Günün cevabı en çok merak edilen soruları:

“Korona aşılarımı oldum; maskesiz dolaşabilir miyim?”

Kesinlikle hayır!

“Aşılarımı yaptırdıktan sonra hala bulaşıcı olabilir miyim?”

Kesinlikle evet!

***

Koronanın dünyada patlaması…

Bir yılı bile bulmadı ama…

Şu yaşlı dünyada…

Pandemi’den hayatını kaybedenlerin sayısı 1.5 milyonu geçti…

***

Türkiye’de aşı olanların sayısı 3 milyona yaklaşıyor…

Daha 75 yaş üstünün aşılanması tamamlanmadı…

Tempolu bi’şekilde 65 ve üstüne sıra gelmek üzere…

Kulaklara küpe olması gereken önemli ayrıntı:

İki aşının da vurulması tamamlandıktan sonra…

Kendimizi eskisinden daha fazla korumamız gerekiyor…

İzmir Tabip Odası önceki başkanlarından…

Opr. Dr. Suat Kaptaner’e göre…

Aşılamanın tempolu biçimde uygulanması…

Hayat kurtaran “Maske - Mesafe – Temizlik” üçgeninde…

Toplu iğne başı kadar…

Vurdumduymazlığa neden olmamalı…

Çünkü…

Marka adı ne olursa olsun…

Tüm “Covid” aşılarının koruyuculuğu…

Hala yüzde 70-90 arasında dolaşıyor…

Neden?

Covid-19'un toplumdaki asemptomatik (belirtisiz) yayılmayı ne kadar durdurabileceği net olarak bilinmiyor da ondan…

***

İzmir’in 40 yıllık hekimlerinden Suat Kaptaner…

Toplumun en az yüzde 70’i aşılanmadan…

Rahatlamanın mümkün olmayacağını belirtiyor ve…

“Vefat sayısı giderek azalıyor; bu sevindirici değil mi?” diye soranlara şu karşılığı veriyor:

“Tabii ki, sevindirici… Ancak test pozitifliği henüz yüzde 6’larda seyrediyor… Ayrıca hastalananların sayısı hala 8 binlerde hatta hafif artıyor… Can kaybının azalması önlemlerde gevşemeye neden olmamalı…”

***

ABD’nin Stanford Üniversitesi'nde…

Bulaşıcı hastalıklar uzmanı olarak görev yapan Dr. Michal Tal’ın şu sözleri çok dikkat çekici:

“Pek çok insan, aşı olduktan sonra artık maske takmak zorunda kalmayacaklarını düşünüyor... Ancak bu doğru değil... Aşılanan insanlar hala bulaşıcı olabilirler ve maske takmamak onlar için çok kritik…”

***

İzmir Tabip Odası önceki Başkanı Kaptaner…

Öncelikle belli bir yaşın üstündeki büyüklerimizin aşılanmasının…

En azından…

Hastalığın ağır geçmesini önlediğini…

Bunun da vefat sayısını azalttığına işaret ediyor…

***

Her şeye rağmen önemli bir ayrıntı var…

Özellikle siyaset dünyasında…

Kapalı salonlardaki toplantılar, buluşmalar hız kesmez ise…

Şehirlerarası dolaşımın hızını azaltmak mümkün olmazsa…

Yarıyıl tatili nedeniyle…

Otellerdeki kalabalığın önüne geçilmezse…

Hepsinden önemlisi…

Cumartesi-Pazar yasağında…

(Kim icat etmişse bu asgari uzaklık tanımını…)

Yürüme mesafesinde fırına, markete gitmek yerine…

Hava şahane… diye…

İzmir’in Mustafa Kemal Sahil Bulvarı…

Stadyum kapısı gibi olursa…

Biz hayat boyu bu Korona belasından kurtulamayız!

***

Bitiriyoruz…

Maske… Mesafe… Temizlik…

Bu “Yaşam Üçlüsü” hala çok büyük önem taşıyor…

Bu üçlüden ödün veremeyiz…

Nokta…

Günün içimizi ısıtan haberi…

Türkiye'de lavantalarıyla “mor renkli köy” olarak ünlenen Isparta Kuyucak’ta, salgının başından bu yana koronavirüs vakası görülmedi... Köy Muhtarı Gürol Yılmaz, geçen sezon yaklaşık 500 bin turist ağırladıklarını, buna rağmen hiç vaka görülmediğini söyledi, “Köyde yerleşik hayat sürdüren tek vatandaşımızda bile virüs çıkmadı. Biz bunu lavantaya bağlıyoruz” dedi… Mor Köy’de 261 kişi yaşıyor ve hepsi maskeli dolaşıyor…

Sonsöz: Bir yerde yaşam varsa, orada umut da vardır… / Cicero – Romalı Devlet Adamı…”