Aşı karşıtlarını ikna etmek pek kolay olmayacak sanırım.

Bir musibet, bin nasihattan iyidir, derler.

Dileğim odur ki, aşı karşıtları bile, koronaya yakalanarak o musibeti yaşamasın.

O acıyı tatmadan aşısını olsun, herkes…

Ama şu da bir gerçek ki…

Kimi aşı yaptırmama inadının bedelini, hayatıyla ödüyor.

Kimi de koronaya yakalanıp yoğun bakıma gittiğinde, “Ben ne büyük bir hata yapmışım!” diye özeleştiride bulunuyor.

Şu anda yoğun bakımlarda yatan hastaların yüzde 95’inin, aşı yaptırmayanlardan oluştuğunu söylüyor doktorlar…

Tüm bu tecrübeler, bu açıklamalar, aşı karşıtlarının kararlılığını ne kadar kırıyor, bilemiyorum.

***

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı’nın Egedesonsöz ekranlarından seslendirdiği “Aşı olmayanlar, lokanta, kafe, toplu taşım aracı, stadyum gibi kapalı yerlere alınmasın” çağrısı, bugüne kadar yeterince ilgi görmedi.

Bir restoran işletmecisinin bu çağrıya verdiği destek de yetmedi.

Fakat Türkiye Futbol Federasyonu, öyle bir cesur karar aldı ki…

Bugüne kadar uygulamalarıyla, hatalarıyla hep eleştirilen TFF’yi bu kararından dolayı alkışlıyorum.

Federasyonu, stadyumlara giriş şartlarını yeniden belirledi.

Federasyon yönetimi, TFF Sağlık Kurulu’nun önerisini ciddiye aldı.

Alınan karara göre…

Bundan sonra aşı yaptırmayanlara stadyum kapıları kapalı olacak.

Stada girebilmek için aşı takvimini tamamlamak gerekecek.

Yani…

* Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan aşılardan iki doz yaptırmış olanlar, maçları izleyebilecek.

* Covid 19 hastalığını geçirenler, tek doz aşı dahi yaptırmış olsalar, stada alınacak. Ancak aradan 6 ay gibi bir sürenin geçmesi şart koşuluyor.

* 12 yaşını doldurmuş, henüz aşı uygulaması kapsamına girmeyen çocukların, müsabakadan en fazla 48 saat önce PCR testi yaptırması lazım.

***

Futbol Federasyonu, bu kararıyla “İşte yaptırım dediğin böyle olur” dedirtti.

Haydi bakalım, aşı karşıtları bundan sonra herhangi bir maçı izlesin!

***

Futbol Federasyonu, böyle bir yaptırım uygulamaya karar verebiliyorken…

Sağlık Bakanlığı’nın Bilim Kurulu, neden böyle cesur bir karar alamıyor?

Aşı karşıtlarına karşı neden hala hoşgörülü davranılıyor?

Bu tutumla, aşısını yaptırmış, kendini korumak için olağanüstü gayret sarf eden milyonlarca insanın, onlar yüzünden hala tehdit altında olmasına göz yumuluyor?

***

Duyumlarımıza göre, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, bu konuyu tartışmaya açmış.

Toplumun Bilim Kurulu’ndan en büyük beklentisi, aşı kartı uygulamasının başlatılmasına karar vermesidir.

Akıllara bir de şu soru geliyor.

Bilim Kurulu böyle bir karar alsa, sağlığımızı ve ülkemizi yönetenler, acaba öyle bir kararı kabul edip uygulamaya koyacak mı?

***

Bakın Fransa’ya…

Aşı kartı uygulamasını çatır çatır uygulamaya koydu.

9 Ağustos’tan itibaren, 15 Kasım’a kadar, 18 yaşından büyük herkes için geçerli olacak bu uygulama.

Yasaya göre…

Aşı kartı olmayanlar, ülkenin hiçbir yerinde restoran, bar, kafeye giremeyecek.

Düğün, seminer, ticaret fuarları gibi etkinliklere katılamayacak.

Trene, uçağa, otobüslere binemeyecek.

En ağır yaptırım şöyle:

Hasta biri, eğer acile getirilmediyse, aşı yaptırmadıysa, hiçbir hastanede sağlık hizmeti alamayacak.

İşin bir de ceza boyutu var.

Yasa gereği, 45 gün içinde üç kez sağlık kartı kontrolü yapmayan işletme sahiplerine bir yıla kadar hapis ve 9 bin euro para cezası verilebilecek.

***

Ne diyelim!

Darısı başımıza…

Fransa kadar…

Türkiye Futbol Federasyonu kadar…

Cesur olmalı, güzel ülkemin saygın Bilim Kurulu üyeleri de…

İş işten geçmeden, korona salgını bizi tekrar evlerimize tıkmadan…

Yaptırım içeren aşı karşı uygulamasına geçeriz.

Halihazırda aşımız varken…

Umarım aşı karşıtları, inatlarından vazgeçer de aşılarını bir an önce yaptırır, şu korona denen illetten kurtuluruz