Ümit YALDIZ
Putinseverliğin sonu…
1 Aralık 2015 Salı

Şu sıralar dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri kuşkusuz Türkiye’nin Rus savaş uçağını düşürmesi… İki ülke arasında patlak veren siyasi kriz tüm yönleriyle tartışılıyor. Hatta bu krizin bir 3. Dünya Savaşı’na dönüşebileceğini ortaya atanlar bile oldu. 
Malum ülkeler malum kitleler malum tepkiler verdiler.
‘Türkiye haklıdır’ diyen de oldu yanlış yapmıştır diyen de. 
Lakin beni ziyadesiyle şaşırtan Türk halkının bir bölümünde oluşan Putin seviciliği oldu.
*
Sosyal medyada dalga dalga yayılan Putin sevdası anlaşılabilir sınırların çok ötesindeydi.
Neymiş efendim bizimki (Cumhurbaşkanı Erdoğan) ata binemezken adam ayıya biniyormuş.
Neymiş efendim bizimki yüzemezken adam (Putin) bilmem kaç metreye dalan bir dalgıçmış. Rafting, kayak, buz hokeyi, judo, karate gibi sporlarda derece sahibiymiş, bizzat savaş uçağı kullanarak Çeçenistan’ı bombalamış falan… Bir KGB ajanı olarak yetiştirilen Vilademir Putin’in tüm bu meziyetlere sahip olması son derece normal. Hatta böylesi bir krizin sonrasında Rusların liderlerinin bu meziyetlerini öne çıkarmaları, düşmana nispet yapmaları da son derece normal.
*
Normal olmayan bizimkilerin hal ve hareketleri…
Erdoğan düşmanlığının, anti Erdoğancılığın geldiği nokta gerçekten korkutucu… 
Son olay Ruslarla yaşadığımız ilk kriz sayılmaz. Hatta tarihte Ruslar kadar savaş yaptığımız bir millet daha yoktur. Ama tarihin hiçbir evresinde bir Rus’un Türk tebaasında bu denli bir hayranlıkla karşılandığı da olmamıştır. Katerina hariç!
Savaş meydanlarında Rus çarlarıyla defalarca karşı karşıya gelen hiçbir Osmanlı Padişahı ya da paşası, kendi topraklarında Çar sevdalılarının nispetiyle karşılaşmamıştır.  
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı beğenmeme hakkımız tabi ki var. Hatta iç siyasette yaptığı yanlışları bir kenara not edip Erdoğan’a ve savunduğu siyasal düşünceye sonsuza dek kapılarımızı kapatmış da olabiliriz. Ama tüm bunlar Erdoğan ve bir Rus ajanı olan Putin’in karşı karşıya olduğu bir krizi yorumlarken bizi daha büyük bir yanlışa sürüklememelidir.
Hele hele Putin sevdası bizlere yakışmamaktadır.
Nihayetinde benim için Putin bir Rus ajanıdır.
Gerek ajanlık faaliyetlerinde gerekse siyasal faaliyetlerinde Rusya’nın çıkarları için her şeyi yapmaya programlanmıştır. Bunun için dün olduğu gibi bugün de Türk, Müslüman kanı dökmekten bir dakika olsun imtina etmez. Kaldı ki Türkiye’nin neye mal olursa olsun, onlarca uyarının ardından, ‘şamar devleti’ olmadığını ortaya koymak için, onlarca kez tekrarlanan sınır ihlalinin ardından o uçağı düşürmesi zorunluydu bana göre de.
-Efendim Rus turistler gelmeyecek, turizm çökecekmiş.
-Efendim Ruslar domatesi, patlıcanı, portakalı başka ülkelerden alacaklar ve tarım çökecekmiş.
-Nükleer enerjiden, petrol boru hattına kadar birçok stratejik yatırım yarım kalacakmış.
Geçiniz efendim…
Bunlar iyi bir Rus blöfünden başka bir şey değildir. 
Sizce Ruslar bizim karakaşımız, kara gözümüzün hatırına mı Antalya’ya, Bodrum’a geliyorlar tatil için. Bizi çok sevdiklerinden mi domatı-biberi bizden yapıyorlar?
Bu sorulara ‘evet’ diyecek kadar saf değilseniz Türkiye’nin de Rusya için ne denli mühim, vazgeçilmesi zor bir ülke olduğunu anlarsınız.

Neden peki? Çünkü daha ucuz… Evet, bizden almadığı domatesi İtalya’dan, İspanya’dan alabilir belki Rusya. Narenciyeyi… Ama daha fazla öder. Hem de çok daha fazla…
Ya da Rus turistler Antalya yerine Barcenola’ya Roma’ya da gidebilir. Ama Antalya’daki kadar ucuz bir tatili rüyalarında bile göremezler.
Tarihte Ruslarla çok daha ağır krizler yaşadık. 
Osmanlı’nın son 300 yılında onlarca kez savaştık.
Son süreçte defalarca savaş kaybettik. İstanbul kapılarına kadar dayandıkları oldu birkaç kez.
Donanmalarımızın yakılmasından azınlıkların özellikle de Slav kökenli azınlıkların isyana teşvikine kadar yaşadığımız acıların çoğunda Rusların payı vardır.

Ama devletlerarası ilişkilerde çıkar her şeyin önünde gelir. Devletin yüksek çıkarları…
Ve uluslararası ilişkilerde ilelebet dostluk ve düşmanlık yoktur. Hatta Ruslarla her cephede savaşan Osmanlı devleti, yeri gelmiş bir iç isyanı bastırmak için Rus Ordusu’ndan yardım aldığı bile olmuştur. II. Mahmut’un meşhur ‘Denize düşen yılana sarılır’ sözünü bu yardımı tanımlamak için yaptığı söylenir mesela.
Tüm bu kötü hatıralar Kurtuluş Savaşı’nda yaptığımız stratejik işbirliğine engel olamamıştır. O tarihte Misak-ı Milli sınırlarında yer alan Batum’un karşılığı da olsa Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Ankara Hükümeti’ni ilk tanıyan, anlaşma imzalayan ve de her türlü yardımı yapan Bolşevik Ruslar’dı. Tabi ki çıkarları gereğiydi bu yardımlar.
Bizim kara kaşımıza/gözümüze aşık değillerdi.
İstanbul’da yani boğazlarda İngiliz hâkimiyeti görmek istemiyorlardı da ondandı.

Sonuç itibariyle, milletin ekseriyetini devletin ve de devleti yönetenlerin arkasına toplayan bu türden siyasal krizler milliyetçilik duygularına tavan yaptırır. Tarihte kalan acı hatıraları akla getirir. İntikam duygularını tetikler. Bunlar son derece anlaşılabilir tepkilerdir.
Ama hedef ya da ‘düşman’ ülkenin liderine karşı hayranlığın artması anlaşılması çok kolay bir durum değildir. Elbette bu durumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da vazife çıkarması gerekir. Gelinen ya da geldiği noktayı görmesi açısından…
Ama yine de bu tablodan yani bazı meslektaşlarımızın da Erdoğan karşıtlığı üzerinden çanak tuttuğu bu türden bir duygusal saçmalığın bizi götüreceği noktadan endişeliyim.
Ne mi olur?
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Başkanı Putin’in karşı karşıya geldiği bir siyasi krizin Türkiye ayağında Erdoğan büyür. Hem de hiç tahmin etmeyeceğiniz bir oranda büyür. Hatta Putin’e karşı duruşuyla orta vadede Golyat’a karşı savaşan Davut misyonunu bile üstlenebilir.
Son yıllarda çokça deneyip bir türlü giymeyi başaramadığı ‘mağdur gömleğini’ Putin eliyle bir kez daha hem de ‘başkanlık sistemi’ tartışmalarının tam da arifesinde giyebilir.
İçimizdeki İrlandalıların önlemez Putin aşkı, iç siyasette ‘evdeki yüzde 50’ye sıkışan’ Erdoğan’a ‘öteki yüzde 50’nin birinci çeyreği’nin kapılarını açmaya yeter.
Bakınız MHP Genel Başkanı Bahçeli Erdoğan’a açık desteğini ilan etti bile. Tarihi bir düşmana haddini bildiren lider misyonu milliyetçi tabanda Erdoğan’ı kahraman yapmaya yeter de artar bile. 
Kaldı ki mesele Putin ile Erdoğan olduğunda şahsen benim de durduğum taraf Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafı olacaktır. Yani iç siyasette çokça eleştirdiğimiz Erdoğan’ın tarafı…
İçeride ne yaşarsak yaşayalım. Ama bir dış tehdit karşısında birleşmek zorundayız. Birleşemiyorsak, dış tehdide methiyeler düzer noktaya gelmişsek, gerçekten acınacak durumdayız demektir. Erdoğan’la başa çıkmanın yolu iç siyasetten geçer dostlar… Bir dış tehditten değil… Kimse kusura bakmasın.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Gökhan İlhan 7 Aralık 2015 Pazartesi 22:39

Kaleminize sağlık..Tarih dersi aldık okuduklarımızla..

Yorumu oyla      11      6  
Doktor Efe 5 Aralık 2015 Cumartesi 01:23

Ümit bey mükemmel bir yazı olmuş.Tebrikler.İç siyaset ile dış siyaseti karıştırmamalıyız vesselam...

Yorumu oyla      15      10  
35 4 Aralık 2015 Cuma 16:10

akıl tutulması

Yorumu oyla      11      8  
Lombak 4 Aralık 2015 Cuma 11:27

Bizim ülkede Putin aşkı yok, ülke çıkarını savunmayan liderler var.

Yorumu oyla      19      7  
ATATÜRKÇÜ 3 Aralık 2015 Perşembe 13:27

Milletin Putin aşkı falan kabarmış değil. Yazınızda, "Putin Rusya’nın çıkarları için her şeyi yapmaya programlanmıştır." diyorsunuz ya, işin özü işte bu cümlenizde gizli. Anlayana !

Yorumu oyla      22      8  
muhalif 3 Aralık 2015 Perşembe 11:16

daha 1 yıl önce, natodan ayrılıp Şangay beşlisine katılma fikri benim fikrim değildi..batının ışid koalisyonuna girmeyen de türkiye idi. şimdi ise natonun kuyruğuna asılıyorlar.."uçağın milliyetini bilmiyorduk, rus uçağı olduğunu bilseydik düşürmezdik" ne demek oluyor acaba?evet anti Erdoğancılar putinci oldu, çünkü adam doğru söylüyor"türkiye İslamlaştırıldı" diyor " türkiye ışida yardım ediyor" diyor bunlar dünyanın bildiği gerçekler "türkiye ışiddan petrol alıyor, petrol ticareti yapıyor" iddiasının ise teyidini ABD.yönetimi yaptı "türkiye suriye sınırında 98 km.lik alanı kontrol altına alıp kapatmalı, savaşçı ve kaçak petrol akışını önlemei" dedi.Türkiye ise buna her km.ye askermi dikeceğim diye itiraz etti, itirazın sebebi belli.

Yorumu oyla      20      9  
TC misafir 2 Aralık 2015 Çarşamba 13:13

Sayın Yaldız, Ege'de Yunanistan 16 adamızı işgal etmişken, donanmaları karasularımızı ihlal ederken uçakları hava sahamızı ihlal ederken neden bunlara Rusya'ya verilen karşılık gibi bir karşılık verilmedi? kaldı ki zaten Rusya defalarca bu ihlali gerçekleştirdi o zaman değil de neden şimdi? Neden Kuzey Iraktaki Türkmenler Abd ve Barzani tarafından katledilirken veya zulme uğrarken hiçbir tepki verilmedi? Önce bu soruları sorun, siz maalesef sondan başlamışsınız. Unutmayın ki olası bir savaş ülkemizi Irak'tan beter hale getirir milyonlarca insan ölür biz daha 16 adamıza sahip çıkmamışız Rus uçağını düşürsek ne olur düşürmesek ne olur? Yok Erdoğan ata binememiş, yok Putin ayıya binmiş falan beni hiç alakadar etmez iki egosu yüksek insanın saçmalaması yüzünden olan milyonlarca insana olacak beni asıl ilgilendiren budur kimse sahte kahramanlıklara kapılıp kendini kandırmasın devir kılıç kalkan devri değil.

Yorumu oyla      22      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Statlara sığmayan 23 Nisanları özledik!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Görgüsüz açlık ve ikiyüzlü siyaset!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İlk Milli Bayramımız!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
CHP ne yaptı, ne yapmalı?
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
CHP'li ıstakozlar iş başında...
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Ayıptır söylemesi' denilirken…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva