için çok güzel

Yorumu oyla      12      5  
Süleyman tatar 17 Ekim 2017 Salı 10:45

Çok güzel anlatım tebrik ediyorum

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Manisa bir 'olmaz'ı nasıl 'olur' yaptı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva