Harun ÖZDEMİR
Ahlâk-ı Hamide mi dedin?!
25 Nisan 2016 Pazartesi

Güçlükleri aşmak için ihtiyaç duyulan “bilgiler”e ulaşmak çok kolay. Neyin doğru neyin yanlış, neyin helal neyin de haram olduğunu çok iyi biliyoruz!

Oysa eskiden böyle değildi! O günlerde en geçerli şikâyet “bilgisizlik”ti.

Doğrusunu bilseydim böyle mi olurdu!”,

Oldu bir kere!”

Cahillik işte, elden ne gelir!”… itirafları, özür yerine kullanılırdı!

O günler geride kaldı.

Modern zamanların nimeti olmalı, herkes okur-yazar! İsteyen dinini, mesleğini, dünyada nelerin olup bittiğini… bilim insanı hızıyla öğrenebiliyor.

Her şey o kadar hızlı olmaya başladı ki, dağın başındaki ile tarladaki, fabrikadaki, gökdelen çalışanı ile Meclis üyesi arasındaki fark azaldı.

Bilgiyi, doğruyu, adaleti, nezaketi… olumlu ve pozitif olan her şeyi “ahlâka dönüştüren” ise yok gibi!

Ne yazık ki, bilgi arttıkça onu önemseyenlerin sayısı da o oranda azaldı!

Takvimlerin gösterdiği bilenin çok; amel edenin olmadığı günlerdeyiz!

***

Bu kadar imkâna rağmen örnek olabilecek bir ahlâka sahip olamadık!

Neden böyle olduk, soran bile yok!

Bizi asıl şaşırtan, ahlâk-ı hamide sahibi kişilerin Müslümanlar arasından değil de “şirk”te ve “küfür”de tavan yapmış toplumlardan çıkmasıdır!

1997’den beri faaliyette olan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ)’na üye Türkiye’den bir gazeteci yok! Sizce de ilginç değil mi?!

170 ülkeyi kapsayan “Offshore”cuları araştıran ICIJ, 46 ülkeden 86 araştırmacı gazeteci ile çok ilginç bir çalışma yapmıştı. Offshore hesaplarda 70 trilyon dolar bulunduğunu, bunun 32 trilyon dolarının siyasilere ait olduğuna ilişkin bazı belgeleri Nisan 2013’te üyeleriyle paylaşmıştı. 

Dünya; 2 milyar civarındaki Müslümanın sağcı, solcu, laik, liberal, şeriatçı, muhafazakar… fark etmez, hepsinin palavra olduğunun farkında olmalı ki, Türkiye’den kimseyi bu araştırma grubuna almamış!

11 milyon sayfalık Panama Belgeleri’ne ulaşanlar da Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler  Konsorsiyumu (ICIJ) idi. 78 ülkedeki 370 gazeteci belgelerin doğruluğunu araştırıp yayına hazırlamıştı. Aralarında yine bir Türk yoktu!

***

Etrafımız yalandan ölmeyen insanlarla dolu. Sözü eğmeden, bükmeden konuşamıyoruz! Benim gibi cesur(!) yazarlar bile, beş kişiyi atlayıp altıncı kişiyi ancak ima ile uyarabiliyor!

Bu yazımda olduğu gibi…

Bir İslâmcı olarak “Ahlâk-ı Hamîde”den aldığım nasip bu kadar!

Eğitimin, öğretimin, iletişim ve yayıncılığın bu kadar geliştiği, insanların her ülkede farklı amaçlarla da olsa bir şekilde örgütlendiği, birbirlerini eğittiği bir çağda “bilginin ahlâka hiçbir katkısının olmaması”nın bir açıklaması olmalı!

Dini değerler, ancak köyün töresi kadar etkili; daha fazla değil! Nasıl ve neden böyleyiz, anlamış değilim!

***

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler  Konsorsiyumu’nun 2013 ve 2016 raporlarının özetini okudum. Bu örgütün amacı sorgulanabilir. Ama yayımladıkları belgelerin düzmece olduğunu söylemek çok zor!

Biliyorum ki, hırsızlık, yolsuzluk, vergi kaçırmak ve kayıt dışı servet edinmek kâğıt para sayesinde zor değil. Teknik takip de bu kadar gelişmiş ise kaçmak da mümkün değil. İki “mümkün değil” matematikteki sonucu vermediğine göre “kimi yok etmek istiyorlarsa, ona ait belgeleri açıklıyorlar” denebilir.

Tekrar ediyorum; ICIJ üyeleri insanlara suç işletmiyorlar! Kimin ipi çekilecekse onun belgelerini açıklıyor. Bu kadar günahsızlar!

Dünya 2013 ve 2016 belgeleriyle yeni bir sürece girdi. Bu kez durum bayağı farklı:

Sanki dünya sisteminde küresel bir kriz hazırlığı var! Belgeler, tüm ülkeleri kapsayacak şekilde açıklanacak ve dünyanın ekonomik ve siyasal rejimi değişecek!

Bunu büyük güçler tetikleyecek! Rejimleri ve liderleri bir bir düşürecekler.

Buna önlem alınabilir!

Örneğin Türkiye olası gelişmelere karşı kendisini koruyabilir!

Çok da zor değil!

Şöyle ki;

Yer kürede kötülük adına ne var ise bunun kaynağı “kâğıt para”dır. Bütün kötülüklerin, açlığın, yoksulluğun, fuhşun, hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, cahilliğin, isyan ve ihtilallerin, savaş, terör, gasp, adi ve örgütlü suçların… suç ve günah adına ne yapılıyorsa bunun nedeni kâğıt paradır!

Sizi temin ederim ki…

Allah’a yemin olsun ki, kâğıt paradır!

Tevrat’tan, hatta onun öncesinden, hak ve hukuk kavramının insan hayatına girdiği eski çağlardan beri “Çalmayacaksın!” emr-i ilahisi bugün de geçerli ama kimsenin umurunda değil!

Bu konuda görüşü olmayan tek kitap Kur’an, tek peygamber de Hz.Muhammed olmalı!

Çünkü bu konuda en rahat insanlar Müslümanlar!

***

İsrail Başbakanı Ehud Olmert yolsuzluktan 6 yıla mahkûm oldu. Eşi de içeceklerin boş şişesini satıp zimmetine geçirmekten yargılanıyor! Zavallılar Tevrat’ın azizliğine uğramış olmalılar!

Müslüman olsalardı bu sorun olmazdı!

Bu nasıl iş; boş şişelerin davası mı olur, denirdi, konu kapanırdı!

Sayısını unuttuğum kadar Hıristiyan devlette Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve yakınları defalarca yargılandı ve mahkûm oldu…

Bu mahkûmiyetlerle Yahudiler ve Hıristiyanlar aklanmış mı oldular?!

Hayır!

Bütün suçlar hız kesmeden devam ediyor.

***

Hem digital para hem de kâğıt para ikisi de aynı anda tedavülde ise bu suçların ve günahların çaresi yok!

Allah da gerçekleşmesi mümkün olmayan emirler yağdırarak çaresiz kullarının ıslahını bekliyor, bu da kulların umurunda değil!  

Oysa digital para ile, bir TL’lik alış-veriş bile yapılsa kimden, neyin karşılığında ve ne zaman ödendiğine ilişkin bilgiler, vergi miktarına kadar kaydediliyor.

Bu işlemler saniyeler içerisinde en doğru şekilde yazılabiliyorsa hala kâğıt parada ısrar etmek, suçu ve suçluyu korumaktır!

Bunun başka bir açıklaması yoktur; olamaz da! 

Kâğıt parayı tedavülde tutmak, zavallı insanların gaspını, dolandırılmasını, rüşveti, yolsuzluğu, teröre kaynak sağlamasını, uyuşturucu ticaretini, VERGİ KAÇAKÇILIĞINI… desteklemektir!

Namuslu insanları cezalandırıp suçluları korumaktır!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 8 yorum var, 8 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Fikret ASLAN 26 Nisan 2016 Salı 07:45

"" bilenin çok; amel edenin olmadığı günlerdeyiz! "" Türkiye gerçeğini bundan güzel bir söz anlatamaz. Muhteşemsin Harun hocam.

Yorumu oyla      11      5  
İSMAİL HAKKİ AKYAZİ. 26 Nisan 2016 Salı 07:37

Mükemmel.

Yorumu oyla      11      5  
Hüseyin Kayahan 25 Nisan 2016 Pazartesi 16:54

Harun hocam, elbette meramımız polemik değildir. Paranın altın, gümüş gibi gerçek olduğu zamanlarda da yolsuzluk ve diğerleri elbette olmuştur. Kayıtlar tam olarak tutulmuş ki, şu anda o kayıtlarla biz bunları ve miktarları bilebiliyoruz. Büyük yolsuzlukların bankasız yapılması imkansızdır. Kimse tonlarca parayı sırtlayıp götüremez. Banka kayıtlarına girdiği anda her şey kayıtlı olmak zorundadır. Bankalara uğramayan yolsuzluklar ise, görece küçüktür. Digital para ile öncelikle bu "minik(!) olanlar" erezyona uğrar ama sanki büyükler daha da "obez" hale gelirler. Selamlar, teşekkürler.

Yorumu oyla      11      5  
Harun Özdemir 25 Nisan 2016 Pazartesi 15:05

...Son olarak şunu da eklemem gerekir: Bankalar arası konsorsiyumların korumasındaki bankamatikler ve kredi kartları dünyanın her yerinde rahatlıkla kullanılabiliyor.

Yorumu oyla      11      5  
Harun Özdemir 25 Nisan 2016 Pazartesi 15:04

...“Digital paranın da hilesi bulunur” itirazına gelince… Hile her zaman olur. Önemli olan hilenin bulunup bulunamayacağıdır. Bugün digital parayla yapılan hilelerin tek sığınağı var; o da kâğıt paradır. “Hackerlar” çaldıkları parayı “kâğıt para”ya dönüştürerek kendilerini gizlemeye çalışıyorlar. Tek para olsa, digital gibi, dakikalar içinde suçlu bulunabilir. Bugün işlenmekte olan suçların %95’i de işlenemez olur. Digital Kart’lar devlet güvencesinde çıkıyorsa, kim yaparsa yapsın bulup cezalandırmak veya hileleri önlemek devletin görevi! Parasına sahip çıkamayan devlet mi olur?! Kim yaparsa yapsın, suçlu IP numarasına ve adresine kadar bulunabiliyor. Bunu yapanlar uluslar arası şebekeler de olsa bunu yakalamak çok kolay! Transfer edilen paraları, kâğıt paraya dönüşmemişse digital olarak geri almak mümkündür! Günümüzde “kalpazanlara” karşı alınan uluslar arası önlemler gibi, hatta daha etkilisi, digital para için de alınabilir….

Yorumu oyla      11      5  
Harun Özdemir 25 Nisan 2016 Pazartesi 15:03

Sayın Kayahan, “kâğıt para” deyimini özellikle kullandım. Para, kâğıttan olunca onu karşılıklı veya karşılıksız istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.… Kâğıt para karşılıklı da olsa el değiştirirken kaydı tutulamıyor. Oysa Kur’an’da 1400 yıl önce “Az olsun çok olsun, peşin olsun, veresiye olsun yazın!” deniyor. Bu 1 TL’lik alışveriş de olsa... Bu ancak diğital parayla mümkün olabilir. Başka bir sorun daha var: Rüşvet ve yolsuzluk hangi parayla yapılabilir?! Memur veya siyasetçi maaşı dışındaki gelirlerini para digital ise nasıl gizleyebilir? Rüşvet ve yolsuzluk kâğıt parayla mı kolay, digital parayla mı?...

Yorumu oyla      11      5  
Hüseyin Kayahan 25 Nisan 2016 Pazartesi 10:04

Hocam; kağıt para ifadesini, izniniz olursa, karşılıksız para olarak düzeltmek isterim. Karşılıksız para adeta sonsuz imkân demektir. Hile ve yolsuzluk digital ortamlarda da yapılacaktır merak etmeyin. Proplem kayıtlı olmaması değil, kayıtları KILIFI UYDURAMADIR.

Yorumu oyla      11      5  
muhalif 25 Nisan 2016 Pazartesi 09:15

öğle görünüyor ki insanlar artık hak dinlerden çıkmış ve yeni bir "puta" tapıyorlar,bu put ise "para" oluyor..

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva