Tayfun MARO
Yalana ve Masumiyete dair
8 Mart 2015 Pazar

Vicdan yoksunluğunun hayatın bütün alanlarını kasıp kavurduğu bir çağın ortalık yerindeyiz. Başlangıçta söz vardı; Şimdi, sözün yerini yalan aldı. Söz yalandan ibaret kaldı. Bunu biliyoruz. Bilmekle beraber, yalanı yaşamaktan bir an olsun geri durmuyoruz. Hem biliyoruz hem yapıyoruz.
Yeni ideoloji, sözün ve vicdanın sükût ettiği bir yanılsama durumundan zuhur eden değerler sistemi…
 
Yalanın bir kalite, vicdan yitiminin olağan olduğu zamanlardayız. Olağanlaşan bu insanlık durumunda ilk kurban verilen, masumiyet oldu. Bilmek ya da bilmemek mazeret değilken, kimsenin masumiyetinden söz edemeyiz. Bu yüzyılda yaşamak, bu bayağılık ve satıhlaşma ile hemhal olmaktır.
 
“Ağrı’da yaşayan 12 yaşındaki Ebru Yalçın, okulda, öğretmenleri tarafından kitap çalmakla suçlanınca, canına kıydı.” Bu bir haber değil, bir trajedidir.
Öyle bir trajedi ki yürek dayanmaz. Bu çocuk, çantasına koyduğu iki öykü kitabını okumaktan başka ne yapabilirdi? Çağın insanından nasır tutmuş vicdanıyla bunu anlamasını beklemek beyhudedir.
Bu yavrucak, Victor Hugo’nun ölümsüz karakteri Jean Valjean kadar dirençli değildi, tutunamadı…
Ama tutunanlar da var;
Yolsuzluğa adı karışmış eski bir Bakan’ın 2013 yılında 42 milyon liraya aldığı arazi, kentsel dönüşüm kapsamına alındıkta sonra, 114,4 milyon lira gelir getirdi. Bakanlığı sırasında kentsel dönüşümden de sorumlu olan eski Bakan, ‘bu durumun çok makul ve çok masum olduğunu’ söyledi.
İnsanlık durumu böyle… Hangi vicdanı konuşacağız, hangi masumiyetten söz edeceğiz?
 
İki kitap çaldığı için suçlanınca canına kıyan kız çocuğu ile arazi rantından 114 milyon lira kazanmayı masum ve makul bulan eski Bakan arasındaki sosyal denge, mülkiyetin ve paranın dehşet dengesidir. Masumiyet ve vicdan, bu dengede cerh edilmiştir.
 
Gözlerimizin içine baka baka yalan söyleyenleri biliyoruz, onlar da kendilerini biliyorlar. Herkesin görebileceği yüksekliklerden, duyabileceği mecralardan seslenirler; Önemli insanlardır. Bu önemli insanlarla aramızdaki ilişkiler yalanla beslendiğinden, birbirimizin halinden anlıyoruz.
 
Yitik vicdanlar çağındayız. Geçen binyılın sonunda veya bu binyılın başında, masumiyeti yok ettik. Artık yalanın en yüce değer olduğunu hepimiz biliyoruz.
“Okul kitaplığından iki kitap alan Ebru Yalçın canına kıydı.” “Yolsuzlukla suçlanan Bakan, bir yılda, 10 dönüm arsadan 114 milyon lira kazandı.” Bu iki bilgi arasındaki paradoksal ilişki canınızı yakmıyorsa, çağın insanısınız demektir.
O halde, durmak yok yola devam!
 
Yazımı Nazım’ın bir şiirinden alıntıyla tamamlamak istiyorum.
Antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorlarsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede çalan keman yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ay ışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka her şey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
ellerinizi karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yükselen trend; Ucuzluk
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Bana bir masal anlat baba
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
İş ahlakı
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bir tatlı huzur almaya geldik ‘Göztepe’den!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
İzmir'den…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Modası geçmez 1984
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Haziran 14!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Futbol ve siyaset...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kırmızı çizgiler ne olacak?
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva