İzmir’in gündemine yerleşen ve tartışma dozu her geçen gün yükselen, “merkezdeki gökdelen projesi” konusunda bir mutabakat oluştuğu kanaatindeyim…

Gazete, TV’ler ve sosyal medyada konu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un çekişmesi ve tutarsızlıkları üzerinden gündeme taşınıyor… Soyer’in seçimden önce “yaptırmam” deyip, şu an taraf gibi gözükmesi, buna karşılık Batur’un bu projeye onay veren Büyükşehir Belediye Meclisi’nde olduğu halde, o zaman değil, şu anda karşı çıkmasından söz ediliyor…

***

Bunlar siyasi pratiğin gereği sözler ve tutumlar olarak ele alınmalı…

Öte yandan, hem Soyer hem Batur’un ortaklaşacağı görüş de var...

Biri yetkili belediyenin başkanı, diğeri onay merci büyükşehir belediyesinin ve meclisinin başkanı…

Tunç Soyer, tanık olduğumuz pek çok değerlendirmede kenti korumanın öneminden söz edip, vatandaş olarak bu projeye karşı olduğunu söylüyor… Sivil toplumun itirazlarını da kıymetli bulduğunu ekliyor... Abdül Batur da, “Burası uygun değil, daha önce gökdelen alanı olarak belirlenen yere yapılsın” diyor…

İlgili odalar bu konuda çok net… Dördüncü mahkeme devam ediyor. Sivil toplum ve duyarlı yurttaşlar gerekli tepkiyi göstermeyi sürdürüyor.

AKP’li meclis üyeleri de Tunç Soyer’i bu konuda gerekli sorumluluğu almadığı için eleştiriyorlar… Yani projeyi onaylamıyorlar… Çok geniş bir mutabakat bu... Daha ne olsun?

Geriye sadece, bir holdingin kar arzusu ve inatlaşma tavrı kalıyor.

İzmir, çok önemli bir dönemeçte… Bu başarılırsa hem şehir çok önemli bir tahribattan kurtarılacak hem de çok önemli bir sivil toplum başarısı elde edilecek... Hem de bundan sonra, bu türden hoyrat girişimlere bu kadar kolay meyil edilemeyecek...

Yüksel Çakmur zamanında Konak Meydanı’na, Galeria İş Merkezi engellendi; İzmir kazandı…

Burhan Özfatura’nın çok şeritli Kordon Yolu engellendi; İzmir kazandı…

Örnek çok…

Tartışmayı şehrin ortak değerleri üzerinden yürütmek gerek... Holding inşaatını başka yere yapabilir. Bir şey kaybetmez. Ama bu devasa bina merkeze yapılırsa, İzmir artık başka bir şehir olur…

***

Şirket yetkilileri ile belediye başkanları ikna edici bir diyalog kurmalıdır. Bu kadar geniş ve yoğun çaptaki bir itirazı görmezden gelemezler…

Ayrıca tepkilerin artacağını hesap etmelidirler…

NOT: Belediye başkanlarının görüşleri belli, AKP meclis üyeleri, Meslek Odaları ve sivil toplum kuruluşlarınınki de belli. İzmir milletvekilleri bu konuda ne diyor, merak konusu…