Nedim ATİLLA
Yunanlar kardeşimizdir…
2 Temmuz 2015 Perşembe

“1998 yılında Yunan yazar Andreas Politakis ve tarihçi Profesör Dimitri Kitsikiz ile Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu yetkililerinin bulunduğu bir grup, Dolmabahçe rıhtımından denize çelenk atarak, Kurtuluş  gemisi  için saygı duruşunda bulunmuşlardı. Yunanlar, İkinci Dünya Savaşı’nda, limanlarına yardım malzemesi getiren her gemiyi İstanbul’dan, İzmir’den Kurtuluş geldi, diyerek sevinçle karşılarlarmış. Hatta Yunan Hükümeti, Atina’da bir caddeye de ‘Kurtuluş’ adını vermişti. Tarihte belki de hiçbir vapur, onun kadar umutla beklenmemiş, onun kadar sevinçle karşılanmamıştır. Hiçbir vapur, tek bir yolcu taşımadığı halde binlerce insanı ölümden kurtarmamıştır. Tarihte belki de hiçbir vapur, onun kadar çok sevilmemiştir.”

Bu cümleleri, 2009 yılında Akşam gazetesinin Ege kalıplarında yayımlanan “Yunanistan’a umut veren Kurtuluş” başlıklı yazımdan aldım. İzmir Ticaret Odası yayınlarından çıkan ‘Kurtuluş Vapuru’ adlı kitabın tanıtımını yapan Başkan Ekrem Demirtaş’ın basın toplantısı sonrasında yazılmış bir yazıydı.



1922’de kanlı savaşın karşı iki tarafında duran insanlar nasıl olmuştu da böyle değişmişti? Ancak ‘Büyük Atatürk’ün vizyoner kimliği ve karşısındaki “eski düşman yeni dost” Venizelos’un rasyonalitesi ile Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk köprüleri yeniden inşa edilmişti. Bu iki büyük devlet adamının değeri biraz da buradan gelir. Birbirlerini Nobel’e aday göstermeleri de rastlantı değildir. Çünkü savaşmak kolay, iki ulus arasında yeniden barışı tesis etmek zordur. Şu sözün büyüklüğüne, derinliğine bakar mısınız: “Yurtta sulh, cihanda sulh.” İç ve dış politikalar üzerine kitap yazmaya ne hacet…  

1933 yılında ‘İzmir Kuru Meyve İhracatçıları Birliği’ önemli bir davet çıkarmış Atina’ya… Birliğin, dokuz kişiden oluşan Yönetim Kurulu’nda Şerif Remzi, Kırkağaçlı Kâzım, Charles Giraud, John Allioti, Şerif Rıza halefi Selahattin, Jan Taranto, Aydın Zıraî Kredi ve Satış Kooperatifi Müdürü Muhittin, İzmirli Talat ve Hocazâde Ahmet Ragıp beyler var. Aynı yılın Eylül ayında ise, 300 Yunanlı tüccar, İzmir Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak İzmir’i ziyaret etmiş. Türk ve Yunan tüccarlarının yakınlaşmasında önemli bir dönüm noktası olmuş bu karşılıklı ziyaretler. Yunanistan’dan gelenleri vapurda karşılayan heyet, İzmir’i gezdirmiş ve kentin ekonomik faaliyetlerini tanıtarak misafirlere eşlik etmiş. Çok eski bir gelenektir, ticaret yaptığınız insanlarla savaşmazsınız. Çünkü birbirinize ‘iyi’ gelirsiniz.    

Ancak sonrasında malumunuz İkinci Dünya Savaşı patlar ve Yunanistan işgal edilir. Alman ve İtalyan işgalciler büyük acılar çektirirler Yunanlara… Ve komşunun yardımına İsmet İnönü’nün direktifiyle Türkiye koşar. Yunanistan tarihine ‘Büyük Açlık’ olarak geçen ve resmi kayıtlara göre 70 bin kişinin ölümüne neden olan yokluk ve sefalet döneminde, Yunanistan’a yardım eden üç ülkeden biri Türkiye olur. Diğerleri İsveç ve Norveç’tir, ama onlar o kadar uzaktadırlar ki…

İşte o kara günlerin umut gemisi olmuştur Kurtuluş vapuru… 1941-1942 yıllarında gerçekleştirdiği dört seferle, 7 bin 100 ton gıda yardımını Atina halkına ulaştırmıştır. Açlıktan kurtulan binlerce insanın yüreğinde ‘Kurtuluş’, sıradan bir gemi olmaktan çıkmış, efsaneye dönüşmüştür. Yunan tarihçi dostumuz Yorgo Margaritis, Kurtuluş vapurunun o dönemde Yunanistan’da umudun ve sevginin sembolü haline geldiğini yazar: “Kurtuluş, Şubat 1942’ye kadar Yunanistan’ın en zor dönemlerinde yaptığı seferlerle Yunan halkı için umudun sembolü oldu. O battıktan sonra da Türkiye’den gemiler geldi, ancak bütün o gemilerin adı Kurtuluş olarak kaldı. Şöyle deniliyordu, (Evet bugün açsınız, ancak yarın Kurtuluş gelecek.)”

Allah hiç kimseye, hiçbir ulusa böyle zeval vermesin.  

***

Bugün bu eski konuyu açma nedenimi tahmin etmişsinizdir. Yunanistan akılsız politikacılar nedeniyle yine zor durumda… İçinde ‘Yunanistan Krizi’ olmayan haber bülteni de yok gibi…

Bu anlamda ülkemizde ilginç gelişmeler de oluyor. Niyet olarak kalacak olsa bile, çok güzel hareketler bunlar… HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü yaptı ilk açıklamayı… Kürkçü, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Almanya, AB Merkez Bankası ve IMF’nin Yunanistan’ın değil, paranın çıkarını korumak için ‘Syriza Hükümeti’ni baskı altına aldığını söyledi. Bu yaklaşımın AB’nin ilkelerine ters olduğunu ifade eden Kürkçü, “Avrupa’nın Yunanistan’ın yardımına koşması ve Avrupa’yı kurtarması gerekir. Yunanistan’ın batmasıyla Avrupa Birliği büyük bir çatlakla karşı karşıya kalacaktır.” dedi; önemli bir öneriyi beraberinde getirdi. Hükümeti Yunanistan’ın yanında yer almaya davet etti ve “Yunanistan’ın ödemesi gereken 1,6 milyar Euroluk borcu Türkiye üstlenebilir. Zor zamanda komşuya yapılabilecek en büyük yardım budur. Bunun karşılığında Yunan halkının dostluğunu, Ege Denizi’nin barış denizine dönme imkânını elde edecektir. Türkiye’nin 2013’te uluslararası kurumlara yaptığı insani yardım tutarı 1.9 milyar dolardır. Türkiye’nin kaynakları Yunanistan’a bu yardımı yapmaya kâfidir. Sıfır faizli borç olarak da bu desteği Yunanistan’a sunabilir.” dedi.
Kürkçü’nün önerisi karşılıksız kalmadı, Başbakan Davutoğlu da önemli bir karşılık verdi: “Bu kürsüden komşu Yunanistan’a dayanışma mesajını da iletmek istiyorum. Biz çevremizde barış içinde yaşayacağımız, güçlü ülkeler görmek isteriz. Hiçbir komşumuzun zayıf düşmesinden menfaat duymayız. Yunanistan ekonomik kriz içindeyken, 2011’den itibaren Yunanistan ile işbirliği konseyini bu mantık içinde gerçekleştirdik. Son ziyaretimde Sayın Çipras ile görüşmüştüm ve ifade etmiştim. Biz Yunanistan’ın güçlü olmasını isteriz. Ege’nin barış gölü olmasını isteriz. Kıbrıs’ın çözülmesini isteriz. O yüzden Türkiye her türlü işbirliği teklifine olumlu yaklaşacaktır. Ama tabii Yunanistan’ın iç şartları nedeniyle bu mümkün olmadı. Yunanistan’ın ekonomik krizi aşabilmesi için elimizden ne gelirse, turizm-ticaret alanlarında ne yapmamız gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu çerçevede de Yunanistan’ın ekonomik sorunları karşısında birlikte atabileceğimiz adımları, karışlıklı oturup konuşmak üzere, daha önce planladığımız işbirliği konseyi için Yunanistan’a gideceğiz.”

Samimiyetle alkışlıyorum Sayın Başbakan’ı ve Sayın Kürkçü’yü...
Ve Bülent Ecevit’in 60 yıllık şiirinin son dizeleri ile bitiriyorum bu yazıyı: “O, Boğaz’dan bahseder; sen rakıyı hatırlarsın / Yunanlıyla kardeş olduğunu, sıla derdine düşünce anlarsın…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mustafa Y 3 Temmuz 2015 Cuma 19:37

balçova kaplıcalarına ne diyoruz ""agamemnon kaplıcaları" agamemnon kimdir?hemşehrimiz hpmeros un ilyada destanında truvalılara şavaş açan egedeki şehir krallarından.askerleri gelip bu kaplıcalarda şifa bulmuş, avrupa medeniyeti bu topraklarda doğmuş,demokrasi felsefesi, edebiyatı bu topraklardan çıkmış insanlar binlerce yıl bu topraklarda karışmış ve ortak bir kültür oluşturmuş.işte kardeşlik burdan geliyor.

Yorumu oyla      13      5  
2 Temmuz 2015 Perşembe 21:53

ertuğrul Kürkçü önce doğuda elektrik ve su faturalarını ödemeyen partidaşlarının faturasını ödetsin veya ödesin de ondan sonra konuşsun.

Yorumu oyla      14      8  
m.y. 2 Temmuz 2015 Perşembe 19:34

ege toprakları 3000 yıllık aol, iyon, helenistik kültürü ileantik yunan uygatrlığını ve sorasında roma uygarlığının izlerini taşır. bugün bile.devlet politikalarını bilmem ama halk olarak baktığınızda egedeki insanlarla, adadaki ve karşı kıyıdaki insanlar birbirine çok benziyor,sanırsınızki bir ege sahil kasabasındasınız.sadece insanlar değil, ortak kelimeler, ortak mutfakta birbirine benzer.kardeşlikten bahsedilen budur.

Yorumu oyla      14      6  
canan çınar 2 Temmuz 2015 Perşembe 19:32

Türkiye Yunanistan dosttur dost kalacaktır. Başbakanımızı tebrik ediyorum...

Yorumu oyla      15      8  
muhalif 2 Temmuz 2015 Perşembe 19:16

hür düşünce, zaten istanbul adı yenidir. istanbulun osmanlıdaki adı konstantiniye dir.yunancada constantinapol dür.fatih, kanuni bile konstantiniye demişler. neyin peşindesiniz?

Yorumu oyla      17      8  
İbrahim Yüncü 2 Temmuz 2015 Perşembe 18:12

Nedim'ciğim, "Kurtuluş gemisi" konusunu itiraf edeyim ki ilk kez duydum ve gurur da duydum. Ticaret Odası bastırdığı kitapları sanırım üyelerine dağıtıyor. Dışarda kitap evlerinde var mıdır?

Yorumu oyla      14      5  
Yaşar Bulent 2 Temmuz 2015 Perşembe 14:31

Türkiyenin borcu milyon değil milyar dolar .Hadi onlar yattı biz çok çalışıyoruz çok üretiyoruz da ondan mı borcumuz var?

Yorumu oyla      17      6  
ahmet 2 Temmuz 2015 Perşembe 13:39

ahh şu tek taraflı kardeşlik sevdalarından bir kurtulabilsek. siz barış dersiniz adamlar iflas ettiği gün ege denizinde türk jetlerini taciz ederek halkına moral aşılamaya çalışır. siz kardeşlik dersiniz birileri gözünüzün içine baka baka devletimizi kuracağız buralar bizim der. biraz fazla safız galiba

Yorumu oyla      18      9  
Hür düşünce- 2 Temmuz 2015 Perşembe 11:49

Türkiye'nin dış borcu kamu ve özel sektör olarak 400 milyon dolar- Önce can sonra canan- Adam hayatı boyunca yatmış- A.T:'dan gelen paraları yemiş- Biz neden 1.-milyar 350 milyon Euro'yu mirasyedi gibi verelim- Adalarını satsınlar-vs Bir iş seyahatimiz esnasında esasında iyi bir insan olan Yunanlı iş adamı fırsat buldukça İstanbul demedi Konstantinapolus dedi-Kardeş kim ?

Yorumu oyla      16      11  
hüseyin ahmetoğlu 2 Temmuz 2015 Perşembe 10:56

nafile sn. Atilla bunlar ne zeytin dalından anlarlar ne de dostluk elinden.Okullarında okutulan tarih kitapları ile yetişen Yunanlıların dosluk elinin ve zeytin dalına uzanacak el bulunmaz. barbarlıkla başlar barbarlıkla biter tarih kitaplari.bırakalım da biraz burunları sürtsün belki insan olurlar. avrupanın şımarıklar.AB ileri kurtarır onları merak etme.onlar bile ders verme çabasındalar

Yorumu oyla      18      11  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’in deprem bölgesindeki büyük dayanışması…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu seçimin neden bunca talibi var?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva