ABD ile dansa kalkmak, Hollanda,Almanyave İsrailile dans etmeye benzemez.

Her seçim arifesinde “Haydi dansa!” demek,aynı sonucu vermeyebilir.

Çünkü dans, biraz da kiminle yapıldığına bağlıdır!

Partiye davet edilirken kiminle görüşüp, kimlerle dans edileceği bilgisi verilmişse rahatsınızdır!

Ritme ayak uydurmakta zorlansanız da bu pek sorun olmaz!

Yeter ki, firstlady’nin ayak nasırına basmamış olun!

Gerisi önemli değil!

Devletler balosundadansa kalkanlar da olur, gösteriyi izleyenler de…

Balolarda en çok merak edilen konu, kırmızı halıda

-Şıklık yarışında kim önde…

-First lady’i kim dansa kaldıracak…

-Dans ne kadar sürecek…

-Kim kime ayak uyduracak…

Dans partileri;Şarkın töresinde olmadığındanyapıldığında da genellikle vukuatlı sonuçlanır!

Sen benim hanımı dansa kaldırmaya nasıl cüret edersin?!...gibi.

Garpta ise denklik varsa bu dansın seyrine doyum olmaz!

Denklik yoksa bilin ki arkadan hoş şeyler konuşulmaz!

Denkliğin olmadığıdansın altında bazen duygusal yakınlık aranır,bazen de küçükdüşürme propagandası yapılır…

Şarkta çoğunlukla, Garpta ise nadirattan da olsa iş gelir“Vay, sen benim hanımı hangi hakla dansa kaldırırsın”a kadar dayanabilir!

Bakılır…

Kişiler arasında servet, görgü ve kültür denkliği varsa kimse sorun olacağını düşünmez!

Yok; öyle değil, görgü, kültür ve medeniyet farkı var ise bu işin sonu karakola kadar varır ki; Allah korusun!

Koşullar gereği sıklıkla “Allah korusun!”a başvuruyorsam, bağışlayın!

Çünkü el âleme hava olsun diye sürekli tehlikeli sularda kulaç atılıyorsa...

Siyaset ve eğlence âleminde sıklıkla tanık olduğumuz bu türden gösteriler, peş peşe sergilenen figürler, izleyenin göz zevkine hitap ediyorsa seyrine doyum olmaz.

Bazen de partiyi berbat eden tepkiler, itiş kakışlar da olur ki düşman başına! Ondan sonra da gelsin,“ayıkla pirincin taşını” durumları!

Soğuk bir kış gecesi herkes mışıl mışıl uyurken…

Bu adam dünyanın neresinde yaşadığının farkında mı değil…

Yoksa ABD’de gündüz iken, bizde gece olduğunu mu bilmiyor…

Belki de kime tweet attığını şaşırdı…

Sanki öyle bir durum var ortada!

Donald Trump dostumuz, bizi ekonomik olarak mahvetmekle tehdit etmiş!

Gözlerime inanamadım!

Bizimkiler 17 yılın ekonomik beceriksizliklerini görmezden gelip milleti “dış güçlerin operasyonuna inandırmaya” çalışırken, sen butweet’i nasıl atarsın arkadaş!

Sen kimden yanasın!

İran’da,halk rejimi devirmek üzere iken Trump ve Netenyahu “Rejim muhalifleri haklı!” demezler mi?!

Mollalar, bu demeçleri alıp sokak kedilerini dahi ikna eder bir kampanyaya dönüştürdüler!

Halk sokağa çıktığına bin pişman oldu!

Yakın tarihlerde yaşadığımız bu ters manipülasyondan sonra, ben de gayri ihtiyari tuşlara dokunmuş oldum:

“EyyyTrump, gece yarısı tweetlerinlebizediz çöktüremezsin!

Füze atman lazım!” diye yazıvermişim ki, of anam of?!

Pentagon üst düzeyde alarma geçmiş!

Başkanı bu saatte uyandırsak mı acaba diye tartışıyorlarmış…

Bu kez ABD’de gece, bizde gündüz!

Bakalım bu işin sonu nereye varacak…