Harun ÖZDEMİR
Yeni vatandaş!
12 Şubat 2021 Cuma

Yavaş okuyup yavaş yazıyoruz. Bu sorun, temel eğitimde çözülemediğinde ömür boyu karşımızda ciddi bir engel olarak duruyor.

Oysa her gün onlarca kitap yayımlanıyor. Gazete ve dergiler de cabası. Bunları kim okuyacak, dert edinen var mı?

İçimizde hızlı okuyan, okuduğunu da anlayan ise çok az. Hem okumak istiyoruz hem de aldığımız kitabı bitiremiyoruz. Bu bir sorun değil mi?

Bu sorunun çözülebileceği yaş, sadece hızlı okuma ve hızlı yazmanın öğretildiği ilkokul olabilir. Düşüncem bu.

Klavye veya kalemle yazmak kolay değil. Okuma becerimiz gibi yazma becerimiz de çok düşük.

Sınıfları hızla geçenlerimiz bile yazmakta zorlanıyor. Oysa ki klavye ile on parmak yazmak, çocuk yaşta öğrenilebilir. Yaş büyüdükçe öğrenilecek o kadar konu var ki. Bu nedenle okuma gibi yazma da çok erken yaşta öğretilmeli.

***

Yazım kurallarına ve gramere uygun hızlı yazabilmek bir Türk’ün ömür boyu zorlandığı bir konudur. Kabul edelim.

Ayrıca kişi başına yazarlık oranının en düşük olduğu ülkelerden de biriyiz.

Bu nedenle üç yıl olması gereken ilköğretimde, sadece ve sadece hızlı okuma ve yazma öğretilmeli, çocuk okuduğunu da anlayabilmelidir.

Çocuk çok yetenekli, altı ayda hızlı okuma ve yazmayı söktü iddiası doğru olabilir! Ancak okunacak o kadar çok kitap var ki üç yılı, altı veya dokuz aya indirmek doğru sonuçlar vermeyecektir.

Özellikle çocuğun hayal gücünü yazıya dökmesi, onu küçük küçük kitapçıklara dönüştürmesi, internet üzerinden yayımlaması, eleştiri alması… bir Türkün hayal dahi edemeyeceği bir başarı.

O zaman geleceğin öğretmenleri, öncelikle hızlı okuma ve yazma becerisi olan kişiler olacaktır. Bundan ödün veremeyiz.

***

Hiçbir uğraş, düşünceyi yazıya aktarmak kadar zevk verici olamaz.

Ne yazık ki ömrünün sonuna yaklaşan milyonlar arasında üç kitabı zevkle okumuş yaşlımız çok az. Yazanımıza rastlamak ise şansa kalmış.

Orta yaşlardaki insanlarımız -kadın erkek ayrımı yapmadan- arasında da kitap okuru çok az. Yazan ise daha az.

Gençlere gelince, onların mazereti çok! Sosyal medyadan başını kaldırıp kitap okumak “çok sıkıcı” görülüyor!

***

Genç bir nüfusa sahibiz. Çok üzgünüm, kültürsüz oldukları gibi iş sahibi olmaları da çok zor!

Dünyaya ve ülkenin geleceğine bakışları sığlaştıkça yaşam felsefeleri de o ölçüde sığlaşıyor:

Her önemli işe, kazanca ve diplomaya giden yol, partizanlıktan geçiyor.

Partizanlık da emeksiz ve adaletsiz kazancın tek yolu!

Hamasetle” ve “düşmanlıkla” beslenen genç beyinler, ilk fırsatta muhalefetin hakkını yemeyi, bir süre sonra da ülke içinde “siyaset ve ekonomi tekelleştiği” için partililerin hakkını yemeye başlıyor!

Canın ve malın emanet edilemeyeceği milyonlarca genç, yeni siyasetin ahlakıyla benliğini donatmış ise vatanı, milleti, namusu, bayrağı, Kur’an’ı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı yani güzel ahlak umdelerini kime emanet edeceğiz?

Muhalefete mi?

***

Boş zamanını okuma ve yazma ile değerlendiremeyen nesillerin geriye bir-kaç seçeneği kalıyor:

-Lidere koşulsuz itaat.

-Muhalefeti değersiz ve tehlikeli görmek.

-Liderin hayat tarzını doğrusuna yanlışına bakmadan peygamber ahlakı gibi benimsemek.

-Gazetelere veya internete düşmeyecek şekilde her türlü ahlaksızlığı, gerektiğinde suçu, huzur-u kalp ile işlemek.

-Çok okuyanları ve yazanları ise “kafası karışık” belleyip onlardan uzak durmak…

İdealize edilen yeni tip vatandaş bu. Vatandaş mı yoksa partizan mı ona da siz karar verin.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Rüştü Gürler 13 Şubat 2021 Cumartesi 14:54

Pardon Boğaziçi Üniversitesi''nin ilimsel veya bilimsel ne gibi başarıları, katkıları var, biri bize anlatsın da cahil kalmayalım..

Yorumu oyla      4      6  
Fikret ASLAN 12 Şubat 2021 Cuma 17:52

Okumak..... Türkiyenin tartışmasız en iyi Üniversitesi Boğaziçini ne hale getirdik. Türkiyenin en iyi en zeki öğrencilerine terörist damgası vurarak bu yaştaki gençlerimizden okuyup vatanına hizmet etmesini bekliyoruz öylemi. Bu yaftalamayı sadece bir kişi değil, cami imamından üniversite dekanına kadar herkes yapıyor ve bu ağzından kin, nefret ve tehdit kusan kişilerin isminin önünde Profesör Doktor yazıyor. Bazı ilkokul mezunu partilierde sosyal medyada Silah gösterip tehdit ediyor. Kimi.... Ülkemizin gurur abidesi Boğaziçili öğrencileri. NOKTA

Yorumu oyla      5      5  
Nedim Cingöz 12 Şubat 2021 Cuma 17:40

Öneri ile başlayıp, tespitlerle sonlanan güzel bir yazı

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva