Kızgınlıktan nasıl bir başlık atacağımı bilemedim.

Ülkemde yaşanan saçmalıklardan beynim durma noktasına geldi.

‘Rüya mı görüyorum’ değil, ‘Şaka mı yapılıyor’ değil, aklım almıyor…

Tabi ki her konu çok çok önemli ancak yıllardır ÇEVRE yazıları yazdığım için birinci odak noktam ormanlar, tatlı su kaynakları, toprağın korunması gibi insan yaşamının en hassas olanları…

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yeni yönetmeliği resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe girdi.

Benim yaşadığım şoku sizde yaşayacak mısınız? Okuyun bakın…

Yönetmelik ile orman alanlarında PATLAYICI MADDE deposunda, atış poligonuna, cezaevinden, baz istasyonuna, dini eğitim tesislerinden mezarlığa, otelden futbol sahasına, havaalanından limana kadar her türlü tesis yapılabilecek.

BİTMEDİ

Odun kömürü, terebentin, katran, sakız üretim ocakları açılacak.

Göl, baraj ve denizlerdeki balık üretimi için de orman alanlarında tesis kurulabilecek.

Arkeolojik kazı için izin de verilecek.

Bu tesisler yapılırken ormanlara verilen zararı karşılamak için orman ağaçlandırma bedeli alınacakmış. ÇOK ŞAŞIRDIM.

Yönetmelikte “Kamu yararı ve zorunluluk halinde” şeklindeki satırı okuyunca ‘HAKLILAR O ZAMAN!!!’ dedim.

Daha neler mi var?

“Doğalgaz ve petrol boru hattı, katı atık aktarma, bertaraf ve depolama tesisi, petrol ve doğalgaz arama işletme ve yeraltı tesisi, hayvan barınağı, aile sağlık merkezi, hastane, dini eğitim tesisi, futbol sahası, kapalı spor salonu, atış poligonu, ceza infaz kurumu, yol, liman, havaalanı, demiryolu, baraj, gölet, teleferik hattı, tünel, patlayıcı madde emniyet alanı ve yeraltı deposu, savunma ve güvenlik tesisi, enerji nakil hattı, trafo, enerji üretim santrali, ölçüm ve gözlem istasyonu, telefon iletim hattı ve panosu, ölçüm istasyonu,

Aslında “ŞEHİR KURACAĞIZ” deseler daha doğru olurdu.

Allahım aklımı koru…

Gelişmiş ülkeler iklim değişikliğini durdurmak için ormanları çoğaltmaya çabalarken ülkemdeki duruma bakın…

Yazık çok yazık…