Mehmet KARABEL
Arkası yarın
17 Haziran 2021 Perşembe

Manda kasa siyah Mercedes’in farları…

Gecenin zifiri karanlığında…

Geçtiği yeri bi’an için aydınlatıyor; sonra…

Ortalık yeniden zifiri karanlığa bürünüyordu…

Rota; İstanbul’du ve…

Balıkesir Susurluk’a çok az kalmıştı…

Mercedes’in şoför koltuğundaki durmadan gazı köklüyordu…

Kaya gibi otomobil kanatlanıp uçuşa geçmişti sanki…

Çatalceviz Mevkiii’ndeki…

O köhne benzin istasyonunun cılız ışıkları belirdiğinde bile…

Mercedes’in sürücüsü ayağını gazdan çekmedi…

Sonra?

Müthiş bir çarpışma sesi, gecenin karanlığını yırttı…

Siyah Mercedes…

Benzin istasyonundan ana yola çıkan kamyonun altına girmişti…

Önce bir toz bulutu kaktı…

Sonra, derin bir sessizlik hakim oldu…

İnleme sesi bile duyulmuyordu…

Yoksa herkes ölmüş müydü?

Kazadan yaralanmadan kurtulan kamyon şoförü…

Sadece…

Mercedes’in sağ ön kapısından…

Zorlukla kendini dışarı atan birisini görür gibi oldu…

Sonra…

Kamyon o şoförü de şoka girdi…

***

Takvimler; 3 Kasım 1996’yı…

Saatler; 19:30’u gösteriyordu…

25 yıl önce o gece…

Gazetelerin şehir baskılarına tek sütun bi’haber girdi…

Susurluk’ta feci kaza: 3 ölü, bir ağır yaralı!

Sabah oldu; her şey tersine döndü…

Mercedes’in içinden çıkan üç ceset ile yaralının kimliği…

Ortalığı allak-bullak etti…

***

Türkiye'de “derin devlet” kavramı…

Belki de ilk kez…

Bu kadar açık/apaçık gün yüzüne çıkıyordu…

***

Peki, aracın içinde kimler vardı?

Mercedes’i…

Eski Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ kullanıyordu…

Kaza sırasında can verdi…

Yanındaki DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı kurtuldu…

Arkadaki erkeğin üstünden Mehmet Özbay kimliği çıktı…

Evrak sahteydi…

Feci şekilde ölen o kişi…

İnterpol’ün sayısız suçtan aradığı Abdullah Çatlı’ydı…

Gonca Us, araca Kuşadası’nda katılmıştı…

Çatlı’nın kız arkadaşıydı ve arka koltukta oturuyordu…

Ve o da artık yaşamıyordu…

***

(Çok sonraları ortaya bir gizli tanık çıktı… Her şeyi gördüğünü iddia ediyordu… O’na göre otomobilden sağ çıkan Abdullah Çatlı ile Gamze Us, olay yerine ilk gelen üç kişilik ekip tarafından boyunları kırılarak öldürülmüştü… Aracın frenleri de uzaktan kumandayla devre dışı bırakılmıştı…)

***

Olay artık basit bir trafik kazası değildi…

Kamyonun altına giren siyah Mercedes ve…

Biri sağ, diğerleri yaşamayan yolcularının kimliği nedeniyle…

Türkiye’de “mafya-siyaset-devlet” üçgeninin…

Karmaşık yapısı ortaya çıkıyor…

Sis perdesi giderek dağılıyordu…

Nitekim…

Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş…

Susurluk’taki kazayla ilgili…

Şu ifadelerle başlayan bir rapor yazdı:

“Kamuoyu; siyasetçi - yeraltı dünyası - kamu kuruluşları ilişkisi ile büyük ölçüde para, menfaat ve güç sağlamaya dönük illegal faaliyetlerden rahatsızdır... Bu faaliyetlerin (terörle mücadele ve ülke menfaatleri) olarak gösterilmesi ve bu perdenin arkasına gizlenmesi ayrı bir rahatsızlık konusudur…”

***

Sadece o “sır dolu” trafik kazası…

Kamuoyunun ayağa kalkmasına neden oldu…

“Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemi” başlatıldı…

Bi’süre sonra o eylemler de tarihe karıştı…

Hayat devam ediyordu…

Mesela…

Susurluk’taki kazaya…

Neden olduğu ileri sürülen kamyon şoförü Hasan Gökçe

O gecenin üstünden 25 yıl geçti…

Hala konuşmuyor…

Gelgelelim…

O kazadan sonra…

Bir dönem kamyon şoförü Gökçe’nin avukatlığını yapan…

İsmail Kavşut…

Üç ay önce evinde ölü bulundu…

***

Sonra neler oldu?

Sırasıyla gidelim…

Sivil toplum kuruluşlarının eylemi bir yıl daha sürdü…

TBMM’de Susurluk Araştırma Komisyonu kuruldu…

Karmaşık ve karanlık ilişkiler su yüzüne çıktıkça…

Memleket’te şaşkınlık büyüyordu…

Kazanın olduğu tarihte…

İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’dı…

Birkaç gün sonra görevinden ayrıldı…

Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararıyla…

Mehmet Ağar’la, Sedat Bucak’ın dokunulmazlıkları kaldırıldı…

Haklarında…

“Görevi kötüye kullanmak”tan dava açıldı…

Mehmet Ağar…

1998’te DGM'de sanık sıfatıyla ifade verdi…

Bir çok soruya “devlet sırrı” diyerek cevap vermedi…

Neredeyse herkes Susurluk’u unutmuştu…

Aradan 10 yıl geçti…

Ankara Özel Yetkili 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi…

Suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla açılan davada…

Mehmet Ağar’ın…

Beş yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti…

Eski İçişleri Bakanı Ağar…

Aydın’ın Yenipazar İlçesi’nde cezasını çekecekti…

Cezaevinde tadilat yapıldı…

Eski Bakan için özel bir bölüm inşa edildi…

Cezevinde kalan 50 mahkum ise…

Çevredeki diğer cezaevlerine nakledildi…

Mehmet Ağar…

Orada bir yıl yattıktan sonra denetimli serbestlikle tahliye edildi...

***

Susurluk kazasından sonra…

Devlet’in raporlarına neler yazılmadı ki…

Mesela…

1990'larda PKK ile mücadele için oluşturulan özel birimlerin…

Zamanla faili meçhul cinayetler…

Mafya hesaplaşmaları ve…

Uyuşturucu kaçakçılığı gibi…

Bir dizi suça bulaşan bir yapıya dönüştüğü iddia ediliyordu…

Üstünde duruldu mu o naporların?

Kimseler bilmiyor…

***

Susurluk kazasının ardından…

Dönemin MİT Müsteşarı Sönmez Köksal

17 Kasım 1996'da…

Başbakan Necmettin Erbakan’a, “kişiye özel” bir rapor gönderdi…

Tam 250 sayfa…

Oku, oku bitmez…

Raporun sonuç bölümünde özetle…

“Devletin içinde kontrolsüz güçlerin varlığını… Bu güçlerin devletin ihtiyaçları dışında da bazı istenmeyen faaliyetlere yönelebildiği… Devletin bazı belgelerinin (Pasaport vs.) gayri kanuni unsurlara verilebildiği… Kontrolsüz güçlerin, bazı siyasi güçlerce veya kişilerce desteklendiği…” yazıyordu…

***

Bitiriyoruz…

Ya sonra?

Sonrası yok…

Unuttuk gitti…

Neden?

Çünkü, “Arkası Yarın” formatında değildi…

Bugün…

Malum, her şey “Arkası Yarın” şeklinde anlatılır oldu…

Nasıl bi’zamanlar…

“Arkası Yarın” için, kulağımızı radyoya yapıştırdıysak…

Şimdi de…

Gözler, TV’deki yeni “Arkası Yarın”da…

Nokta…

Sonsöz: “Devlet’in tekliği esastır, iki devlet olmaz… Bizim ülkemizde iki devlet var… Bir derin devlet var, bir devlet var… Asıl olması gereken devlet yedek, yedek olması gereken devlet asıldır… / Süleyman Demirel – Dokuzuncu Cumhurbaşkanı - 15 Kasım 2005…)

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Bir Batı hikayesi
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çoban ateşini 'topuklu' yaktı!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Saltanat ve yağma kurumu olarak belediyeler...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Onlar hayatın düşmanıdırlar sevgilim…
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva