“Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’ni bu yıl tüm kategorileriyle hayata geçirmiş olmaktan çok mutluyuz. 2020, derneğimizin 30.yılı yılı olması nedeniyle de bizler için ayrı bir önem taşıyor... Ödüllerin ülkemizin gastronomi sahnesinde sürdürülebilir ve güvenilir bir referans olmasını hedefliyoruz, zira Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, bu alana 30 yıldır yoğun katkı sunan bir sivil toplum kuruluşu tarafından veriliyor. Bu, ülkemizde bir ilki temsil etmesi bakımından hayli önemli... Dilerim sonuçlar da, bu alanda yılmadan, titizlikle çalışan kişi ve kuruluşları motive ederek gastronomi dünyamızın çıtasının daha da yükseğe çıkmasına destek olur.”

Geçen cumartesi akşamı İstanbulModa Deniz Kulübü’ndeki Altın Kaşık Gastronomi Ödüllerinin açılış konuşmasını Mutfak Dostları Derneği (MDD) Başkanı Zeynep Kakınç işte böyle yaptı. Diğer derecelendirme işlerinden farkı, Altın Kaşık Ödüllerinin bir STK tarafından veriliyor olması. Bu ödüller de önemli bir konu da ikincilik, üçüncülük olmaması… MDD geçen yıl üç özel ödül ile başlattığı Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri’ni; bu yıl 8 kategori ve 2 özel ödül ile sürdürdü. Size bu yazıyı gecenin mükemmel sunucusu Esin Sungur’un sahne notlarından aktarıyorum.

İlk ödül olan Yılın Türk Şefi’ni bölgemizin gururu Osman Sezener aldı. Osman kardeşim; İzmir Amerikan Lisesi’ni bitirdikten yüksek öğretimine Bilkent Turizm ve Otel İşletmeciliği’nde devam etmiş, New York French Culinary mezunu... Öğreniminden sonra Amerika, İtalya ve İstanbul’da önemli mutfaklarda çalıştı. Sonunda doğduğu büyüdüğü İzmir’e döndü. Bu bölgenin toprağından ve denizinden gelen malzemeyi, odun ateşinde, en doğal şekilde pişirdiği OdUrla’yı kurdu. Şundan eminim, OD dünyanın başka bir yerinde olsa hemen Michelin Guide’a yıldızlarla girer… O da olacak inşallah.

Yılın Yabancı Şefi Fabio Brambilla olurken, Restoranı Alaf’a “Ko?klerinden beslenen bir go?c?ebe hikâyesi” diyen Murat Deniz Temel, Yılın Genç Şefi seçildi.

Yılın Geleneksel Lokantası ise ödülü ise İzmir’de tam 53 yıldır hizmet veren Urlalı Hasan Usta’nın Küçük Demir Han’daki Kısmet Lokantası’na verildi. Bilirsiniz Kemeraltı’nda 66 tane han ve içinde her biri kendine özgü lezzetleri olan han lokantaları vardı. Hasan Çağan gelemediği için eşi Semahat Çağan ve oğlu Taylan Çağan aldılar ödülünü…

Yılın en iyi konsept lokantası ödülü Türk mutfağı dışında bir mutfağın şehirdeki en iyi temsilcisine verildi. Kazanan restoran Shangri-La İstanbul’un imza restoranı Shang Palace Çin Lokantası oldu. Otelin genel müdürü Reto Klauser ödülü aldı. Bayramoğlu Döner, Yılın En İyi Tek Ürün geleneksel lokantası ödülünün sahibi oldu. Ödülü de İbrahim Arslanaldı.

Sevgili Esin Sungur’un anlatımıyla vereyim:

Yer, Gaziantep. Türkiye’nin en iyi baklava ustalarından Halil Efendi ve oğlu Mercimek Ali’nin başlattığı bir hikâye, 1965 yılından bu yana kuşaktan kuşağa devam ediyor. Demir Özgüler bu bayrağı alıp, baklavanın çok sevildiği bu şehirde, pastayı sevdirme misyonu ile işe koyuluyor. Geleneksel üretimi baz alarak, kendi hammaddesini üreterek çıtayı yükselten ve 5.kuşağa kadar gelen bir aile işletmesi olan Orkide Pastanesi’ni alkışlıyoruz! …Ödülü de sevgili kardeşimMurat Özgüler aldı.

Ve en iyi satış noktası ödülü… Hülya Tiritoğlu… 2010 yılında açtığı şarküteri mağazası ile gıda sektörüne girdi. Sektördeki yöresel ürünlerin doğru tanıtımı için birçok yeniliklere imza attı. Bir atölye kurarak birçok Kayserili kadına istihdam ve yöresel ürünlerin geleneksel yöntemlerle üretilmesini sağladı. Çemen’s Gurme pek de haklı olarak aldı bu ödülü…

Gecenin iki özel ödülü MDD’nin efsane başkanı Ahmet Örs takdim etti sahiplerine. Altın Kaşık Jüri Özel Ödülü Sade Beş Denizler Mutfağı’nın başındaki Deniz Şahin’e ulaştı... Türkiye, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan’ı içine alan bölge dünyanın en bereketli coğrafyasını; Karadeniz, Akdeniz, Basra Körfezi, Kızıl Deniz ve Hazar Denizi de bu coğrafyaya isim veren beş denizi ifade ediyor... “Sade Beş Denizler Coğrafyası” Türkiye’nin bütünü ile içinde olduğu, etkilendiği ve etkilediği coğrafyayı tanımlıyor.

Son ödül ise MDD’nin kurucularından Türk gastronomisine büyük katkıları olmuş, gerek yıllarca gazete yazıları ile gerekse MDD ve alanındaki benzer derneklerdeki görevleriyle sektöre yol göstermiş ancak aramızdan zamansız ayrılan Tuğrul Şavkay anısına verildi. Bu çok anlamlı ödülü, gastronomiye çeşitli alanlarda özel katkıları olan isimlere vermek istedi dernek yönetim kurulu. Bu yıl ödüle layık görülen kişi; 2000 yılından bu yana sertifikalı organik tarım yapan, yerel çok çeşitliliğe dayalı, kendisini besleyen sürdürülebilir bir tarım modelini titizlikle benimsemiş bir isimdi. Yerlim Çifliğinin Gürsel Tonbul’un aldığı ödül de diğerleri gibi çok haklı bir ödül idi.

Türkiye mutfağına bu ödüllerin gerçekten saygınlık kazandıracağını umuyorum.