Kemal ARI
Taliban ile Atatürk’ün yaptığı aynı şey mi?
20 Ağustos 2021 Cuma

Birisi tuttu, Taliban’ın başardıkları ile Atatürk’ün başardıklarının aynı şey olduğunu söyledi.

Olacak şey değil, ister istemez kanı donuyor insanın.

Güya her ikisi de yurdunu emperyalizme karşı korumak için savaşmış ve başarılı olmuş.

İyi de; Atatürk’ün kafasındaki yurt ile Taliban’ın kafasındaki yurt aynı şey mi?

***

Yurdu ulus yapar; modern bir kavramdır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün kafasındaki emperyalizm algısı ile Taliban’ın kafasındaki emperyalizm de aynı değil.

Birisi yüzünü aydınlığa dönmüştür, öteki karanlığa. Birisi çağdaş uygarlığın üzerine çıkmayı vadetmiştir; öteki İslam’la da hiçbir ilgisi olmadığını düşündüğüm kendi kafasındaki çarpık şeriat düzenini…

Birisi yurdunu bağımsız, ulusunu özgür kılmak için savaşmıştır. Öteki ulusunu daha da esaret altına almak, karanlığın içinde boğmak için.

Birisi kadının özgürleşmesi için uğraşmıştır; öteki kadını karanlık kuyuların içine atmış, köle olarak köle pazarlarında satmış, ganimettir diye 13 yaşındaki kızları göstermelik nikâhına almış, insanların hayatını cehenneme çevirmiştir.

Evet, zavallı Afganistan 40 yıldır emperyalist işgalin altında inim inim inlemiştir. Ancak Taliban, kendi içinden çıkmış bir güç olmasına karşın koyu cehennem ateşini toplumun üzerine döküvermiştir.

Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmuştur Afgan Halkı…

Taliban’ın etkili olduğu dönemlerde ve alanlarda bir çağdaşlaşma yolunda adım atamamış; var olan özgürlükler daha da geri gitmiştir, ne yazık ki.

Evet, emperyalizme karşı bir direniş var gibi görünür; ama özgürlükler açısından bakıldığında Taliban’la Afgan halkı daha da özgürlüğünü yitirmiş; ulus olma ve modern yurt anlayışını oluşturma yönünde tek bir adım atamadığı gibi çağların gerisine gitmiştir.

Krallık dönemindeki düzeyinden bile fersahlarca geridir bugün Afganistan’daki Taliban zihniyeti.

Kabil’in düşmesinden sonra, bütün Afganistan’a egemen olunca dünyada tanınırlığını garanti altına almak için sözümona ılımlı mesajlar vermiştir Taliban.

Ancak onda bile ülkede şeriat yasalarının egemen olacağını, kadınların haklarının bu hükümlerle sınırlı olduğunu söylemekten söz etmiş, demokrasiyi zinhar kabul edemeyeceklerini övüne övüne açıklamıştır.

***

O günkü zor koşullarda ise Atatürk, gidilen yolun demokrasi olduğunu Medeni Bilgiler kitabında açıkça yazmış; “Demokrasi daima yükselen bir denizi andırıyor” demiştir.

1920’lerde modern ulusu ve vatanı, çağdaş cumhuriyeti, laikliği ve özgürlükçü demokrasiyi düşünen, kurgulayan ve ulusun egemenliğini her şeyin üstünde tutup, demokrasiye gidişin taşlarını döşeyen Atatürk nerede…

Yüzünü azıcık açtı diye büyük kalabalıkların ortasında kadınları kırbaçlayan, ellerini kesen, recm edip taşlayan; sakal bırakmadı, takke takmadı diye erkekleri aylarca hapislere atan Taliban nerede…

Birisi emperyalizme karşı savaşırken, öteki yalnız Rus ve Çin emperyalizminin oyuncağı olan, onunla da yetinmeyen, taassubu ve katı şeriatı körpecik beyinlere dayatan bir zulüm makinesi olmuştur.

Atatürk işgal altından kurtardığı ülkesinde, kurtardığı şehirlere girerken, halk o ulusal kahramanın atının ayaklarının önüne atıyordu sevinçten kendisini; öteki ise başkente giriyor diye yüzlerce kişi havalanmak üzere olan kargo uçağının kanatlarına yapışıp, ülkelerinden kaçmak için ölümü göze alıyorlardı.

Şimdi tutacağız, Taliban’ın başardığı her ne ise onu Atatürk’ün antiemperyalist savaşı ile yan yana koyup, aynı değerler üzerinden eşitleyeceğiz.

Aklınızı geçtik, vicdanınız alıyor mu bunu?

Bu nasıl bir kafa?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 20 Ağustos 2021 Cuma 15:20

Yöntem farklı olabilir. Sonuca bakmak lazım. Afganistan'ın başta modern pil yapımında kullanılan lityum olmak üzere yerelaltı kaynaklarının gelirleri Afganlıların mı olacak yoksa batılıların mı? Atatürk'ten bahsederken demokrasi hedefinden bahsetmeyi çok seviyoruz. Yabancılara imtiyazla verilen maden ruhsatlarını iptal edip yeraltı zenginliklerini millileştirmesinden bahsetmekten imtina ediyoruz. Taliban milli kaynaklarına sahip çıktığı ölçüde Afgan halkının güncel temsilcidir. Bunları başarır veya başaramaz göreceğiz. Uyuşturucu ticaretine dayalı eski yanlış alışkanlıklarına devam ederse eski yolsuzlu?a batmış laik ağalar rejimi gibi silinip gider. Afganistanı izlemek ve saygı göstermek gerekir. 4 gündür batılı medya kanallarında kadın hakları üzerine koparılan saldırgan feminist yaygaracılar içinden bir gururlu kadının çıkıpta 40 yıldır dış müdahalelerle Afganistan'ın tüm zenginliklerinin çalındığını, ekonomisinin batırıldığıni söylememesi rastlantı olamaz değil mi?

Yorumu oyla      4      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çöl tozu meselesi: Yararlı mı, zararlı mı?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet'i ve Atatürk’ü anlamak
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
O gün bugündür!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva